chapter 27

144 31 5
                                    



    Doyoung alnını Jaehyun'un boynunun kıvrımına dayadı, hala hafif nefes nefeseydi. "Bunu uzun zamandır yapmak istiyordum."

"Birbirimizi sadece iki gündür tanıyoruz."

"Seni bundan çok daha uzun süre önce öpmek istiyordum bayım. Yani Jaehyun!" Doyoung kıkırdadı.

"Ne kadar?"

"En az iki ay. Neden hep binanın dışında sigara içtiğimi sanıyorsun? Temiz hava alayım diye mi sanıyorsun? Yangın merdiveninde otururken bolca temiz hava alabilirdim. Seni göreceğimi umarak oturdum, anlıyor musun?"

"Ben önemli biri bile değilim." Jaehyun omuz silkti. Kayıtsız görünmeye çalışmıştı ama Doyoung yanaklarındaki hafif pembeleşmeleri görebiliyordu.  Acaba Jaehyun biraz...utanmış olabilir miydi? Doyoung, Jaehyun'dan bunu beklemiyordu ama içinde bulundukları duruma bakınca gerçek bir olasılık gibi görünüyordu.

"Nefret ettiğim kış sonlarında soğukta oturmama yetecek kadar önemliydin, demek istediğim ben normalde soğuktan GERÇEKTEN NEFRET EDERİM. Görünüşe göre benim için oldukça önemliymişsin."

"Ben hala çok önemli olduğumu gösteren bir neden göremiyorum ama tamam." dedi Jaehyun sessizce ve Doyoung kollarını ona doladı ve ardından ona sımsıkı sarıldı. Hayatında yeterince sarılılmamış birine benziyordu Jaehyun. Jaehyun'un kasları, Doyoung ona sokuldukça daha da geriliyormuş gibiydi. Sanki öpüşürken fiziksel yakınlık normaldi, ama şimdi sadece sarılmaları normal değildi. Birdenbire, bir şekilde şuanki pozisyonları Jaehyun için biraz fazla olmuştu.

"Sana biraz böyle sarılabilir miyim?" Doyoung dikkatle cevabın ne olacağı endişesi ile sormuştu.

"Ben gerçekten istemiyo-" Sesi oldukça garip ve kaybolmuş gibi geliyordu, bunun üzerine Doyoung Jaehyun'un cümlesini tamamlamasını beklemeden ona sıkıca ve sık sık sarılma kararı almıştı.

"Sadece kısa bir süre için. Söz veriyorum canın yanmayacak." diye alay etti.

"Ben çocuk değilim."

"Güven bana, olmadığını biliyorum." Doyoung Jaehyun'un kasıklarına anlamlı bir bakış attı. Jaehyun ise buna hafifce gülmüştü. Gülüşüne bakılırsa, Doyoung biraz da olsa Jaehyun'un buz duvarlarını kırmış gibiydi.

"Ağzından ne çıkacağını asla tahmin edemiyorum." diye hayret içinde başını sallamıştı Jaehyun.

"Sadece sana sarılmama izin ver. Bana daha sonra hakaret edebilirsin. Bir kucaklama bana yeter. Birkaç saattir Jungwoo'yu düşünmeye fırsatım dahi olmadı ama eminim bununla daha sonra tekrar uğraşmak zorunda kalacağım. Er ya da geç. Ama sanırım sarılmak yardımcı oldu, biliyor musun?"

"Tamam." dedi Jaehyun, ardından kollarını Doyoung'un vücuduna biraz çekingen bir şekilde dolayıp, sırtına tam temas etmeden sarılmaya çalışmıştı. Bu noktada Jaehyun'un artık nasıl tepki vereceğini umursamayan Doyoung, kollarını daha da ilerletti ve ona sımsıkı sarıldı. Yanağını Jaehyun'un göğsüne bastırdı, düşük, sabit kalp atışlarını duyabiliyordu; sakinleştirici, rahatlatıcı bir ilaç gibiydi. Doyoung güvende hissediyordu, son iki günün tüm çılgınlığını unutturmuştu Jaehyun'un kalp atışları ve sıcaklığı. Birkaç saniye sonra, Jaehyun'un ona sarılırken rahatladığını hissediyordu. Sanki kollarını biraz daha sıkılaştırmıştı. Jaehyun'un üzerindeki ağırlığını hisseden Doyoung heyecandan dolayı kalbine kramplar giriyor gibi hissediyordu.

Jaehyun çenesini Doyoung'un omzuna yasladığında, nefes alış verişi Doyoung'u daha önce eski sevgililerinden hiçbirinde hissetmediği bir aidiyet duygusuyla doldurmuştu., Keşke Jaehyun'u bunu her zaman ve sık sık yapmak zorunda olduklarına ikna edebilseydi. Jaehyun'u şuana kadar tanıdığı kadarıyla onu ikna etmek fazlasıyla zor olacaktı. Ama Doyoung şimdilik bunları düşünmek istemiyordu. Sadece Jaehyun'un ne kadar güzel koktuğunu ve kollarının ona dolanmasının ne kadar iyi hissettirdiğini düşünmek istiyordu.

72 saatten biraz daha uzun bir süre önce, binasının dışında oturmuş sigara içiyor ve komşusunun gelmesini bekliyordu. Kendisini, komşusunun kendisine nasıl suikastçı olunacağını öğrettiği bir durumda bulacağını ve sonunda onu gerçekten öpeceğini asla, yüzlerce farklı hayat deneyimlese bile, hayal edemezdi. Delice ve imkansız olmanın ötesinde bir durumdu bu. Sanki insanların göz kapaklarını bile kırpmadan diğer insanları vurduğu paralel bir evrene girmiş gibiydi. Gerçi Jaehyun mesleğiyle barışık biri gibi görünmüyordu. Kendine karşı dürüst olması gerekirse Doyoung da birini gerçekten öldürebileceğinden o kadar emin değildi. Ama buna rağmen Jaehyun sürekli olarak kimseyi öldüremeyeceğini ve bunu istemeyeceğine dair ikna etmeye çalıştığında kabullenmek istemiyordu. Doyoung bir şeyler öğrenip bu işi yapmaya ne kadar kararlıysa, Jaehyun da onun  bu işlerin içine girmesini engellemekte o kadar kararlı görünüyordu.

Hâlâ Jaehyun'un kollarında olan Doyoung, yemek masasının hemen üzerinde asılı duran duvar saatine baktı. Öğleden sonra dördü geçiyordu ve normalde bu saatlerde 6.45'teki akşam yemeğinden önce vakit öldürmeye çalışırdı. Genellikle işe saat 20:00'de vardiyasının başlamasından on beş dakika önce gelirdi. Artık eski olan patronu muhtemelen şimdiye kadar onu öldürmüş olurdu eğer hala çalışıyor olsaydı.

Cep telefonunun nerede olduğunu yalnızca Tanrı biliyordu. Acaba oda da bırakmıştı ve katil mi almıştı? Patronundan yüze yakın cevapsız arama ve yüze yakın küfür içeren mesaj almış olması oldukça muhtemeldi. Patronunu cevapsız bıraktığı için kendini kötü hissediyordu sonuçta bu son altı aydır bulabildiği tek işti ama her şekilde zaten eski hayatının artık sona erdiğini biliyordu. Sonsuza kadar bir daha çalıştığı yere uğraması gerekmeyecekti.

Artık eskiden hayatında olan kimse ile bağı olmamalıydı, Jaehyun'un ona suikastçı olmakla ilgili söylediği şeylerden biri de buydu. Yeni bir numaraya ve yeni bir telefona ihtiyacı vardı. Kısmen hayatına yeniden başlıyordu ve yeni hayatında Jaehyun'un kalıcı bir figür olmasını sağlamak için her şeyi yapacaktı. Düşünceleri içinde savrulurken beyninin bir tarafındaki eski oda arkadaşlarının anıları zihnini işgal etmeye yeniden başlayınca, Jaehyun'a daha sıkı sarıldı ve onları uzak tutmaya çalıştı.

uzun bir aradan sonra yeni bir bölüm atıyorum🥺💖💞 beni sabırla bekleyen herkese çok teşekkürler kaldığımız yerden daha da güzelce devam etmeyi umuyorum🥺💝✋🏻umarım beğenirsiniz!!

while we are in love + dojaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin