kaplan

2.4K 257 126
                                    

Dakikalarca seviştiğimiz koltukta şimdi sessizce uzanıyorken ilk defa zihnimin boş olduğunu hissettim. Sorgulama, yersiz düşünceler ya da tedirginlik yoktu.

Tek gerçeğim başı göğsüme yaslı duran adam olmuştu bir an da.

Onsuz bir hayat düşünemiyorumdan çok, onun olmadığı bir hayatı şu saatten sonra tercih etmeyeceğim kesindi. Kim Taehyung'u fazlasıyla benimsemiştim. Bu ise tehlikeli duyguların başını çekiyor sayılırdı.

Eli bel kenarıma sabitlenmiş tenimi okşuyorken tutamlarının arasındaki parmaklarımı hareket ettirdim tekrar. Öpüşmeyi kesip birbirimizi vakumlamayı bıraktığımız andan itibaren sessizdik. Onunla olan sessizliği daima seviyordum, söz konusu Taehyung olduğunda sevmediğim şeyler yok bile denebilirdi.

"Sabahki halin hoştu."

"Ne hali?"

Başını biraz oynattı. Yüzü görüş açıma girdiğinde bakışlarımı direkt gözlerine indirdim. "Gergindin. Beni görene kadar."

Gözlerim kısık hale geçti istemsizce. Dediği yanlış sayılmazdı, yabancısı olduğum ve sürekli benimle iletişim kurmaya çalışan insanların arasında olmak pek alışkın olduğum bir durum değildi. Birileri ile iş yaparken samimiyeti ileri seviyeye taşımak için uğraşmazdım. O kadro ise birbirlerini yıllardır tanıyormuş gibi bir muhabbet kurmuştu anında. İlginçti bu.

"Kim diyor bunu?" Kimse itirazdan ölmemişti şu zamana kadar.

"Seni okuyabildiğimi unutuyorsun."

"Ben kitap mıyım da okuyabiliyorsun?"

Kaşları çatılsada dudakları aksi şekilde yukarı kıvrılmıştı. Yüzündeki ifade gözüme çok hoş geldi o an. "Kitap değilsin ama öküz olduğun kesin."

"Asıl öküz göğsümde yatıyor şu an."

Alayla söylenmeme karışılık bel kenarımı çok hafif çimdikledi. Hazırlıklı olduğum müddetçe tikim var sayılmadığı için herhangi bir tepki vermemiştim bu hareketine. Bir bacağını yanımda kalan boşluğa aşırıp tamamen üzerime çıkardı bedenini. Göğüslerimiz birbirine hizalıyken yüzünü yeniden boynuma gömmüştü. "Ne yapıyorsun?" Sorgulamama karşılık boynuma doğru derin bir nefes verdi. Bu gıdıklamıştı. "Öküzün şimdi tamamen göğsünde yatıyor."

Nefes almam biraz zorlaşsada rahatsız edici değildi. Elimi tereddütsüz şekilde çıplak sırtına yaslayıp tenini okşadım. İnat uğruna üzerime çıkmış olsa bile yerinden oldukça memnun görünüyordu.

"Yarına hazır mısın?" Soru benden çıktı. Düşündükçe yarını atlatabilecek miyiz ondan bile emin değildim. Hiç olmadığımız kadar dolu bir programa sahiptik.

Sabah Taehyung ile ayrı mekanlarda çekimlerimiz yapılacaktı. Öğlen fotoğraf ve setin kamera arkası çekimleri olacağı için günün yarısından çoğunu sette geçirecektik muhtemelen. Serbest giden düzenime kıyasla oldukça hararetli bir iş günü sayılırdı bu.

"Gecesine hazırım." Taehyung'un cevabı ile yapabildiğim kadar derin bir nefes aldım. Sırtındaki elim yavaşlatmıştı kendini bu sırada.

Gece Yejun ve Siu için önemli bir andı.

Söz konusu senaryo olduğunda Taehyung ve kendimi konuya dahil edemiyordum. Sonuçta biz yaratılan karakterlere hayat veren iki silüetten fazlası değildik. Kendi aramızdakilerin ise kurgu ile uzaktan yakından alakası yoktu benim gözümde.

promaja, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin