Wolfsbane Prophecy - Larry - Omegaverse

1~) Kontrolsüz

"Güzel bedenler için zevk, güzel ruhlar için de ıstırap gerektir."

Tüm vücudu, saatlerce taş taşımış, çalışmış, hatta koşmuş gibi yorgundu. Dün geceden kalma, içkiliydi. Her şeyi hayal meyal hatırlıyor, hatırladığı olayları kafasında canlandıramıyordu. Kahkahaları, patlayan şampanyaları, onunla dans etmek için etekleri ile oradan oraya uçuşan genç kızları hatırlıyordu. Arkadaşlarının, on sekizine girişi ile gerçek bir kurt oluşunun kutlamasını ve göğsünün kabardığını. Her zaman elinde kitaplar ile gezen bu asilzade çocuğun bir gecelik dağıtışıydı bu.

Geriye yorgunluk ve utanç bırakmıştı ama.

Bir anda herkesin ortasında tüm vücudu alev almıştı. Kahkahalar dozunu arttırmış, ve herkesin birbirini bir köşede öpmeye başladığı bir saatti. Kadınların kocaman etekleri, kocaman kolları ve kabarık saçlarının yerini smokinli ve fraklı erkeklerin aldığı saatti. Herkesin evlere dağılmaya başladığı bir saatti. Harold Edward Styles'ın hayatının değiştiği bir saatti.

Tüm vücuduna bir anda dolan sevişme isteği ile gülümsemeye başladı. Her zaman bu isteklerini kontrol altında tutmayı bilen bir centilmendi ama ortamın büyüsüne kapıldığını düşündü.

Vücudu başta kaşınıyor gibiydi. Bacakları, kolları, sırtı.. elleri nereye gitse öteki tarafın ihtiyacı oluyordu. Kaşıntıdan çok daha farklı bir histi ama bu yabancısı olduğu duyguya bulabildiği tek isim buydu. Elleri, üzerindeki siyah pantolondan hissedilmiyordu. Kolları bol, önünü ipler ile bağladığı fanila gömleğinden içeri soktu elini. Evet... diye düşündü. Bu daha iyi geldi.

Daha sonra göğüs uçlarının aynı kaşıntıyı hissetmesi ile irkildi. Elini oraya götüremezdi herkesin içinde ama içindeki o deli istek onu zorluyordu.

Sertleştiğini, tahrik olduğunu hissetti. Kendi bedenini okşamak, hatta birinin onun bedenini okşamasını istiyordu.

Yanında duran genç kızın eli birden onun göğsüne kapaklandı. Harry kendini toparlayacak fırsatı bulamadan kız iki elini onun göğsüne dayayıp kendi göğüslerini de ona yasladı.

"Herkesi dansa kaldırdın, Harold. Sadece ben kaldım, hadi!"

Kızın eli, elbisesinin üzerinden değil de çıplak teninde gibiydi. Az önce gözüne normal gözüken bu kızın kaşları, dudakları, göğüsleri...

Hızla geri çekildi.

"İzninle Natalie. Hemen döneceğim ve son dansımı seninle yapacağım."

Ensesine kadar inen buklelerini savurup kızın yanından ayrıldı. Kız arkasından ona bakarken, onu bekleyeceğini bağırıp duruyordu.

Harry, her an istemediği bir şey yapacak, kıza ortalık yerde dokunup rahatsız edecek diye ödü kopmuştu. Ne olduğunu anlamıyordu ve içtiği içkilere bağlıyordu. Ama şimdi yürürken bile onu zorlayan sertliğine hakim olamıyordu.

Bahçeye çıktı. Derin bir nefes aldı. Bahçedeki ağaçları arasında duran tenha, ufak süs havuzuna yaklaştı. Gecenin karanlığı, şimdi düşüncelerini saklamaya yetmiyordu. Kafasının içinde bir ses ona bağırıyor gibiydi. Aklına kitaplarda okuduğu, arkadaşlarının anlattığı edepsiz sahneler canlanıyordu.

Birinin ona dokunması, onu okşaması için can veriyordu. Eve gitmesi gerektiğini fark etmişti ama gücü kalmamıştı. Yanına gelen ilk kişiye çıplak bedenini sunmayı düşünüyordu.

Yüzüne biraz şu çaldı.

Beline bağladığı siyah deri kuşağını çözüm yere attı. Saçlarını, boynunu, ensesini ıslattı. Süs havuzunun önünde diz çöktü ve dirseklerini beyaz havuza dayadı.