BENİMLE YAN (2.kitabı geliyor)

BY -65-

ÇOK ÖNEMLİ; Gençler profilimde yanlış hatırlamıyorsam üç kez duyuru paylaşmama rağmen hala anlamayanlar olduğu için bölüm başına bunları yazıyorum; profilim reklam panosu değil. Kitap yazıyorsunuz, okumamı istiyorsunuz eyvallah. Özelden ulaşabilirsiniz facebook instagram hesabımı sizlere verdim. Oradan bana ulaşıp kitabınız hakkında konuşabilirsiniz, gördüğüm ve zamanım olduğu sürece dinlerim. Ama profilimde bu tarz paylaşımlar istemiyorum. Ayrıca, sadece okumam için değil milletin okuması için de paylaşımlar yapanlar var. 'Okur musunuz?', 'ilk bölümü paylaştım, okursanız pişman olmazsınız' hatta ve hatta 'nolurr okuyucuya ihtiyacım var' tarzı yazıları gördüğüm gibi ruh halime bağlı ya sadece mesajı silerim yada direk sizinle iletişime geçer istemeden sert konuşurum. Halimden anlayın ki ben de sizin halinizden anlayayım. Profilime gelen mesajları gördükçe cevaplamaya çalışıyorum ama ben sorularınızdan çok hikaye reklamları görüyorum. Bu şeyin devam etmesini istemiyorum.

 

 

 

ÜŞENDİYSENİZ; Biliyorum yukarıyı okumaya çekinen, üşenenlerde var bir buraya bakın :Ddd Profilimde hikayelerinizin reklamını yapmayın. Bu kadar. Hadi iyi okumalarrrr :Dd

 

 

 

65. BÖLÜM

 "Kanka Allah yedi bin ceddine yemekler salsın." diyerek odama nazik (!) bir dalış gösterdi Anıl. Kapıyı sertçe kapattıktan sonra mahalle kavgasını anlatıyormuş gibi bir havaya soktu ellerini.

"Buzdolabınız boş ya la."

Anıl'ın odaya dalışıyla doğrulduğum yatakta tekrar yığıldım ve yastığı yüzüme çekip sinirle inledim. Bir uyumaya kalkışırdım Hande kombin sorardı, bir uyumaya kalkışırdım Selin'le Umut'un kavgasıyla uyanırdım, bir uyumaya kalkışırdım annem tepemde dikilmiş 'uyudun mu?' diye soruyor ben yorgunluktan horlama noktasına gelsem bile. Anlayacağınız bütün gecem uykusuz geçmişti ve bugün Ayaz'a 'Hamileyim' diyeceğime göre formumda olmam gerekiyordu.

"Ya ben burada dünyanın sonunu haber veriyorum, sen hala uyuyorsun ya!" Beni dürtüp yüz üstü devirdiğinde yastığıma sarıldım ve gözlerimi kapattım. Bu yataktan ölmedikçe falan kalkmayı düşünmüyordum.

Beni tekrar dürttüğünde yine dönmemek için çarşafa tutundum. "Masal uyansana kankeyto kardeşko justfrendo canpingim ya. Açlıktan midem kafayı buldu asiti beynime salgılıyor. Bak tansiyonum düştü ölüyorum şuan." Birkaç saniye sessizlikten sonra onun ölmesinin umrumda olmadığını anlamış olacak ki beni tekrar dürttü.

"Neden buzdolabınız boş? Masal sevgilin olacak adam kıçını iki yüzlükle siliyor sizin buzdolabını bir donatamadı mı?"

"Dünden beri ev kerhaneye döndü. Sadece siz gelseniz iyi birde damsız girilemezmiş gibi arkadaş da getiriyorsunuz yanınızda. Buzdolabı nasıl dolu kalsın?"

Ağzımda gevelediğim cümleleri anlamasını umuyordum çünkü bir daha tekrarlamayacaktım ve Anıl da cevap beklediği için beni rahat bırakmayacaktı. Annemin morali düzelsin diye bütün tayfa eve gelmiştik ve Anıl da annemle çok iyi anlaşmıştı ama tozutmuşlardı. Anıl 'Mayonezli dondurma olsun' derneğindeki kankalarını almış getirmiş, Selin'de muhtemelen kerhaneden bir kankasını eve çağırmıştı. Yani şuan da odamın bir köşesinde tanımadığım bir insanda uyuyor olabilirdi. Oldukça muhtemeldi. Ama Anıl hala kız gibi çığlık atıp üzerinde tshirt olmasına rağmen kollarını göğsüne sarmıyorsa demek ki biri yoktu