155 POLİSİYE

Dördüncü Bölüm

Selamlar,

Sizi hiç merakta bırakmadan sıklıkla bölüm yayımladığım ilk hikâyem <3

Karşılığını oy ve yorumlarınızla verirsiniz umarım. Bu bölüme sınır yok. Ama yorumlarınızı çok sevdiğimi bilin. Okurken sevinçten deliriyorum😄

Bölümü dikkatli okuyun ki Savaş'a olan kötü bakış açınız değişsin.

♧

Yazar Anlatımı...

Savaş odadan çıkar çıkmaz adımlarını toplantı odasına yönlendirdi. Asu'nun mesaj meselesi bambaşka bir olayla bağlantılanmıştı.

Genç polis, Asu'nun anlattıklarına inanmak istiyordu ancak öncesinde ekip arkadaşlarıyla mesele hakkında konuşması lâzımdı. Toplantı odasına girdiğinde arkadaşlarının onu bekliyor olduğunu gördü.

Savaş odaya girer girmez, Fatih arkadaşının yüz ifadesini incelemeye başlamıştı bile. Olayın sonucunu o da merak ediyordu.

"Dolandırıcı mı yoksa cidden dalgasına mı yazmış?"

Savaş masanın başındaki sandalyeye oturdu. Ellerini birbirine kenetleyerek dudaklarını araladı. "Hâlâ mesajları kardeşinin attığını söylüyor,"

Ekibin tek kız üyesi olan Dilek, "Doğru söylüyor olabilir. Kızın hiçbir suç kaydı yok. Bir sene önce mezun olmuş. Şu an özel bir okulda okulöncesi öğretmenliği yapıyor. Mütevazı bir yaşamı var," dedi araştırdıklarını eksiksizce anlatırken.

Savaş anlatılanları dikkatle dinliyordu. Son iki ayda art arda iki yakın arkadaşı dolandırıcı bir şebeke tarafından dolandırılmıştı. Çektikleri kredileri ödemekle cebelleşiyorlardı hâlâ.

Şebeke üyesi olan iki genç kız, Asu'dan gelen mesajlara benzer mesajlarla bilinmeyen numaradan yazarak arkadaşlık kurmuş ardından da onları dolandırarak sırra kadem basmışlardı. Bir ay aralıklarla gerçekleşen olaylar sonucu kapsamlı bir inceleme başlatılmış ancak dolandırıcı şebekeye dair herhangi bir ize rastlanmamıştı.

Savaş bu meseleden dolayı Asu'ya karşı sertti. Zira numarasını ailesinden ve sınırlı arkadaşlarından başka kimseyle kolay kolay paylaşmazdı. Dün aldığı mesajlar yüzünden aynı durumun içine düştüğünü düşünüyordu.

Önce mesajın yanlışlıkla atıldığını düşünüp çok önemsemesede atılan ısrarlı mesajlar sonucu işkillenmiş ve zaman kaybetmeden Asu'nun ev adresini tespit ettirmişti. Dolandırıcı şebekeyle ilişkili olabileceği düşüncesiyle gece apartmanın önünde iki polisi nöbet tutması için görevlendirmişti. Tabi Asu ve Sezen'in bunların hiçbirinden haberi yoktu.

"Kız sakin ve etliye sütlüye karışmayan birine benziyor. Fazlasıyla korkmuştu sabah geldiğinde," dedi Samet. Ekibin en genciydi.

Savaş gergince sakallarını sıvazladı. "Numaramı bulma kısmında anlattığı hikâye pek inandırıcı gelmiyor. Yoksa diğer anlattıkları bir şekilde mantıklı gelmeye başladı ama numaranızı kaydederken yanlışlık yapmışız demesi, üzerine sözde kardeşinin yazmış olduğu saçma mesajlar! Dolandırıcılarla bağlantılı olma ihtimali hiç zayıf gelmiyor."

Fatih düşünceli tavrıyla başını salladı. "Biraz daha misafir edelim o hâlde. Nerede şimdi?"

"Odamda," dedi Savaş dalgınca.

Fatih gözlerini kocaman açtı. "Odanda yalnız mı bıraktın? Şüpheli gözüyle bakmıyor muyuz biz bu kıza?"

Savaş sandalyeden kalkarken onu yanıtladı. "Kelepçeli, ayrıca odanın kapısı kilitli," deyip anahtarı Dilek'in önüne fırlattı. "Su ve yiyecek bir şeyler götürürsün. Ben gelene kadar göndermeyin. Belki beklemekten sıkılıp gerçekleri anlatmaya karar verir." diyerek göreve çıktı.