8. Bölüm: "Basketbol"

65.5K 3.4K 1.7K
                                    

Nf; Clouds

The Script; Hall Of Fame

🕯️

Karagözden çıkıp eve geçtiğimde yaşanan olayları pek fazla düşünmemeye çalışıyordum. Zira düşününce kafayı yiyecekmiş gibi hissediyordum.

Saat 9'du. Normalde çalışma saatim 7'de bitiyordu ama çok sevgili Akif müdürün ben dahil tüm çalışanları toplayıp konuşma yapası tutmuştu. Zaten evim hapishaneye çok uzaktı ve yol yarım saatten fazla sürüyordu üstüne birde onun o mıy mıy uzun konuşması eklenince baya geç gelmiştim eve.

Üzerimde ki kıyafetleri çıkarıp yerine rahat pijamalarımı giyindim. Gözlerim odamızın bir köşesinde duran masa da dersini çalışan kız kardeşime dokunduğunda gülümseyerek ona doğru ilerledim. Tam arkasında durduğumda bir elimi omzuna koyarak omzunu okşadım.

"Ne çalışıyorsun?"

"Matematik, ama çalışmıyorum daha çok çalışmaya çalışıyorum." Sandalyesinde geriye yaslanarak kafasını kaldırıp acı dolu bakışlarla bana baktı. "Hiç bir şey anlamıyorum abla.."

Tavrı beni gülümsetirken önünde duran soru bankasına baktım. "Nereyi anlamıyorsun sor bana anlatırım."

Gözlerinde ki acı dolu ifade yerini anında parlak bir ifadeye bıraktığında, "gerçekten mi?" Diye cırladı oturduğu yerde kıpırdanarak.

Gülünce gamze çıkan yanağını sıktım. "Tabi ki, hangi konuyu anlamadım?"

"Tüm matematiği anlamadım." Diyerek masumca bana baktı.

Gözlerimi irice açtım. "Burçin inanılmazsın,"

Tavrımdan dolayı dudağını büktü ardından başını omzuna eğerek önünde ki test kitabına baktı. "Napayım ama anlamıyorum." Üzgün haline dayanamayıp kollarımı ona sardım. Başının üzerine bir kaç öpücük bıraktım. "Tamam, tamam üzülme ben sana matematiği anlatırım."

Çalışmasına, daha doğrusu Burçinin dediğine göre çalışmaya çalışması için odadan çıktım. Lavaboya geçip elimi yüzümü yıkadım ardından belime doğru dökülen, uzun siyah saçlarımı topuz yaptım.

Lavabodan çıktıktan sonra mutfağa geçtim. Annem benim için dünden kalan yemekleri ısıtıyordu. Cam kenarında duran dört kişilik tahtadan masaya geçtiğimde üzerimde durgun ve dalgın bir hal vardı. Gözlerim babam öldüğünden beri boş olan sandalyeye kaydığında anılar bir zehir gibi zihnimi işgal etmeye başlamıştı.

Beni eskiye dair anılarımdan sıyıran şey annemin önüme bıraktığı yemekti.

"Sağol anne," içimde ki hüzne rağmen dudaklarıma içten bir gülümseme kondurdum.

"Afiyet olsun kızım." Diyerek başımın üzerine bir öpüçük kondurdu. Ardından tam karşımda ki sandalyeye geçip oturdu. Yemeğimi yerken bir yandan da annemle muhabbet etmiştim.

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin