XXV- "Dilden Akan Zehir"

100K 5.7K 5.9K
                                    

Biz geldik🌹

Ara verdiğimden beri çok sık gördüğüm bir durumdan söz etmek istiyorum kısaca

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ara verdiğimden beri çok sık gördüğüm bir durumdan söz etmek istiyorum kısaca. Hikayenin okunma sayısından ve kesfedilmeyisinden dert yanıyorsunuz. Öncelikle bunu düşünmeniz benim için çok gurur duyacağım bir şey ve çok tatlısınız. Benim şimdiye kadar bir kitabı iki kere okuyuşum yokken sizin tekrar tekrar okumanız, üstelik gördüğü ilginin azlığından şikayet etmeniz çok kıymetli ve buna inanın ki kıymetini biliyorum bunun. Teşekkür ederim her şeyden önce. Ve bu soruna benim geliştireceğim tek çözüm şu olabilir ki; bu ülkede en hızlı yayılan şey dedikodu! Yani bilgi paylaşımı:D Benim için en güzel büyüme paylaşılarak büyüme olur. Bu platformda olan ya da buradan tanıştığınız insanlara önerebilirsiniz. Bu bölüme ya da ilk bölüme etiketleyip ufak ufak kitabımızdan bahsedebilirsiniz. Bu şekilde bence büyüyebiliriz. Ama lütfen yazan kişinin ilk beş bölümü henüz daha düzenlemediğini ve bunun ona çok rahatsızlık verdiğini, ilk beş bölümden sonrasının daha oturaklı olduğunu belirtin. Ben daha düzenleyemedim de...



Keyifle okuyun!



Elimdeki telefonda yılbaşı gecesi kanalların yayın akışına bakarken sırtım rahat bir konumda geriye yaslanmıştı. Fetih'in elindeki işi bırakıp getirdiğim tabağa yönelmesiyle çaktırmadan ona bakmaya başladım. Her yapışımda kendime ait bir şeyler eklediğim kek, beni utandırmıyor her seferinde daha iyi bir şeye dönüşüyordu. Yani en azından bence, benim damak zevkime göre.

Bir gözüm ilgi alanımdan uzaklaşmış telefonda diğer gözüm ilgi alanıma girmiş Fetih'te çalışma odasının loş ışığı altında mimiklerini yakalamaya çalışıyordum. Doldurduğu çatalı ağzına aldığında gözlerimi kıstım. Hayır kıstık. Aynı anda. İkimizin de yüzünde oldukça memnun bir ifade oluşurken uzun kirpikleri ağır ağır göz altlarını örttü ardı ardına.

Ne söyleyeceğini belki yersiz ama büyük bir heyecanla beklerken dili dudaklarında gezindi ve yutkundu. Hiç beklemediğim anda kafasını bana çevirdiğinde gözlerimi kaçırmak için artık çok geçti. Yakalanmıştım.

Bana göz kırptığında dudaklarımı birbirine bastırdım. Son birkaç gecedir uykum eskisi kadar erken gelmiyor ve Zeliha oturttuğu düzeniyle erkenden uyuyordu. Ayaklarım beni istemsizce buraya getiriyor öylece oturuyordum Fetih'in yanında. Yalnızlık o kadar uzaklaştığım bir kavram olmuştu ki yanımda devamlı bir nefes arar olmuştum. Ev kalabalıktı, ev dışında hep hastanedeydim ve hastane de kalabalıktı. Salt bir yalnızlıktan düştüğüm bu kalabalık ortama gariptir ki çok çabuk alışmıştım. Ben yalnızlığımı arar, onu devamlı gözlerim sanarken bir nankör gibi senelerdir yanımda olan şeyi bir çırpıda silmiştim.

SERÇEYİ ÖLDÜRMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin