EPİSODE 13

35.5K 1.8K 835
                                    

Selam Beyler ve Beybiler,

Sizi tutmayacağım. Keyifli okumalar dilerim. Bol bol yorum yapmayı unutmayın. Motivasyon kaynağımsınız🤍

EPİSODE 13

Babamın kanı ellerimde soğurken tenimi delen mermi.

Gömdüğüm yüzüm göğsüne saplanan kurşuni.

Bilmezsin sen...

Bir gece ay ışığı altında saplanır tene hain demevi.

Şeytan pusuya yatar,

Gönlü harîk olanın göğsünü deharir dağlar,

Gözlerim senin için yosun tutmuşken benim için kim ağlar?

(***Harîk: yangın.)

Zihnin bozuk pusulası kalbidir derler.

Kalbin demeç veren damardan akortları gideceğin yönü gitmekten alıkoyamadığın yollara çıkarır. Çıktığın yollarsa yok oluşlara gebe kalan anların içine hapseder ve sen zamanın şiddetlerinde savrulmadan, içi ziyan olmuş göğsün içinde son bulmadan edemezsin.

Kalbin nankörü aşk, kalbin sadığı sevgidir.

Bundandır ki aşk yakar, sevgi yankılanır.

Elimdeki kahve kupasından büyük bir yudum alıp dilimi haşlarken kalçamı tezgaha yasladım. Anında buruşan yüzümle yanan dilimi ısırdım. Dalgınlığım içinde derinliğe boğulurken Alev yeni yaptığı kahvesini eline aldı.

"Demek Arslan beyimiz sonunda tedavi olmayı kabullendi. Katır inadını kırması epey şaşırtıcı doğrusu."

Bu doğruydu. Şaşırtıcıydı çünkü kendine yediremediği bir durumdu. Her daim her şeyi kendi kontrolü dahilinde yapan birine göre bu durumu oldukça güçtü. Hatta sırf bu yüzden desteğe ihtiyacı olduğunu itiraf edemese de benim de ona eşlik etmem için iki haftadır okul çıkışlarında o beni alıyordu ve beraber seansa gidiyorduk.

"Kolay olmadı," diye mırıldandım gözlerimi daldığım yerden çekip Alev'e çevirirken. "Komutanından taviz verilemeyecek bir istekti. Eğer sinir problemini çözmezse bir daha operasyona katılamayacağını söyledi. Ki oldukça ciddiydi."

"Tabii ya... Hassas noktasından vurulmuş. Yoksa ölse kabullenmezdi."

Gözlerim kısılırken gülümsemeden edemedim. "Bakıyorum da yine ona karşı hınç dolusun."

"Ferimah! Her zamanki halim. Sinirime dokunuyor."

"Sadece sinirine mi?"

"Ayy, uğraşılmaz seninle! Dayın gibi inatçısın."

"Bak konu yine dönüp dolaşıp dayıma geldi yalnız..."

"Ferimah ya!"

Gülümsemem sırıtışa dönüşürken gözleri yavaşça yüzümden kayarak boynumda dolandı. Gözleri beğeniyle irileşirken kaşları havalandı ve kırmızı ruj yedirdiği dudaklarını araladı. "Feri.." diye mırıldandı sesi hayranlığından dolayı kısılırken. "Kolyen ne hoş böyle. Güner amcanın jesti mi yoksa yine?"

Elim boynumdaki ay kolyesine kayarken tenimi değdiği yerin ısındığını, kalbimin ekseninin kaydığını hissettim. Yirmi günden fazla süredir boynumda taşıdığım, tek bir an bile çıkarmadığım kolyenin aynı şekilde aklımdan çıkmayan adama ait olduğunu nasıl söyleyebilirdim? Henüz kendimin farkına varamamışken tüm benliğimle bir adamın sınırına varmış buluyordum kendimi. Aklımın almadığını yüreğim kaldırmıyordu. Ne diyeceğimi bilemeyerek bocaladığım anlarda dayımın seslenişini işittik.

DEHARİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin