12.Bölüm: GEÇMİŞİN GÖLGESİ, GELECEĞİN ÜZERİNDE

23.3K 1.3K 6.8K
                                    

Hikayemize devam etmeden önce yıldızları yakmayı unutmayalım 🌟

Bu bölüm kitap halinde 100 sayfaya eşdeğer, 15bin kelimelik bir bölüm. Çok sancılı çok zor bir bölümdü. Motivasyon ve desteğiniz için bolca yorum yapmanızı ve oy vermenizi rica ediyorum 🤍

Keyifli okumalar!

*

Geçmişin Gölgesi, Geleceğin Üzerinde

*

Orman yolunun büyüleyici karanlığı arabanın içindeki sessizliğe eşlik ederken bakışlarımı Saruhan'dan tarafa çevirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Orman yolunun büyüleyici karanlığı arabanın içindeki sessizliğe eşlik ederken bakışlarımı Saruhan'dan tarafa çevirdim. Araba kullanırken bile çattığı kaşlarını incelerken yansıtmaya çalıştığı karakterin ardında yatan gerçeği merak ettiğimi fark ettim.

Saruhan ona baktığımızda; çatık kaşlarını, öfkeyle boyanan yeşillerini, sıktığı dişlerini ve gür sesini görüp duyalım istiyordu. Çünkü bu onun maskesiydi. Bu yüzden çoğu zaman kaçırıyordu gözlerini. Uzun uzun baktığımda yeşillerinin ardında diz çöken çocuğu, vicdanını göreceğimden korkuyordu. Ve de bu yüzden kısıyordu gözlerini, saklıyordu.

Bakışlarımı hissettiğine ve bundan rahatsız olduğuna kalıbımı basabilirdim. Tepki vermesine fırsat vermeden önüme döndüm. Arabanın farlarıyla karanlık orman yolunun ortasında oluşan iki ışık huzmesinin aydınlattığı kadarıyla yolu incelemeye ve şeritleri saymaya başladım.

Şeritleri saymak, yolda yürürken çizgilere basmamak, geceleri üstün açık uyursan canavarlar tarafından yakalanacağından korkmak... Birçok insana çocukça gelen fakat hala dikkat ettiğim tüm bu basit şeyler sayesinde yüzümde oluşan gülüşün ardında kalan tebessümün iziyle Saruhan'a yeniden döndüm.

Saruhan'ın yüzünü her incelediğimde onunla konuşmak isterken buluyordum kendimi. Ona baktıkça hayatına dair, ona dair çok daha fazlasını öğrenmek ve bilmek istediğimi fark ediyordum.

Konuşmaya başlamadan hemen önce derin bir nefesle doldurdum ciğerlerimi. Son zamanlarda çokça duyduğum, her seferinde bir yuvadaymış hissiyle içimi ısıtan kokuyu derince solurken gülümsedim. Saruhan Kalaycı hem tekinsiz hem de güven kokuyordu. Onun yanında aldığım nefesler tehlikeliyken aynı zamanda da evimdeymiş gibi hissettiriyordu. Saruhan Kalaycı... Çocukluğumun en güzel günleri gibi kokuyordu.

Büyükçe yutkunduğumda yine çok fazla Saruhan'ı incelediğimi fark edip aceleyle önüme dönerken konuştum. "Hala nereye gittiğimizi söylemedin?"

Bir süre bana bakmadan yola odaklanmış bir şekilde arabayı kullanmaya devam etti. Sorduğum soruyu cevapsız bıraktığı kısa süre içerisinde Eymen ve İpek'in ne durumda olduğunu merak etsem de arkama dönüp bakmadım.

EĞER PEŞİNDEN GELİRSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin