𝒟üğü𝓃

4.2K 337 17
                                    

İçeri giren minik yeğenlerim düğün için çok heyecanlı şekilde beni dürterken oflayarak sinirle kalktım yerimden .

Uyuyamadığım için dün geceden şişmiş ve kızarmıştı gözlerim .

Kışkışlayarak odadan çıkardığım bedenler ile gözlerim camdan aşağı kaydı .

Masalar daha akşam olmamasına rağmen tıklım tıklım dolmuşken , genç kızlar birbirileri ile kıkırdıyor , oğlanlar yandaki çayırda ok atmaya çalışıyorlardı .

İnsanın içini ısıtan bu görüntü, çoğu çiftin hayal dahi edemeyeceği bu düğün benim içimi buz gibi yapıyordu .

Soğuk ellerimi sıktığım yumruklarım ile dolabıma doğru yöneldim .

Burnuma dolan bebeğimin kokusu ile artık kalmayan yaşlarım gözlerimi batmaya zorlarken biran önce bitmesi dileği ile giydim üstüme mavinin bayıldıkları tonu olan kıyafetleri .

O nefret ettiğim korseyi yine bedenimde sıkmak zorunda kalırken içimden tonlarca küfür ediyordum.

Zar zor resmen 10 kat giyindiğim kıyafetler ile nefes dahi alamaz konuma geldiğimde kapımın tıklatılması şu sıra şaşırdığım bir şeydi çünkü direk giriyorlardı içeri .

" Efendim geliyorum içeri . "

Duyduğum ses ile kan beynime sıçrarken kapıdan giren prensesi boynundan tuttuğum gibi duvara sertçe çarpmıştım .

Korkudan dilini yutacak olan prenses ellerini elime sarmış, boğazını kurtarmaya çalışırken süslü elbisesinden sallanan ayaklarını çırpıyordu.

" O yılan beyninde neler dönüyor bilmem ama artık beni tehdit edeceğin kimse kalmadı Şayen.

O bana karşı kullandığın tüm kozlar çok uzaklarda, şimdi sıra bende .

Ve biliyor musun? Ben senin gibi ucuz numaralar ile bitirmem işi , süreceksiniz hepiniz . "

Sertçe odadan dışarı attığım bedenin kapanan kapı arkasından öksürme sesleri gelirken üstümdeki kıyafete son dokunuşlarımı yapıyordum.

Yula'nın şimdiye varmış olması gerekiyor gideceği yere. Ağabeyim onu takip ettiriyordu , yerini bilsin ki onu bulmam kolay olsun .

Yula .....

Sarılı çantamdaki kıyafetleri zar zor gemiye yüklemeye çalışırken içimde anlam veremediğim bir huzur vardı .

Sevdiğim adam akşama evlenecekti , ben onsuz kalmış , hayatımda yaşayacağım en kötü şeyleri yaşamıştım .

Ama hala onun geleceği hakkındaki inancım beni ayakta tutan tek şeydi sanırım, yoksa şimdiye benden geride sadece acı anılarım kalırdı .

2 çantamı geminin yüklüğüne bıraktığımda herkes gibi ben de yavaşça yolcu kısmına bindim.

Kırık dökük , eski sınıf olduğu belli olan kahverengi koltuklara oturuken bakışlarımı denize çevirdim .

Gözlerimi kapattığımda aklıma gelen tek şey sevgilimin yüzüydü , verdiği sözler, beni iyi hissettiren sevgisi , bakışı , temizleyen dokunuşları .

Mektup yazacağım demişti bana , istemedim .

Artık gönül rahatlığı ile kabul edemezdim ki mektuplarını, ya birisi görürse , ya yakalanırsak .

Katlanamazdım hem ben kağıda döktüğü özlem dolu satırları okumaya .

Sadece gel dedim , bekleyeceğim , ölüm bile ayıramayacak bizi , günlerce , aylarca , yıllarca bekleyeceğim seni , sen yeterki gel .

Toplamam gerekiyordu kendimi, iyileşmem gerekiyordu, kendi yaralarımı mecbur kendim sarmam gerekiyordu.

Ellerimi birbirine geçirip başımı geminin demirlerine yaslamışken derince iç çekiyordum.

Düşlediğim tek koku onundu , gördüğüm tek mavi onun mavileriydi .

Kuyaş ....

Merdivenlere dikilen meşaleler ile koluma girmişti prenses .

Bahçede çalan klasik müzik korosu ince sesleri ile davetliler bize dönmüşken prensesin eli titriyordu.

Yavaş yavaş merdivenlerden inerken kolundaki kişinin hayalî tek Yula'ydı .

Gözlerimi kapattığımda sanki beni izliyordu kendi gözlerinden .

Müzikler, alkışlar ve imrenen bakışlar eşliğinde bize açılan ortamda dans ederken kimse içimdeki fırnıtaları bilmiyordu .

Ellerim prensesin belini sıkarken canının acıdığı yüzünden belli etmemeye çalışsa da hareketlerinden belliydi .

Kısa süren dansla bizim için olan masalara oturmuşken ağabeyimin kalabalıktan bana yaklaşması ile zarifçe kalktım yerimden .

Hızlıca bana yaklaşan ağabeyime varmışken kolumdan tutulmam ile arka tarafa sürüklendim .

" Varmış mıdır abi Yula sağ salim ?"

" Vardı vardı, kazasız belasız indi gemiden , şimdi gitmiştir eve . Hiç merak etme sen adamlarım evin etrafında gizlice nöbettedir , sen onu buraya getirene kadar da kimse yanıbaşından ayrılamaz . "

Minnet dolu bakışlarla ona sarılmışken iç rahatlığı ile ölümlerini kutlayan insanların arasına girmiştim.

ᴘʀᴇɴꜱᴇꜱᴇ ʙxʙHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin