10~) Kış Bahçesi

416 62 124
                                    

"Kendini boşa harcamış olur insan dilediğine erer de sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa."

1885- Düğünden bir ay sonra

"Bu böyle ne kadar devam edecek? Ben sizi bir çocuk yapmanız için evlendirdim. Ne yapacaksın? Öteki betadan mı yapacaksın çocuğu? Bu riski alabilir misin? Ben ondan ayrıl demiyorum. Bir köşede o da dursun. Yapabiliyorsan ikisiyle ol ama çocuğu omegaden yapacaksın!"

Aiden elini masaya vura vura konuştu. Her zamanki yerinde tüm heybeti ile oturuyordu. Solunda ekşittiği suratı ile karısı ve hala Harry'e iştah ile bakan Daminao. Masanın öteki tarafında, Kontun sağında oturan Zayn'in yanında ise Harry oturuyordu. Damiano'nun bu bakışlarını hiç hayra yormuyordu. Ona zarar vermesinden ödü kopuyordu. 

Harry'nin yaklaşan kızışma dönemi ile aldığı uyuşturucu madde, onu bitkin düşürmüştü. Elleri titriyor, bedeni soğuyor, bir anda terleme krizi başlıyordu. Göz altları morarmıştı. Ara ara kusma isteği oluşuyordu.

"Baba..."

"Senden bunu baban olarak değil, alfan olarak istiyorum."

Zayn başını önüne eğdi. Liam'ın hükmü bundan sonra geçmeyecekti. Zayn'in Harry'den uzak durması imkansızdı. Babasının isteklerine karşı gelmek, onun fıtratında yoktu.

"Harry hazır değil."dedi sonunda, sessizce. "Çok hasta ve bitkin. Üstelik istemiyor."

"Ne diye evlendi o zaman seninle? Aptal mı bu çocuk? Ondan bir çocuk istediğimizi söyledik o da kabul etti. Bu evin sefasını sürerken iyi de gerekeni yapınca mı zoruna gidiyor?"

"Baba.. sadece biraz daha vakit ver. Bu burada ulu orta konuşulacak bir konu değil."

"Harry'nin mahremiyeti olamaz. O bir omega. Sikinin tadına baktığında gerisi için yalvaracak."

Zayn utançtan kıpkırmızı olmuştu. Kimseye Harry için kötü laf ettirmek istemiyordu ama babasına karşı koyması mümkün değildi. Harry'nin bu lafına ne kadar kırılacağını biliyordu.

"Tamam."dedi artık konuyu kapatmak için. "Sen nasıl istersen."

"Bu gece! Duydun mu beni? Sen de Harry! Kocana sakın karşı koyma."

Harry o kadar bitik ve yorgundu ki gözlerini masadan kaldırıp kontun gözlerine bile dikemiyordu. Boğazı çok ağrıyordu yine de yutkunmaya çalıştı. Zayn masanın altından elini tuttu.

Henüz Harry ve Zayn'in odası ayrı değildi. İkisi de, ortak odalarına yürüdüler. Harry'nin adım atacak hali yoktu. Masada konuşulanların yarısını algılamış yarısını anlamamıştı. Ne konuşuldu ne karar verildi etrafında ne dönüyor hissetmiyordu bile. Çok ağır bir uykunun altında gibiydi. Sesler boğuk, görüntüler silik, ayağının altında hissetmesi gereken sert zemin yok olup gitmişti sanki boşluğun ortasında süzülüyor gibi hissediyordu odaya girer girmez kendini yatağa uzattı.

Zayn'in, yatağın öteki ucunda ağırlığını hissetmek üzere gözlerini kapattı ama Zayn başının ucunda dikilmiş ona bakıyordu.

Harry, kaçacak yeri olmadığını biliyordu.

"Hemen olsun.."dedi çaresizce. "Hemen olsun ve bitsin."

Harry, bunun nasıl gerçekleşeceğini bilmiyordu. Nasıl sevişmesi gerekir, nasıl çocuk yapılır bilmiyordu. Kızışma döneminde dahi neyi arzuladığını bilmiyordu.

"Korkma."dedi Zayn, onun kalp atışını dinleyip. "Acıtmayacağım."

Harry gözlerini açtı ve sırtüstü uzandı. Derin bir nefes aldı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi.

Wolfsbane Prophecy - Larry - OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin