50🕯 "Do re mi sol sol"

12.3K 1.4K 1.3K
                                    

Az biraz şımartın beni

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Az biraz şımartın beni. Özellikle bu bölümde. Sevgi sevgi sevgi 🥰






12 Aralık 2012
Mevlüt Karaca'nın hatırasından

"Tüm ekiplerin dikkatine! Gülden sokaktaki metruk binada bir çocuk cesedi bulunmuştur! Sokağa giriş ve çıkışların gözetim altına alınmasına ve muhtemel katilin geniş araca sahip olmasından ötürü sokağa giren tüm araçların kontrol edilmesi..."

Parazit çoğalınca telsizin arkasına iki kere vurdum.

"Tüm ekiplerin dikkatine! Gülden sokak..."

"Hay aksi! Şu meredi değiştirmenin bir vakti geldi. Direksiyonu Gülden sokağa kır!"

Faik başını salladığında araç sokağa doğru dönmüştü. Bu uzun zaman sonra ilk çocuk cinayeti ihbarıydı. En son geçen ay bir kadın cesedi bulmuştuk ama çocuk cinayeti yaklaşık birkaç senedir yoktu. Böyle ihbarlar nedense beni ürkütüyordu. Ne zaman bir çocuk öldürülse benden de bir parça kopup gidiyordu sanki. Çaresiz ve karşı koyamayan her hangi bir masum katledildiğinde geç kaldığım için, dahası orada olmadığım için kahroluyordum. Elbette her yere yetişemezdik ama böyle anlarda bir ahtapot olup her yere kolumu uzatmak istiyordum.

"Sokağın başında dur Faik."

Bize ihbar gelir gelmez sokağa ulaşmaya çalışmıştık ancak çoktan burası insanlarla dolup taşmıştı. Meraklı gözlerin sardığı sokaktan sesler yükselirken kalabalığı yararak ilerlemeye çalıştık.

"Bir saniye hanımefendi! İzin verin lütfen! Açılır mısınız? Polis!"

İnsanlar bizi duymuyordu bile. Güçlükle ilerlerken arka cebimdeki telsizden sesler yükselmeye devam ediyordu. Ama benim telsizi alacak durumum yoktu. Kendimi bile zor ilerletiyordum. Nihayet binanın merdivenlerine geldiğimizde içeriye girmeye çalışan bir genci tuttum ve "Ben polisim, bu kapıda dur ve kimseyi içeri alma," diye tembihledim.

Genç benden daha çetin çıkmıştı. Yüksek sesle bağırdı. İlk seferde duyulmasa da üçüncü de kalabalık merdivenden uzaklaşmaya ve sessizleşmeye başladı. Binanın yıkık dökük kapısından içeri girdiğimizde Faik telefonun fenerini açtı. Loş ışıkta ilerlerken içeride de insanlar olduğunu fark ettik.

"Yazık, yavrucak minicikmiş."

"Hangi vicdansız yaptı ki bunu? Allah belasını versin hasta pislik!"

"Her kimse yaptı bilmiyorum ama kafadan kontak olduğu belli bu nedir? Her yer sapsarı..."

Kulağıma gelen cümleler zihnimi bulandırıyordu. Nasıl bir cinayet bu kadar tuhaf karşılanabilirdi ki? Sadece öldürüp bırakmadı mı yoksa? Şerefesiz bir de tecavüz mü etti? Eğer öyleyse onu bulup kendi ellerimle liğme liğme ederim.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin