Hva skjedde i går kveld?

1.5K 196 593
                                    

| Hva skjedde i går kveld? : Dün gece ne oldu?|

-

Xiao Zhan sersemce gözlerini açıp yorgun göz kapaklarını birkaç kez kırpıştırdığında, gördüğü yabancı duvarlar ile uyuşuk gözlerini tamamen açtı. Uyandığı anda ağzındaki tat yüzünden suratını ekşiterek büyük yataktan doğruldu. Yurdundaki odasında değildi.

Etrafını incelerken ağrıyan boynu yüzünden elini boynuna atıp kollarını açarak gerindi. Yurtta değilse nerede olduğunu saniyeler içinde sorgularken, dün akşam kampüsten çıktıktan sonra yağmurun altında koşa koşa Yibo'nun evine geldiğini hatırladı. Beraber ödev yapacaklardı. Yapmış olmaları gerekiyordu.

Yani, umarım o ödevi bitirmişlerdi.

Neler olduğunu hatırlayamazken, sarsak adımlarla yataktan kalkıp odanın kapısını açarak tanıdık olduğu salona geçti. Bu demek oluyordu ki Yibo'nun odasında uyumuştu. Hâlâ anlamlandıramayarak başını sağa sola sallarken mutfakta sebzelerle uğraşan bedeni gördü. Kulağında kulaklık; fısıldayarak müziğe eşlik ederken, bir yandan da eline aldığı havucu yavaşça doğruyordu. Zhan'ın mutfağın girişinde onu izlediğini fark edemeyecek kadar kendisini işine adamıştı.

Bunu fark eden Zhan'ın gözleri kısılıp dudakları art niyetli bir sırıtmanın sonucu genişlediğinde başını sinsice eğerek Yibo'nun arkasına doğru ilerledi. Genç olan hâlâ kulağındaki yüksek sesle çalıp duran rap müziğe eşlik ediyordu. Fakat, aniden belinde hissettiği ellerle irkilerek bağırıp dirseğini arkasındaki kişinin karnına geçirmişti. Yibo'nun ani refleksle yaptığı bu hareket; arkadan acıyla karışık bir inlemeyle sonuçlanırken Zhan karnını tutarak Yibo'nun sırtına yavaşça vurdu.

"Midemi deştin salak! amacım sadece seni korkutmaktı."

Zhan kesik kesik konuşarak kendisini sandalyelerin birine bıraktığında Yibo elindeki havuçları bırakarak karnını tutan Zhan'a endişeyle yaklaştı.

"Özür dilerim ben... bir anda oldu."

Zhan dirsek yediği karnını tutmaya devam ederken karnına suçluluk duygusuyla bakan Yibo'ya gülmemek için dudaklarını dişledi. Yibo'nun mimikleri gerçekten de tapılasıydı. Okulda kimse bu mimikleri görmezken, Zhan bir haftadan fazladır hiç görmediği ifadelerle onu görüp duruyordu. Yibo'nun daha fazla suçluluk duygusu çekmemesi için elini kaldırıp iyiyim dercesine sağa sola salladı. Aslında acı hissi çoktan azalmıştı. Zhan sadece birazcık ama birazcık ilgi manyağıydı. Kendisine ilgi verilmesini seviyordu.

Yibo ses çıkarmadan dolabı açarak soğuk su çıkarıp Zhan'ın önüne bırakmıştı. Zhan ağzındaki alkol tadını gidermek için suyu bir dikişte içip bitirdi. Bu esnada çoktan sebzeleri doğramış olan Yibo, onları pişirdiği çorbanın içine atıp kaynamaya bırakmıştı. Arkasını dönüp tezgaha yaslandığında Zhan'ın hâlâ midesini tuttuğunu fark etti. Buna rağmen Yibo'ya genişçe gülümsemeye devam ediyordu. Sonrasında kaşlarını çatıp dudaklarını hafifçe büzerek kendisini derin bir düşünce silsilesine attı. Dudaklarını dişlerken merak ettiklerini Yibo'ya sormadan kendini alamamıştı.

"Ben... ağzımdan alkol tadı alıyorum ve..." Cümlesini tamamlayamadan bir anda duraksayıp kafasında bir şeyleri tartmaya çalıştı. "Düne dair sadece buraya gelişimi ve ödev yapmaya başladığımızı hatırlıyorum."

Zhan'ın gözleri kuşkuyla Yibo'nun yüzünde gezinirken Yibo'nun değişen yüz ifadesiyle derince yutkundu. İşte bu da yeni bir ifadeydi. Sanki biraz dehşete kapılmış gibi kaşları hafiçe çatılmış, bir duygu karmaşasının içinde yuvarlanmıştı; Dudakları ise düz bir çizgi haline gelmişti.

Stjernestøv | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin