11- "Ay güneşe tutulmuş bir kere."

175 22 36
                                    

Selamlar herkese

iyi okumalar <3





---

8 Nisan
Saat 22.48
Daegu

"Demek bizim küçük Yoongi miz burada ha?" Büyük evin gösterişli salonunda baş köşede oturan smokinli adam konuşup dudakları arasına sigarasını almış ve sağ tarafında duran adam ise hızlıca çakmak ile sigarasını yakmıştı.

"Evet Jihoon hyung, epeydir takip ediyorum onu. Sen yurt dışından gelene kadar birkaç bilgi topladım hakkında." Yanağında büyük bir yara izi olan ayaktaki smokinli adam konuştuğunda sigara içen adam sırıtmıştı. "Ya, nasıl bilgilermiş bunlar?" 

"Buraya iki yıl önce yerleşmiş, yani bizim sözleşmemize uymayıp kaçtıktan hemen sonra." Yanağında yara izi olan adam konuşurken karşısında oturan adam ve onun etrafındaki ayakta olan diğer adamlar dikkatle onu dinliyorlardı. Fakat sigara içen adam ayrı bir dikkatle dinliyordu. Sonuçta, Yoongi ile yarım kalmış bir hesapları vardı, değil mi?

"Şuanda bir sevgilisi var fakat hyung, sevgilisi bir erkek." Dediğinde sigara içen adamın saniyelik olarak gözü seğirmişti.

"Öyle mi..." demişti sadece ve sonrasında ise büyük bir kahkaha atmıştı. Etraftakiler onun bu tepkisini anlayamayıp hem şaşırmışlar hem de biraz korkmuşlardı.

Bir süre sonra sakinleşip sigarasını içmeye devam etmiş ve eliyle yara izi olan adama anlatması için işaret yapmıştı. "Sevgilisinin adı Jung Hoseok. 24 yaşında, postacılık yapıyor." Bunları söyledikten hemen sonra elindeki gizlice çekmiş olduğu fotoğrafları oturan adama vermişti. "İşte, bu çocuk. Yanındaki de Min Yoongi."

Adam sigarasını ağzından çıkarıp elindeki fotoğrafı incelemeye başlamıştı. Önce Hoseok un üstünde dolandı gözleri, sokak ortasında karşısındaki Yoongi ye bir şeyler anlatıyor gibiydi.

Adamın gözleri Hoseok ta fazla dolaşmadı. Onun yerine Yoongi nin yüzüne çevirdi gözlerini. Gülümsüyordu. O kadar içten, o kadar samimi bir gülüştü ki bu. Oysa o, Yoongi nin hep yapmacık gülümsemelerini görmüştü. O da sadece birkaç defa.

Tekrar Hoseok a çevirdi gözlerini. 'Sen kimsin ki onu böyle gülümsetebiliyorsun?' Dedi içinden. Ardınsan ise elindeki fotoğrafı hırsla masanın üstüne attı. "Devam et." Diye karşısındaki adama baktı.

"Bir de bir velet var Min Yoongi nin etrafında. Lise son sınıf öğrencisi, sürekli Min Yoongi ile birlikte takılıyor. Adı Kim Taehyung, 18 yaşında. Sanırım arkadaşlar."

"İşimize yaramaz bu çocuk."

"Fakat hyung, çocuğun gittiği yerlerde onu sordum. Eskiden uyuşturucu satıcılığı yapıyormuş. Ama sonra aniden bırakmış."

"Şu an tek umrumda olan Yoongi. Ondan bir an önce intikamımı almak istiyorum." Adam biten sigarasını kül tablasına söndürüp birden başını kaldırarak karşısında duran adama bakmıştı. "Yoongi yi öldürmekten vazgeçtim." Dediği şeyle salondakiler şaşkınlıkla gözlerini kocaman açmışlardı ve ortama ölüm sessizliği çökmüştü.

"Ama hyung sen demiştin ki-"

"Onun yerine onu öldürmekten daha beter edeceğim. Her gün ölmek isteyecek." Adam sırıtarak konuştuğunda yanağında yara izi olan adam tek kaşını kaldırmıştı. "Planın nedir hyung?"

Adam oturduğu yerde tekrar bir sigara çıkarmış ve sağ taraftaki adam tekrar yaktığında içine çekmişti. Ardından ise dumanı dışarıya geri verirken gözleri masanın üstünde olan fotoğraftaki Hoseok ta gezinmişti. "Onu en zayıf noktasından vuracağım."

WEDNESDAY / SOPEWhere stories live. Discover now