yirmi beş

447 46 405
                                    

Kulağına dolan kalın sesin gürültüsünden rahatsız olarak yüzünü buruşturdu Gray. Birkaç saniye etrafındaki seslere ve gözüne gelen ışığa alışmayı bekledikten sonra açtı gözlerini. Uyanır uyanmaz gördüğü ilk şeyin dibinde onlara sırıtarak bakan Gajeel olmasını istemezdi.

"Bu saatte ne işin var burada?" diye mırıldandı esneyerek. Saatin henüz erken olduğunu tahmin ediyordu, ama tahmini tutmamıştı pek.

"Bu saatte mi? Öğlen oldu amına koyayım. Öldünüz mü diye kontrol etmeye gönderilmiştim ama anladım şimdi neden geciktiğinizi." Gajeel sinir bozucu bir şekilde sırıtarak kaşlarını -daha doğrusu kaşlarının yerinde bulunan piercingleri- imayla oynattı aşağı yukarı. "Natsu naz yapmayı bıraktı mı sonunda? Sevişmenize ben bile rahatladım ulan, bu salağın zırlamalarını çekmek zorunda kalıyordum sürekli."

Gajeel konuşmaya devam ederken Gray yeni ayılmaya başlamış beyniyle durumu idrak etmeye çalışıyordu. Sevişmek, deyip duruyordu Gajeel ama onu nereden çıkardığını anlamamıştı hiç. Sonra göğsündeki sıcaklık geldi aklına, kaşları çatılırken başını eğdi. Gözleri göğsünde uyuyan ve üst tarafı çıplak Natsu'yu bulunca bir küfür mırıldandı. Aşağı kaymış yorganı Natsu'nun üstüne çekti hızla ve Gajeel'e döndü. "Durumu en fazla bu kadar yanlış anlayabilirdin. Yok sevişme falan, bir çık da uyandırayım çocuğu."

Gajeel durup onun suratına baktı. Sonra bir nefes vererek yatağın yanına yaklaştı. Anlayışla başını sallarken işaret parmağını uzun uzun Gray'in dudağına bastırdı ve dramatik bir sesle konuşmaya başladı. "Şşşş, inkar etmene gerek yok. Seviştiniz. Çünkü bu pozisyonda olmanıza rağmen yapmamışsanız sizden ümidi kesmek zorunda kalacağım ve bunu istemiyorum."

Gray ona şaşkın şaşkın bakarken Gajeel doğruldu. Bir kez daha "Siz seviştiniz." diye doğruladı kendini ve arkasını döndü. "Mutluluklar dilerim kardeşim, nice sevişmelere." dedi kapıdan çıkıp gitmeden önce.

Gajeel gözden kaybolduktan sonra birkaç saniye daha kapıya baktı Gray boş gözlerle. "Ruh hastası herif." diye mırıldanırken sonunda yatakta doğrulabilmişti. O doğrulurken göğsündeki yerinden düşüp yana kaymış Natsu'ya baktı. Yorgana sıkıca sarılıp Gray'e arkasını dönerek uyumaya devam etmişti Natsu. Gray bilinçsizce gülümsedi buna ve daha fazla oyalanmadan ayağa kalktı.

Hazırlanırken kasten gürültü yapmıştı Natsu'nun da uyanması için ama oda arkadaşının uykusu tahmininden daha ağırdı. "Natsu!" diye adını seslendi Gray ceketini üstüne geçirirken. Natsu'dan herhangi bir tepki alamayınca yanına yaklaştı. Ateşinin tekrar yükselmiş olabileceğini düşünerek elini yerleştirdi alnına, hafif bir sıcaklık olsa da iyiydi. Yani uyanmamasının tek sebebi tembelliğiydi. "Şşşt." diyerek bu sefer omzunu dürttü Natsu'nun. Eli çıplak tenine değdiğinde çok beklemeden geri çekti. Dokunmamalıydı ona böyle bir durumda.

Natsu sonunda huysuzca mırıldanarak Gray'in olduğu tarafa döndü yatakta. "Gajeel bir siktir git." diyerek elini ona doğru salladı sersem hareketlerle. Gray en fazla iki saniye dayanabildi bu görüntüye gülmemek için, bir kahkaha attığında ise Natsu irkilerek gözlerini açtı.

Uyku sersemliğiyle etrafını izlemeye başladı Natsu. Hala sessizce gülen Gray'e baktı şaşkınlıkla, sonra duvardaki yuvarlak saate. Gözleri büyürken uykulu halinden sıyrılıp doğruldu hızlıca. Tam neden onu daha önce uyandırmadığı hakkında bir şeyler söyleyecekken üst bedenine vuran soğukla yorgana tekrar uzandı. Onu üzerine çekmeye çalıştığı saniyede ise üstünde bir şey olmadığını fark etti ve uyanalı henüz birkaç dakika olmasına rağmen bir şok daha geçirdi. Dehşetle açılmış gözlerini kendi vücudundan yere fırlatılmış kıyafetlerine, sonra ise Gray'e çevirdi. "Gray?"

Oda Arkadaşı | gratsu ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin