13

147 16 11
                                    

 Minseok oppanın bizim için ayırdığı yemekleri yerken ikimizde sessizdik bu rahatsız edici değildi stabil bir düzenin getirdiği rahatlık gibiydi daha çok. Alışmıştık birbirimize ama Chanyeol'un hala alışamadığım bir şeyi vardı: Çok yavaş yemek yemesi. Gerçekten ne zaman bir şey yesek ondan önce bitiriyordum ve bu kendimi kötü hissetmeme neden oluyordu, ben çok pis boğazdım da bu kadar hızlı yiyordum yahu? Chanyeol kıkırdadı.

-Sen hızlı yemiyorsun Chae hatta gördüğüm en yavaş yiyen insanlardan birisin ama ben yorgun olduğumda yemek yemekte zorlanıyorum çiğnemek, yutmak çok fazla yoruyor ; o yüzden kaplumbağa yavaşlığında yiyorum yemeğimi.

-Az önce sesli mi düşündüm?

Gülümserken hayır anlamında başını salladı.

-Bakışlarından anladım her yemek yediğimizde aynı oluyor alışamadığın için kendini kötü hissediyorsun.

Sessiz kalmayı tercih etmiştim. O biraz bekledikten sonra elini yavaşça yüzüme uzattı ve çattığımdan bile bir haber olduğum kaşlarımı düzeltti. 

-Böyle bir şey için kaşlarını çatma, lütfen.

-Erken kırışırım diye mi korktun?

-Ben seni her halinle severim orası sorun değil ama yüzün gülmeyince nefes almak zorlaşıyor.

Şaşkın mıydım bilmiyorum, yaşadığım bu duygunun adını koymak çok zordu. İyi biriydi ve bu iyi kişi beni sevip, benim için uğraşıyordu. Yorgunluğumun bir kısmı uçup yok oluyordu o böyle şeyler söylediğinde.

-Chae?

-Efendim.

-Bir kere gülümser misin bana?

Anlamsızca baktım ona.

-Yorgunluğum biraz da olsa geçiyor sen gülümseyince.

İstemesinden bağımsız söylediği şey için gülmüştüm ona. İkimizde aynı şeyi mi düşünmüştük? Bunun üzerine sanki onu ödüllendiriyormuşum gibi yavaşça elimi saçlarına götürüp okşadım. Ağzı hafif aralık kalmış ve gözleri büyümüştü. Elimi çektiğimde yüzüne baktım kıpkırmızıydı neyse ki grup arkadaşları kurtarıcısı olmuştu. Baek bize seslenip hızlı olmamızı ve gelirken su getirmemizi söylemişti. Chanyeol bir iki kere boğazını temizleyip kalktı sandalyeden.  

-Ben önden gidiyorum Yeol, yetiş bana.

-Tamamdır. 

Bunu söylerken son harfini uzatmıştı,sırtım ona dönükken bir gülümseme daha kaçtı dudaklarımdan. Sakince gidip oturdum boş yerler yan yanaydı ve Jenkai çiftinin karşısıydı hangi tarafa geçsem diye bakarken aklıma Chanyeol'un sol tarafı tercih ettiği geldi ve sağdaki Lay'in yanında kalan mindere oturdum. Aralarında en az iletişim kurduğum kişilerden biriydi. Çoğunlukla meşguldü, meşgul değilse de birilerine yardım ediyordu. Mesela şu an ne olduğunu anlamadığım bir konuda Lisa için öğütler veriyordu.

-Ne oldu Lisa ne istiyor yine Yixing oppa? 

Bir anda onunla iletişim kurmama şaşırmıştı sanırım. Gamzelerini göstere göstere güldü. Tabii Lisa durur mu çocuğa söz hakkı bile tanımadı.

-Bak şimdi Rosie. Kook ile konuşurken bana ufaktan Yugyeom'un benimle ilgilendiğini çıtlattı e ben de Bambam bile yakınım onun ağzını aradım ama tabii ki grup arkadaşını kötülemedi. Yixing oppayı da biliyorsun Jackson ile yakın ve şu anda da program için çekim yapıyorlar. Bu Yugyeom sık sık Jackson'ı görmeye gittiğini söylüyor ya 97 Line grubunda o yüzden Yixing oppadan yardım istiyordum. Yugyeom iyi çocuk ama bilmem kaç kişinin olduğu grupta ve buluşmalarda normal hali gibi davranmıyor olabilir.

Lafa Jongdae atladı bakın bu şaşırtıcıydı işte o genelde Minseok Oppanın peşine takılır sadece de onunla ilgilenirdi. Lisa bile konuşmayı kesmişti.

-Bence Yugyeom doğru kişi değil.

-Herkes bir şokla daha sarsıldı. Chanyeol ne ara yanıma oturmuştu anlamadım ama konuşan o oldu.

-Hayırdır Jongdae sen nereden biliyorsun?

-Bizim de var birkaç istihbaratımız he bir de gözümüz. O ve Jackson kesin birbirlerinden hoşlanıyor ama Jackson'ı bilirsiniz asla pas vermez öyle şeylere Yugyeom da biliyor lisa'nın ondan ciddi anlamda hoşlanmayacağını en rahat kişi yani benim minik fındığım. 

Son cümlesini söylerken Lisa'ya öpücük attı ve evet olan oldu Lisa çığlık atarak Minseok ve Jongdae'nin arasına atladı ve onları öpücüklere boğmaya başladı bir yandan da "Annem ve babam beni çok seviyor." diye bağırıyordu.

Junmyeon elini uzatıp herkesi durdurdu.

-Çok affedersiniz ama Yugyeom salak mı yahu? Jackson Lisa'yı deli gibi sever çocuk Çinden her geldiğinde kızına şeker getiren baba gibi çantalarca eşya getirip Lisa'ya veriyor. Kıza kardeşi gibi sevdiği kızla çıkmaya başlayınca Jackson'la olan tüm şansını kaybetmeyecek mi?

Jisoo unnie cevapladı sorusunu

-Ya Junmyeon sende. Yugyeom şey düşünüyor Lisa ve Jackson çok yakın zaten Jackson buna tepki göstermeye başlamış geçen Nayeon falan konuşuyorduk Jackson bunun sürekli Çine gelmesinden yakınıp derdini anlamıyorum falan demiş.

Jongin Jennie'yi unutup bir anda yuh diye hareketlenince Jennie Jongin'e iyi bir tane geçirdi. Bunları izlemek iyi güzeldi de ben çok yorgundum yavaş yavaş Chanyeol'un üstüne doğru yatış pozisyonu almaya başladım ve evet başarmıştım. Chanyeol bana bakıp gülümsedikten sonra benim daha rahat olacağım bir pozisyona geçip saçlarımı okşamaya başladı ama ben saçlarımla oynarsa hemen uyurdum ki. Konuşmalara dahil oluyordu hatta gülüyordu ama saçımı okşamayı bırakmamıştı. Diğerlerine bakmak için kendimi zorladım. Hunhan ikilisi gülüşerek bir şey konuşuyorlardı ve Sehun durup durup Luhan'ı öpüyordu. Jenkai ikilisine bakmaya geçmeden arada oturan Kyungsoo, Jisoo ve Suho üçlüsünü izledim Kyungsoo çok tartışmazdı ama ilgisini çeken konularla alakalı saatlerce bir şeyler anlatabilirdi. Saçlarını kazıtmıştı ve böyle tatlı duruyordu. Jisoo ve Suho onu çok ciddi dinliyordu demek ki üçlü ortak frekansa geçebilmişti. Jenkai ikilisi Hunhan çiftini aratmıyordu tek farkla o da Jennie'nin Jongin'in kucağında bebek gibi yatması ama Jongin onu her öptüğünde gülerek onu tokatlamasıydı. Jongin'se her tokattan sonra biraz daha uzun öpüyordu. Evdekilerin geri kalanı bir ekip olmuş dedikodu yapıyordu ama Jongdae ve Minseok biraz daha kendi dünyalarına dalmış gibiydi hoş Baek ve Lisa o kadar çok şey anlatıyordu ki diğerlerinin konuşmasına gerek kalmıyordu. Tao ise biraz daha uzakta telefonla konuşuyordu büyük ihtimal Jiyeun'u aramıştı bu gülüşün başka açıklaması olamazdı çünkü. Chanyeol'a bakmak için kaldırdım kafamı. Bana gülümseyerek bakıyordu.

-Efendim Chae?

-Hiç sadece sana bakmak istedim.

Daha geniş güldü, bu çocuk cidden bana her baktığında böyle gülüp ortamın sıcaklığını yükseltmek zorunda mıydı?

Fan• ChanRoseDonde viven las historias. Descúbrelo ahora