SZ • 6 |❝Dudaktan Kalbe.❞|

27.5K 1.6K 3K
                                    

Medyada hikayenin tam ekibi var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medyada hikayenin tam ekibi var.
Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek. Bölüme başlamadan oy verirseniz sevinirim.

Not: Gecikme için özür dilerim.

🖤🕸️🖇️

Kaybolmuş bir mektup gibiyim, üzerimde nereden geldiğim ve nereye gideceğim belirtilmiş fakat kimse beni varacağım son'a nasıl ulaştıracağını bulamamış.. Geldiğim yere ise geri gönderilmemiş, öylece bekletilmiştim. Uçuşuyordum ortalarda öyle terk edilmiş, öyle yalnız kalmışım ki kendi içimde. Cümlelerim yavaş yavaş silikleşmeye, kağıdım ise çürümeye başlamıştı. Kimseye umut olmadan, ışık tutmadan sönmeye bırakılmış bir mum misali unutulmak istiyordum.

Gözlerim öylece hala bana bakmaya devam eden Karan'a odaklanmıştı. Dudaklarında saçma bir gülümseme, irislerinde kasvetli bir hava vardı. Bedenim ise onun kucağında, sırtım duvara yaslı şekilde duruyordu. Ne yapacağımı ise kesinlikle bilmiyordum. Boğazımı temizleyip gözlerimi kaçırdığımda koridordan aniden yükselen Gökhan'ın sesini duymamla hızla kapıya döndüm. Sessizliğin bozulmasına bir o kadar sevinmiş ve yakalanma korkusuyla gerilmiştim. "Güzelim!" Karan kaşlarını çatıp ciddileşen yüz ifadesiyle yavaşça beni kucağından indirip yere bıraktı. Gözleri kısa bir an şişmiş dudaklarıma kayarken gülümser gibi olup bana sırtını dönüp kapıya ilerlemeye başladığında yaralanan kolunun kanadığını fark ettim.

Yavaş adımlarla Karan'ın arkasından salona ilerlerken gelen kişinin kim olduğunu merak etmiştim. İçeriye ilk girdiğimde gözüme ilk çarpan salonun ortasındaki büyük bavul, sonrasında ise Gökhan'ın kucağında oturan küçük kız olmuştu. Gökhan'ın kıkırtısı kulaklarımı doldururken pencerenin hemen önündeki koltuğa geçerek kızı incelemeye başladım. Bu minik şey o tuvaldeki kızdı. Karan, küçük kızın önünde diz çökmüş yüzünün her yerini santim santim öpüp ufaklığı sıkıştırıyordu. Mavi gözleri, benim saçlarımın tonlarında sarı dalgalı saçları vardı. Tombul parmakları Karan'ın yüzünü ittirmeye çalışıyor, kıkırtılarıyla salonu dolduruyordu.

Başımı sağa doğru eğip onları izlerken yüzümde fark etmediğim aptal bir gülümseme oluştu. "Ahu, gel seni kızımla tanıştırayım." Gökhan'ın sesiyle yüzümdeki gülümseme hızla silinirken boğazımı temizleyerek başımı iki yana salladım. Çocukları çok sever ve hemen bağlanırdım onlara, ama bu küçük kız beni tedirgin ediyordu. Karan'ın başı bana doğru döndüğünde gözlerimi yüzünden kaçırarak saçlarımın ucuyla oynamaya başladım. "Sarışın gelsene." Başımı tekrar iki yana sallayarak reddettim. Birkaç dakika kimseden cevap gelmeyince üstelemeyi bırakacaklarını sandım fakat aniden ayaklarıma dokunan ufak parmaklarla tiz bir çığlık bırakıp koltukta ayağa kalktım. Küçük kız hemen ayaklarımın dibinde kocaman büyüttüğü gözleriyle bana bakıyordu. Korkutmuş muydum onu?

SİYAH ZAMBAK (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin