60

648 69 134
                                    

¬ Lütfen hayalet okuyucu olmayın

¬ Keyifli okumalar ✨

¬ Keyifli okumalar ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tan atılan oyuncağın peşinden koşarken Tae gülümseyerek onu izliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tan atılan oyuncağın peşinden koşarken Tae gülümseyerek onu izliyordu. Jin içeriyi temizleyeceğini söyleyip onları dışarıya göndermişti. Tae düne göre daha iyi hissetse de Jin onu dinlememiş işlere karışmadan bahçede oturmasını istemişti.

Gözlerini kapatıp ellerini geriye yaslayarak güneşe yüzünü dönmüştü Taehyung. Temiz hava, kuş cıvıltıları ve parlak güneş o kadar iyi hissettiriyordu ki tarifi yok gibiydi. Bu da keşkelerinden biri olmuştu haliyle, keşke daha önceden böyle bir yere gelseydim diye düşünmeden edemedi.

Birkaç saat oyalandıktan sonra artık sıkılmaya başlamıştı ki Jin'in güzel sesi kulaklarına ulaştı.

"Taehyung gelsene."

Jin, bahçe kapısında gülümseyerek onu içeriye davet etmişti. Hava kararmaya başlamışken Tae ve Tan Jin'in peşinden içeriye girmişlerdi.

İçeriyi dolduran güzel yemek kokuları Tae'nin karnını guruldatmaya yetmişti. Parlayan gözlerle Jin'e bakarken Jin, elini tutarak onu mutfağa doğru götürdü. Taehyung gördüğü sofrayla ufak çaplı bir şok geçirse de kendine gelip Jin'e sarılmıştı.

"Hadi artık soğutmayalım yemekleri. Yemekten sonra konuşacaklarımız var."

İşte o an deli gibi çarpmaya başlamıştı Tae'nin kalbi.

Sonunda olacaktı. İki ruh birbirine kavuşacak bir olacaklardı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şaraplarından son yudumları aldıktan sonra oturdukları koltukta birbirlerine dönmüşlerdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Şaraplarından son yudumları aldıktan sonra oturdukları koltukta birbirlerine dönmüşlerdi.

Tae kalbinin ağızında attığını hissediyordu. Bir an önce itiraflarını yapıp yıllardır hayalini kurduğu o dudakların tadına bakmak istiyordu.


Jin ise aşırı gergin ve heyecanlıydı. Reddedilmeyeceğini bilse de içindeki heyecana engel olamıyordu. Son bir kez sertçe yutkunup konuşmaya başladı.

"Tae be-"

O sırada çalan kapı sesiyle ikisi de kapının olduğu tarafa doğru baktılar. Jin hem kızgın hem de meraklıydı.

"Birini mi bekliyordun?"

Jin olumsuz anlamda kafasını sallayıp Tae'ye burada kalmasını söyleyip kapıya bakmaya gitmişti. Kapı deliğinden baktığında kimseyi göremedi ve yavaşça kapıyı açtı. Gözleri de büyürken karşısındaki adamın gülümsemesiyle midesinin kaynadığını hissetmişti.

"Merhaba sevgili kardeşim. Beni özledin mi?"

¬ Vote vermeyi unutmayın ✨

Solitude | Taejin AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin