50. Bölüm Final

18.6K 628 46
                                    

Günler haftalar birbirini kovalamıştı. Zaman bu sefer keyifli ve uzun zamandır olmadığı kadar huzurlu geçiyordu. Sude ve Koray üç gün hastanede kaldıktan sonra düğünlerini erteleme kararı almışlardı.  Hastane günleri boyunca yanından bir dakika ayrılmayan Koray Sude'nin saçma bir  oyun içinde yaşadığı tüm anlamsız düğün işlerinden aslında ne kadar uzak olduğunun farkındaydı. Sude'nin mutlu olmasını hayalindeki gibi bir gelin olmasını sağlayacaktı.  Hastanede ziyaretlerine gelen onları yalnız bırakmayan herkes düğünün iptaline üzülse de çiftin arasındaki uyumun, aşkın gözle görülür şekilde yoğunlaştığının farkındalardı. Bu yüzden iptal hiçte sorun değildi. 

Eve geçtiklerinde de durum hastanedekinden pek farklı sayılmazdı. Ev Sude'nin ihtiyaçlarına göre daha da hazırlanmış eşyaları üst katta Koray'ın odasına taşınmış eve bir yardımcı daha gelmişti. Nuran Hanım artık sadece Sude ile ilgileniyordu. 

Sude her ne kadar nazlanmak kendisini daha da hasta gibi hissetmek istemese de her seferinde bu durumun bebeği için olduğunu kendisine hatırlatıp sabrediyordu. 

Eve geçtiklerinin ikinci günü Koray tüm işlerini evden idare edebilmek için çalışma odasını ihtiyacı olabilecek eşyaları ile yeniden hazırlatmıştı. Bunca olaydan sonra Sude'yi gözünün önünden ayırmaya niyeti yoktu. 

Her fırsatta kendini Sude'nin yanında buluyordu, artık çekinmeden ona sarılıyor bebeği ile konuşuyordu. Yine Sude'nin bahçeli odada dinlendiği hatta uyukladığı bir anda usulca çöktü yanı başına... Bir mucizeydi ikisinden bir parça bir melekti kızı... Sude'nin üstüne giyindiği ince bluzun altından görünen küçük karnını varla yok arası bir dokunuşla okşadı sevgi ile...

-Bebeğim, nazlı kızım... 

Koray fısıldamaya başladığında uyanmıştı aslında Sude, kalbi aşkla çarpıyordu böyle güzel ilgilendikçe kendisi ile...  Yine de belli etmemeye baba kız arasına girmemeye çalıştı...Koray fısıldamaya devam ettikçe de usulca devam etti dinlemeye... 

-Seni ne kadar sevdiğimi bugün söylemiş miydim prensesim... Benim küçük mucizem, kıymetlim anneni çok yorma olur mu? Ben istemeden üzdüm onu sen üzme kıyamıyorum. İkinizi de pamuklara sarmak istiyorum, o kadar yaralandı ki annen sana söz veriyorum bir ömür ufacık bir çiziğe izin vermeyeceğim... 

Fısıltıları, var ile yok arası teması devam ettikçe Sude'nin sevgisi de kalbinden taşıyordu. Yaşadıkları tüm kötü günlere inat o da inanıyordu artık güzel günleri yaşayacaklarını... Dayanamadı daha fazla yavaşça açtı gözlerini, henüz kendisini fark etmeyen Koray yerde karnının karşısında oturmuş bir tabloyu seyreder gibi karnındaki ufak çıkıntıyı izliyordu. 

-Biliyorum sevgilim...

-Canım uyandırdım mı? Koray kendisine masmavi denizler gibi pırıl pırıl bakan bir çift göze hayran gülümsüyordu. 

-Aslında uyanıktım hafif şekerleme diyelim...

-Yine halsiz misin? 

-Yok hareketsiz kalmak yoruyor beni  yoksa iyiyim... Çok iyiyim... 

Gülümsediler sevgiyle... Hemen uzandı dudaklarına Koray sonra hafifçe sokuldu yanı başına, Sude'nin sırtı Koray'ın göğsündeyken hafif hafif dokunuşlarla okşuyordu Koray bebeğini... Dakikalarca sadece o şekilde kaldılar, zaten huzur buydu... 

Hastane günlerinin üzerinden bir ay geçtikten sonra yine bir doktor muayenesinden çıkmışlardı. Tüm bu süreç boyunca Koray bir gün bile kendisini yalnız bırakmamıştı. Doktorlar riskli süreci atlattıklarını artık normal hayatına yine kendisine dikkat ederek dönebileceğini söylediklerinde buna ikisi de çok sevinmişlerdi. Birlikte hiç olmadığı kadar çok vakit geçirmiş hatta kısa ilişkilerinde tanıma fırsatı bulamadıkları bir çok yönlerini keşfetmişlerdi ve bu ikisine de çok iyi gelmişti ama tehlikenin olmaması her şeyin yoluna girmesi çok daha kıymetli idi. 

Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin