❉ Yabani| Bölüm 1 ❉

282K 4.7K 1K
                                    

Kitaptaki karakterlerin eski adları Hazal, Boran ve Emir'di. Ama isimleri değiştirdim. Eski okuyucularım bilirler (: Kitapta belirli değişiklikler oldu.

Bir masalın çıkmaz sokağındaydım ben. Ne yelkovanın on ikiye vuruşunda her şey normale dönüyordu, ne de bir prens öperek uyandırıyordu bu hikayede beni.

Bölüm Şarkısı :
Pınar Süer Ft Deeprerise

Sol Yanım Ayaz

*******

Göz yaşlarım eşlik ettiği ellerimdeki kınayı izlerken, içimdeki cellat tarafından birer birer infaz edildiğini hissettiğim umutlarımın yok oluşuna tanık oluyordum.

Hayat beni bilmediğim yollara sürüklemişti. Ve o yollar durmaksızın acılı bir sapağa dönüyordu.

O sapaktan çıkamıyor, çıkmak için de çabalamıyordum.

Çünkü acılarım zift gibi donmuştu. Hareket etmeyi zorlaştırıyordu.

Acı insanı güçlendirir derler ya, yalan. Kendi deneyimimden biliyorum. Acı beni daha da güçsüzleştirmişti.

Kapının sert bir şekilde açılmasıyla gözlerimdeki yaşları silmeye çalıştım. Elimden geldiğince başardım da.

"Sen hala mı ağlıyorsun kızım?"

Yengemin alaycı sorusuna cevap vermedim. Vermek de istemedim.

Yengem sinirli bir ifadeyle suratıma baktı bu sefer.

Ne istediğini biliyorum kız, dedi yengem keyifle. Zengin bir adamla evlenip bu sefaletten kurtulmak istiyorsun. Üstelik bir de oğlan çocuğun olursa, hayatın tadına varırsın. Bak, nasıl da şanslısın..."

Yengemin sözlerini duyunca, midem bulandı ve ağzımı kapattım. Gözlerim önümde karardı. Üzüldüğüm zaman hep böyle olurdu. Midesi bulanır, gözleri kararır, sesi çıkmazdı.

Sessizce oturdum. Her zamanki gibi. İçimdeki çığlıklar gözyaşlarıma karıştı ve acıyla sızladı. "Git Üzerimdekini değiştirip yat. Yarın erken kalkman lazım. Düğünün var unutma."

Bu sözler kalbimi daha çok acıtmıştı. Boğazımda bir düğüm oluştu.

Neden diye sordum kendime, neden bu acıları çekmek zorundaydım? Aslında çok iyi biliyordum neden bu durumda olduğumu...

Kendime kızdım o anda. Neden bu kadar çaresizdim ki ben?

Yengem bana ters bir bakış attıktan sonra üzerimdekini çıkarmamı tekrarladı ve odadan çıktı.

Kalktım yerimden ve elimdeki kırmızı keseyi alarak kınayı suyla yıkadım. Aynaya bakmaya bile cesaretim yoktu. Yüzümdeki ağır makyajı da suyla akıttım. Tamamen temizlendiğine emin olmasam da en azından yüzümdeki yükü hafifletmiştim.

Üzerimdeki bindallının fermuarını açtım.

Bindallı yere düşerken, sadece iç çamaşırım kalmıştı üzerimde.

Dolabımın kapağını açtım ve yatarken giyeceğim pijamayı giydim.

Yatağıma doğru gittim ve başımı yastığa koydum. Yarın benim düğünümdü. Tanımadığım bir adamla ömrümü geçirecektim.

O sırada annemin yanımda olmasını, şefkatini hissetmek istedim. Burnumun direği acımaya başladı ve gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı yeniden.

YABANİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin