9~) Harry'nin Kozu

454 65 128
                                    


"Bilmek her şeyin sonu olur. Çekici olan bilmemektir. Sis her şeye harika bir güzellik katar."

1887- Temmuz

Ertesi gün, Damiano yine Harry'nin kapısındaydı. Harry izin vermediği için kimse odasına girmeye teşebbüs dahi edemiyordu. Saat yediye vurunca kapı açıldı ve yeni uyanmasına rağmen zinde ve derli toplu Harry dışarı çıktı. Hemen kapısının önünde onu bekleyen Damiano'yu görünce gözlerini devirdi.

Dün akşam kimse ile konuşmadan odasına çekilmiş ve Zayn'in eve dönmesini beklemişti. Çünkü her iki Sir de evden ayrılınca Zayn koşarak sevgilisinin peşinden gitmişti.

"Günaydın, Damiano."dedi, alaycı bir sesle. Şimdiden bu çocuğa alışmıştı.

"Kutsal efendimiz, şehrimizin yüce kontu ve ulu omegası. Günaydınlar efendim."

Damiano önünde abartı hareketler ile eğilip selamladı.

"Ne istiyorsun?"dedi Harry, manşetinden ellerinin üzerine inen tülleri düzeltirken. O yürümeye başlayınca Damiano da peşinden onu takip etmeye başladı.

"Merak ediyorum.."dedi işaret parmağını dudağının üzerine vururken. ".. ben dün yanlış mı gördüm yoksa siz sevgili kardeşimin dudaklarına yapışırken göz ucu ile Liam'a nispet mi yaptınız?"

Harry merdivenleri yavaş yavaş inerken gülümedi.

"Bence siz, kalbinizdeki kara renge göre görüyorsunuz her şeyi. Benim hareketlerim tamamen duygusal ve hesapsızdır. Beni kendi kara mizahınıza uyduramazsınız."

Damiano ellerini arkada birleştirdi.

"Benim iç dünyanım karanlık olduğunu da nereden çıkardın?"dedi, sahte ve alaycı resmiyetinden uzaklaşıp. "Benim içim kan kırmızısı. Ateş. Şehvet."

"Gördüğünüz şeyi de buna göre yorumladınız o vakit."

Beraber sol kanada ilerlediler.

"Peki ya ulu omega içindeki hangi renge göre yapmış bunu? Amaç neydi?"

"Beyaz, pembe, lila... Masum ve zararsız bir hareketti. Kocamı öptüm. Bundan daha doğal ve art niyetsiz bir davranış bilmiyorum. Asıl art niyet bunu kendi hakkı sayanda."

Piyanonun yanına geldi. İlk kez karşısına oturacaktı. Dün olanlardan sonra hevesini alamamıştı. Yeniden piyanoyu okşadı ve önündeki tabureye anı içine sindirerek oturdu. Kapağı okşadı ve tuşları açtı.

Damiano da sağ kolunu piyanonun gövdesine yaslayıp Harry'i izlemeye başladı. Harry önce tuşları okşadı. Eski hayatına dair kalan her şeye büyük bir sevgi ve merhamet besliyordu.

Nazikçe piyanonun en sağına düşen son la notasına bastı. Evde yankılanan ince sesi gözleri kapalı dinledi. Sonra parmağını biraz daha ortaya götürüp bir kez daha la notasını buldu. Yavaş yavaş inceden kalına notaları tekrar dinledi.

"Çalabiliyor musun?"dedi Damiano.

"Küçükken babam öğretmişti."

Wolfsbane Prophecy - Larry - OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin