ᴘʀᴇɴꜱᴇꜱᴇ ʙxʙ

𝒮𝒶𝓃𝒶 𝑒𝓂𝒶𝓃𝑒𝓉

Kralın önünde dizleri titreyerek af dilenen kadına histerik bir şekilde sırıtırken sinirlerime hakim olmakta zorluk çekiyordum.

Yula'yı o halde gördükten sonra mutfaktaki herkesi kovdum , ne kadar onların suçu yok dense de gözlerini dört açmamış , içlerine kadar sızan insanı farketmemiş ve en önemlisi haksız zulme susmuşlardı .

Teker teker bizzat kral tarafından sorgulanan eski çalışanlardan sonunda bu genç kadın itiraf etmişti suçunu ağlayarak .

Gözlerimdeki öfke içine sıçramış olmalıydı ki yerlere kapanmış, ' ettim bir cahillik, kıymayın canıma ...'

Dakikalardır ağlayan kadına içim bir saniye bile acımazken babam ' senin kahyan zulüm gördü , cezasını sen ver.' şansını bana tanıdığında nasıl onu öldürmeden acı çekebileceğini düşünüyordum.

' Sen , adi bir iş yaptın, kraliyet ailesinden birini zehirlemeye kalktın, suçsuz birinin zarar görmesine neden oldun . Suçun çarmıhta kırbaçlanman ve ölene kadar güneşin altında, o çarmıhta bekletilmen.

Ayrıca ailesi , çocukları varsa ve başlarında babaları yoksa ki dediğini gibi , o zaman onlara gerekli yardım yapılır , şayet babaları varsa bırakın kalsınlar.'

Kadın çığlıklar eşliğinde saraydan çıkarılırken babamın memnun surat ifadesi ile karşılaştım.

' Adaletli bir kral olacaksın Kuyaş.'

' Amacım bu yöndedir kralım .

Peki prenses, bilirsiniz ki önceliği çiğnemiştir , onun cezası ne olacak ?'

' Ağır laflar etti , bir erkeğe ilgi duyduğunla ilgili iğrenç ithamlarda bulundu . Ama kraliçendir , korkmuştur canı için . Onunla ben bizzat konuşurum , üstüne gitme.'

' Ama baba....'

' Çıkabilirsin Yula . Ayrıca eşine iyi davran , bilirsin krallığımızın devamı ona bağlı.'

Arka arka başım eğik yürüyüp yolun yarısında odadan tamamen çıktığımda prenses ile karşılaştım.

Başka bir bakış vardı onda , kendinden gurur duyar, emin bir bakıştı gözlerindeki.

' biraz eşiniz ile zaman geçirmek ister misiniz prensim?'

' Yatacağım, yorgunum .'

' Konuşacağız Kuyaş !'

' Bana adımla ....'

' Yula hakkında, sizi biliyorum .'

Duyduğum sizin ne anlamda olduğunu tartmaya çalışırken sesim istemeden sert çıkıyordu.

' Ne demek sizi biliyorum, ne sizi ? '

'......'

' KONUŞ HEMEN !!!'

Kıvırtarak bedenini bana yaklaştırıp elini kolumda dairesel hareket ettirirken ;

' Bahçeye inelim sevgilim :)'

İçimden çektiğim sabırlarla aşağı bahçeye inerken bir gözüm devamlı küvetteki Yula'daydı. Gelene kadar bekle demiştim, şimdi su soğusa da çıkmazdı bebeğim .

Hızlı hızlı bahçeye inmiş , çardağa kurulan, yüzündeki memnun sırıtışı gizlemeye çalışmayan prensesin uzağına oturmuştum.

' çabuk ol ?'

' Onunla sevgilisin !'

' Tekrar et !'

' Bir erkekle gönül ilişkin var Kuyaş .'