10. Bölüm - Canavarin Terk Edişi

14.1K 471 25
                                    

aras'la beraber akşamın karanlığında yolların arasından geçerken mavi gözlerini bana çevirdi ''bu akşam gelmeyeceğini söylemiştin bana'' gözlerimi ona çevirdiğimde bir cevap bekliyordu ''evet gelmeyecektim ama sonra bir kadınla tanıştım. şu holding'in sahibi olan adamın karısıyla.''
''neşe hanım'la mı?''
''evet'' tereddürtle bana baktı
''ne dedi sana?''
''onlardan korkmamam ve çekinmemem gerektiğini söyledi. daha doğrusu cesur olmam için bana güven verdi'' rahatlamış bir ifade ile ''bu akşam yemek masasında ki insanlarla sohbet ederken herkes konuşmayı bırakıp sana baktı. neden bilmiyorum ama o anda seni oradan alıp götürmek istedim. adamların hepsi gözleriyle seni yerken hemen kalkıp seni götürmek için yanına geldim.'' dediklerine anlam veremeyerek ''ama götürmedin'' dedim.
''çünkü yanına doğru gelirken bana gülümsedin.'' alnımı kırıştırarak ''nasıl yani?'' dedim.
''gülüşün yine kalbime tokat gibi çarptı.'' arabayı kenara çekip durdurdu. direksiyonu iki eliyle tutmaya devam ederken başını önüne eğip konuşmaya devam etti.
''çok saçma değil mi? bugüne kadar kaç kadın gülümsedi bana, senden çok daha güzelini gördüm. ama bana öyle bir gülümsüyorsun ki sadece ben değil kalbim bile gülümsüyor sana. o anda kendimi herşeyi mi unutuyorum. bütün herşeyimi almak istesen o an evet derim. bu aşk mı? çünki sana aşık olursam ben biterim.'' sol elimi bacağının üzerine koyup eğildim ''bana aşık olursan neden bitersin?'' büyük bir iç çekişle başını kaldırıp geriye doğru yasladı.
''en son aşık olduğumda pınar'ı koruyamadığım için öldü. şimdi senide koruyamazsam sende öleceksin. ve bu sefer sana birşey olursa bende ölürmüşüm gibi hissediyorum.'' o an ki bir cesaretle hiç yapmayacağım birşey yaptım. yerimden doğrulup hızla aras'ın kucağına oturdum. şaşırdı ama ses çıkarmadı. ayaklarımı oturduğum koltuğa uzatırken kollarımı boynuna doladım. başım boynuna yaslanırken ''seni asla bırakmam'' dedim. kollarıyla daha sıkı belimi sardı. ''senin ölmene asla izin vermem'' dedi.
''o zaman korkma''
''korkuyorum.''
''armina benden değil ama babamdan dolayı etrafımda ayağımı kaydırmak isteyen çok insan var. sana bağırmak istiyorum. canını yakmak istiyorum. kaç kere yanına sana zarar vermek için geldim. her seferinde gözlerini gözlerime diktiğinde kıpırdayamadım. laflarınla canını yakmak istedim ama insanların seni ezmesine o kadar alışmışsın ki ses bile çıkarmıyordun.'' fısıldadım ''tersine söylediğin her söz canımı çok yaktı.'' beni geriye çekip gözlerime baktı ''benimle beraber ölür müsün?''
''nasıl yani?''
''şimdi intihar etsem benimle beraber sende ölür müsün?''
''ölürüm.''
''yalandanda olsa pınar bunu dememişti bana. benimle beraber ölür müsün? dediğimde yapamam dedi. senin söylediğin yalan bile güzel geliyor şimdi bana teşekkür ederim''
''yalan söylemiyorum aras. sen ölürsen bende ölürüm.'' gülümseyerek alnımdan öptü
''armina?'' dedi fısıldayarak. sessizce ''efendim'' dedim.
''kendimi kimsesiz ve unutulmuş hissediyorum'' dedi. gözlerim yavaşça dolarken ona baktım.
''hissetme. ben varım artık.'' iç çekti
''sende gidersin bir gün.''
''gitmem''
''gidersin. o yüzden sensizliğe alışmam lazım. sanırsın iki haftadır değide yirmi yıldır yanımdaymışsın gibi hissediyorum. sana alışmamam gerek.'' korkarak ona baktım. ''napacaksın peki?'' ciddileşti sesi...
''seni iki günlüğüne ailene bırakacağım. benim yüzümden değil kendi isteğinle bana geldiğini bilmem lazım. ben istediğim için değil kendin istediğin için yanımda olduğunu bilmek istiyorum.'' akan göz yaşlarım arasından ona baktım
''aras...ben zaten istediğim için senin yanındayım'' cevap vermedi. dakikalar sonra kucağından kalkmam için kıpırdandı. yerimden kalkıp koltuğa geri oturdum. arabayı çalıştırıp geri yola koyuldu. ne ben konuştum nede o konuştu. benim canavarım neden onu sevdiğime inanmıyordu? kendinden o kadar çok nefret ediyordu ki kimsenin onu sevdiği için yanında kaldığına inanmıyordu. evimin önünde durduk. arbadan çıkmak istemiyordum. hadi beni geri götür demek istiyordum ama dilimden sözcükler çıkmıyordu. gözlerimden yaşlar hızla akarken başımı öne eğdim. çünkü aras geri dönmem için beni bırakmıyordu. beni tamamen bırakıyordu. bana alışmamak için beni bırakıyordu. baş parmağı ile çenemi tutup başımı kendine doğru çevirdi.
''ağlama...ben göz yaşlarına değmem'' dedi.

Karanlığın içindeki canavarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin