"K-Kumar... Hani cesetler olacaktı?"

179 20 56
                                    

"Patron, yeni konuklar geldi galiba. Fakat, bir sorunumuz var. Onlar davetli listesinde değiller. Eğer isterseniz onları buradan kovabilirim veya hiçbir şey yapmayıp oynamalarına izin veririm."

Başının üstünde siyah uzun ve ucunda tüy bulunan bir şapka taşıyan kravatlı adam, yanındaki çalışana bakıp, gülümsedi ve bir şey yapmamasını söyledi. Patronunun emrinin üzerine, çalışan oradan gitti.

"Adrien..."

"Hm?"

"Kumar mı?"

"Hm?"

"K-Kumar... Hani cesetler olacaktı."

"Hm?" dedi yine aynı cevapla Adrien. Marinette, Adrien'ın onu dikkate almayıp hala şaşırmış halde kalmasından ve ona hep aynı cevap vermesinden rahatsız olduğu için ona hafifçe vurdu ve Adrien olduğu yerde zıplayıp korkarak kendine geldi.

"Burada çok durduk. Aralarına girmeliyiz." dedi Adrien ve onların yanına doğru ikiside çok yavaş adımlarla girip boş bir masa aradılar. Boş masa bulamayınca, arkalarında oturan grubun onlara seslendiğini fark ettiler. Tedirginlikle güldüler.

"Hadi gelin, içki sipariş edip oynayalım. Eğer kazanmazsanız, ağlamak yok. Anlaştık mı?" dedi sarhoş adam onlara sırıtmış bir şekilde bakarak.

O sırada ikiside birbirine çaresizce bakıp başka seçenekleri olmadığını fark ettiler. İkiside iki tane sandalye çekti ve onların yanlarına oturdular. Her ne kadar ikiside içmek istemese de, daha önemlisi ikiside kumar oynamak istemese de, yapmalılardı.

"Ee? Nereden geliyorsunuz?"

"Biz mi? Eh, biz biraz uzaktan geliyoruz. Hatta yanılmıyorsam 2 saatten uzun süren bir yolculuk yaptık-" karşılarındaki oturan adam sözünü kesti.

"Yaptık mı? Siz nesiniz? Yanlış anlamayın."

"Ah, biz-"

"Biz beraberiz, hatta ortak bir iş yürüyoruz ve bu yürüttüğümüz iş için seyahati yapmamız gerekti. İşimizi de soracak olursanız, biz tasarımcılarız."

Adrien'ın yalanını Marinette şaşkınlıkla dinlerken karşılarındaki diğer adam seslice sözünü kesip, üzgünmüş gibi arkadaşlarına bakıp konuştu.

"Tüh! Bende şanslıyım sanıyordum! Meğerse, bu güzel bayan zaten kapılmış bile! Halbuki bende kendimi şanslı sanmıştım. Hatta bir şansımız olur sanmıştım..." dedi ondan 20 yaş büyük olan adam.

Adrien Marinette'nin yüzüne baktığında, rahatsız olduğunu ama daha saniyeler bile geçmeden geri
yüz ifadesini değiştirip geri gülümsediğini gördü.

Daha sonrasında Adrien, Marinette'nin elini tutup havaya kaldırdı ve adama bakıp konuştu. "Haha, üzgünüm. Dur! Aslında değilmişim. Evet, pişman değilim. Ama üzülme, eminim ki seninle yaşıt olanlar sana bakacaktır dostum." dedi Adrien.

Adam ona yalandan gülümsedi ve o sırada içkiler geldi. İkili, oyunu oynadıkları süre boyunca hiçbir zaman büyük oynamamış, aksine onlara kıyasla daha az bahisler koyarak, masraftan kaçınmıştılar.

Oyun boyunca, Marinette diğerlerinin kendisine karşı olan bakışından rahatsız oldukça daha çok içiyordu. Adrien ise oyuna odaklanmış, kaybetme düşüncesini bile düşünmek istemiyordu. Elinden geldiği gibi cimri davranmaya çalışıyordu sadece.

Marinette bir anda ortaya büyük bir bahis koymak isterken, Adrien onun sarhoş olduğunu anladı ve hemen onun ağzını eliyle kapatıp masadaki diğer adamlara gülümseyerek bakıp ayağa kalktı.

"Üzgünüz beyler fakat biliyorsunuz ki, tasarımcı iseniz, boş vaktiniz yoktur demektir. Ayrıca, bu oyun sonlanacak gibi değil. Biz en iyisi gidelim."

Demesi ile beraber masadan bir adam kalkıp Marinette'nin de kalkmasına yardım edecekken, Adrien onu durdurdu ve onu kollarından tutup kendisi kalkmasına yardımcı olduktan sonra geri onlara bakıp gülümsedi ve eşyalarını toplayıp gitti.

Onlara arkasını döndüğü zaman, yüzündeki sahte olan gülümsemeyi kaldırıp gerçek ifadesini getirdi. İğrenmiş bir şekilde oradan çıkıp arabayı aradı. Önce Marinette'nin binmesine yardımcı olduktan sonra, kendisi şöför koltuğuna geçti ve iç çekti.

Başını yorgunluktan dolayı direksiyona yasladı ve ardından geri arabayı çalıştırıp, ana yola girdikten sonra otel aramaya başladı. Otele vardıklarında, boş bir salon kiraladıktan sonra teşekkür edip gitti.

"Adrien Agreste asla masrafa girmez. Salon otel
çok daha ucuzken, oda da tutmak neymiş!" dedi.
...
— İLERLEYEN BÖLÜMLER İÇİN O KADAR
FAZLA DERECEDE GÜZEL BİR ADRIENETTE
SAHNESİ YAZDIM Kİ ANLATAMAM! EMİNİM Kİ
UZUN SÜRE BEKLEMENİZE DEĞECEK! <333

Umarım bu bölüm hoşunuza gitmiştir, bu
bölüm biraz kısa gibi geldi... ama merak
etmeyin diğer bölümler daha uzun olacak!
yani sanırım... herneyse, şu anda hatta
baya uzun bir süredir taslakta olan bölümleri
atıyorum bunu da söylemek istedim

•  sizleri çok seviyorum, kendinize iyi bakın
ve lütfen herkesi tanımadan önce hemen
yargılamayın ;] şimdilik hoşçakalın honeybees

@reuxleus

speechless | adrienetteWhere stories live. Discover now