Bölüm 43

1.2K 77 989
                                    

''Bugünden itibaren resmi olarak boşanmış birisisiniz Bayan Lee. Dilerseniz kimliğinizi değiştirip yeni birisiyle evlenebilirsiniz. Boşanma davasını aldatma sebebiyle açtığımız için sizin lehinize yüklü miktarda manevi tazminat verileceğini söylemiştim, öyle de oldu. Tazminat miktarının azaltılması hakkında, eşiniz kararın temyiz edilmesi için Yargıtay'a kadar gönderebilir ama incelenmesi uzun süreceğinden, onun aleyhine olur.''

Mahkemede verilen kararın özetini çantasına yerleştirirken etraftaki gürültü yüzünden sesini yükseltmek zorunda kalmıştı. Koridordan müvekkiliyle beraber ilerlerken çantasını kapattı. Merdivenlerden aşağı yöneldiğinde üzerindeki avukat cübbesi havada süzülürken Bayan Lee cevap verdi. ''Teşekkür ederim bu süreçte çok yardımcı oldunuz. Büyük bir yükten kurtulmuş gibi hissediyorum.''

Binanın zemin katına geldiklerinde ''Gözünüzü korkutmam istemem ama mal paylaşımı rejimine geçtiğimizde işler daha da zorlaşacak. Çekişmeli olarak boşandığınızdan tek bir celsede halledemeyeceğiz.'' dedi ve ikisi de dışarı çıktı. Temiz hava ciğerlerine dolduğunda, alnının ortasında baş gösteren ağrıyı hafifletmişti. Bayan Lee ile vedalaşma zamanı geldiğinden yürümeyi bıraktığında, Bayan Lee ondan önce davranmıştı. ''Mal rejimi uzun sürebilir benim için sorun yok, önemli olan boşanmamdı. Bugün sayenizde rahat bir uyku çekebileceğim. Siz de mümkünse aynısını yapın, çok yorgun görünüyorsunuz.''

Mesafeli bir anne şefkatiyle müvekkilinin suratı kendisine dönükken, hafifçe gülümsedi. Gülümsediği zaman, yorgunluğu daha da pekişti ama bunu önemsemedi. Bir anlığına duraksadıktan sonra çantasını daha da sıkı tuttu. ''İşlerin yoğunluğu derken pek uyku yüzü gördüğüm söylenemez, yine de tavsiyenize uymaya çalışacağım.''

İnandırıcılığının ne kadar olduğunu bilmeden, müvekkili kendisine gülümsediğinde gitmek üzere veda etti. Park alanına doğru yol almaya başlarken gününü neredeyse bitirmişti. Az önce son duruşmasına girmiş ve sabahtan beri içinde olduğu koşuşturmayı tamamlamıştı. Fakat arabasına bindiğinde eve gitmek yerine ofisine gitmeye karar verdi.

Güneş batmak üzereyken uyuma vaktine daha çok vardı. Bedeni yorgun olmasına rağmen uyuyamayacağını biliyordu. Biraz daha işe, beynini dolduracak bir şeylere bakma ihtiyacı hissederek arabasının kapısını açtı. Davalarla ilgili evrak bulunan çantasını tereddüt etmeden arkaya attı ve yan koltuğunu boş bıraktı.

Anahtarıyla motoru çalıştırıp yola doğru koyulduğunda dikkatini dağıtan bir sesin varlığı baş gösterdi. Radyonun hemen üstüne yerleştirdiği telefonunda annesinin ismi belirivermişti. Bir eliyle kablosuz kulaklığını kulağına yerleştirdikten sonra aramayı cevapladı. Gözleri tekrar yola dönerken, işittiği yüksek ses neredeyse tekrardan telefonuna bakmasını sağlayacaktı. ''Benim oğlum yemeğini yemiş mi bugün?''

Sesi, telefonun bir diğer ucunda olsa bile neredeyse kendisine sarılmış kadar hissettirmişti. Sevimli olmaya çalışan sesinin garipliğine dikkat çekmeye çalışarak ''Sana da merhaba, anne ve evet yedim.'' dedi. Ne zaman yediği hakkında kafa karışıklığı yaşasa da, yemiş olduğunu düşünmüştü. En azından öyle olduğunu umuyordu ama telefondaki ses daha da tırmalayıcı çıktığında, hamlesini yanlış oynadığını fark etti. ''Ne yediğini üç saniye içerisinde söyle o zaman.''

Çoktan pes ettiği için cevap veremediğini gizlemedi. Ne yediğinden ziyade ne zaman yediğini ya da yemiş olup olmadığını pek hatırlamıyordu. Karnı aç sayılmazdı ama enerjik de hissetmiyordu. Duruşmaları beklerken içtiği kahveyi de yemekten sayabilirdi. İç çekişiyle beraber, annesine büyük bir malzeme vermişti. ''Yine bir şeyler yememişsin. Böyle olmayacak, Seul'a gelip seninle beraber yaşayacağım.''

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin