• 11. BÖLÜM/OTEL •

520 96 0
                                    

Selam! Nasılsınız?

Tarihi buraya bırakabilirsiniz.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

*

• 11. BÖLÜM/OTEL •

 BÖLÜM/OTEL •

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

26 Eylül 2019

Bedenimin kaslı kollarla sarıldığını hissettiğimde kollarımı gözlerim kapalı bir şekilde boynuna sardım. Arabanın kapısı tok bir sesle kapandıktan sonra büyük adımlar yerde ses çıkararak ilerledi. Gözlerimi güneş ışıkları almaya başladığında yüzümü onun göğsüne doğru kapattım, uykuma devam etmeye çalıştım.

Gülüşme sesleri kulaklarıma gelirken rahatsız olmuş gibi kaşlarımı çatıp, "Sessiz olun..." diye mırıldandım. Tırnaklarım Vera'nın ensesinde olan saçlarına değerken yavaşça parmaklarımı kıpırdattım.

"Merhaba, Harun Pusat nerede? Onunla görüşmemiz vardı." Vera'nın yumuşak sesini duyunca hafif tebessüm ettim. Keşke hep bu tonda konuşsaydı benimle de.

"Siz, Vera Çelebi olmalısınız," dedi ince sesli birisi.

Ta kendisi.

"Odanız en üst katta bulunan, koridorun sonunda kalan süit oda. Anahtarınız burada, şöyle buyurun. Arkadaşlarımız sizi odanıza çıkartsın." Kulağıma tanımadığım ince sesi dinlemeye devam ederken kadın olduğunu tahmin ettim.

Vera'nın oda kartını aldığını duyduktan sonra, "Teşekkür ederim," deyip tekrar adım sesleri kulağıma geldi.

Asansörün durma sesi geldiğinde tekrar aynı adımlar temkinli halde içeriye girdi ve kapılar kapandı.

"Sence bizimki ne zaman uyanır?" Çınar'ın sesini alaycı tavırla çıktığını duyduğumda tekrar kaşlarımı çattım. Bana 'bizimki' diye hitap etmesi hoşuma gitmemişti.

Vera'nın tebessüm ettiğini duyduğumda, "O uyanık sadece naz yapıyor," dedi, sıcak nefesleri yüzüme çarptı. Muhtemelen başı bana eğikti.

Burnumdan sıkkınlıkla soluyup, "İnsanı uyutmamakta bir numarasınız," dedim. Gözlerimi aralayıp Vera'nın ela gözlerinde saniyeler içerisinde yakaladığım yumuşak bakışlarıyla karşılaştım. "Ama beni odaya kadar götürmek zorundasın."

Kendimi aynadan Vera'nın kucağında görünce gözlerim Vera'nın pantolonun arka cebinde olan telefonuna kaydı, telefonunu elimle sessizce alıp kamerayı açtım ve aynaya telefonu tutarak açıya sadece ikimizi alacak şekilde birkaç poz çektim. Son pozu çekerken Vera başını bana çevirip kaşlarını çatarak yüzüme baktığını hissettim. Kamerayı kapatıp telefonunu arka cebine yerleştirdim.

"Emrin olur uykucu prenses," dedi dalga geçerek. "Ne çektiğini göster."

Gözlerimi yüzüne çevirdim. "Bir ara telefonunla ilgilenirken galeriye girip bakarsın."

İHTİRAS (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora