Aglon Geçidi [YiZhan]

Bölüm 14

Xiao Zhan

Karşımda pişkince sırıtmaya devam eden suratla birleşmek için can atan yumruğumu zar zor dizginlemiş ve iyice dibine girerek kelimelerimi sakince sıralamıştım.

"Aklında her ne varsa gerçekleştirmene müsaade etmeyeceğimden emin olabilirsin. Boş tehditlerine kulak asacak kadar saf değilim."

Yüzünde ki alaylı ifade ağır ağır kaybolurken benim aksime sakin tutamadığı ses tonu ile aramızda ki mesafeyi en aza indirerek kulağıma eğilmiş ve soğuk nefesindense kurduğu cümlenin soğukluğu bedenime işlemişti.

"Sana ne kadar güvenmiş olsalar bile bir yalan sonucu geldin, sebebi ne olursa olsun her şey bir yalan ile başladı.  Bunu öğrendiklerinde hâla sana aynı bakışlarla bakarlar mı sanıyorsun?"

Sözlerinin gerçekliği tokat gibi yüzme çarparken dolan gözlerimi bir an bile kırpmamak için kendimi tutuyordum.

"Sonucunda benden nefret bile etseler yeniden huzurlarının kaçmaması için her şeyi yapacağım."

Güçlü çıkması için zorladığım sesimle konuşmayı noktalayıp çıkmak için hareketlenmiştim. Hızlı adımlarla kapıya ilerleyip açtığımda etrafta her şeyden habersiz çalışan elfleri görmek kalbimin sızlamasını sağlamıştı.

******

Kasabada her şey her zaman ki sıradanlığında işlerken genç adam klan liderinden kaçtığı geceden beri her gün farklı bir yerde gözünü açıyordu.

Rahatsızca kıpırdandığı ağacın altında gözlerini ovuşturarak esnerken günlerdir aklında dolanan düşünceler yeniden zihnine dolmaya başlamıştı. Zhan'ın zor durumda olduğunu biliyordu. Klan liderinin yanından kaçmadan önce duydukları şeyler harekete geçmesi için yeterliydi.

Zhan'ın ne niyetle oraya gittiğini en başından beri biliyordu ama orada kazandığı güven sonucu ortaya çıkan en ufak şey arkadaşının zararına olacaktı.

Ji Li artık kaçmak yerine Zhan'a yardım etmeye karar vermişti. Daha fazla zorluk çekmesini istemediği içinde adımlarını klan liderinin bulunduğu hana yöneltti.

Bir kanıt bulmalıydı, Zhan'ın masumluğunu ispatlamak için bir kanıt bulmalıydı.

Han kapısına yaklaşınca yüzüne örttüğü bez parçası ile kendini gizlerken bu günün toplantı günü olduğunu klan lideri ve bir kaç adamının handan ayrılırken görünce anlamıştı.

"Tanrım neden konu zhan olunca her şey yolunda gidiyor da ben sevdiceklerimle buluşunca hep yakalanıyorum!"

Kısa süren yakınmasıyla birlikte han kapısının arkasından dolanarak yürümeye başladı. Dikkat çekmemek için arkadan dolanmıştı fakat arka kapısı olmadığını görünce gözlerini yukarı kaldırarak aynı ses tonuyla yakınmaya devam etti.

"Ya ama ben öyle demek istememiştim ki Zhan içindi her şey şimdi neden böyle oldu ki ya."

Gözlerini etrafta gezdirerek bir giriş bulmaya çalışırken kafasını kaldırınca gördüğü pencere önce gülmesine sonra da hızlıca gülüşünün solmasına neden olmuştu.

Hana girmek için bir şansı vardı ama yükseklikten korkuyordu! Derin bir nefes alarak mırıldandı.

"Ah zhan.. Her şey bittiğinde o kızı bana ayarlamazsan var ya.."

Konuşurken aynı zamanda da pencereye doğru tırmanmaya başlamıştı. Ayağını koyduğu çıkıntı yüzünden düşmekten son anda kurtulurken ellerini pencerenin kenarına attığında tuttuğu nefesini geri verebilmişti.