18

196 19 30
                                    

Evet uzun bir aradan sonra Herkese Merhaba.

Nasılsınız?

Medya - Bölüm müziğimiz 'Söz konusu Aşk bu ❤

Keyifli okumalar dilerim Canlarım🌼

Lalin Çakırtaş

Masanın üzerindeki yeni hatta bakarken elimi yumruk yapıp çenemin altına koydum. Dün gece yaşadığım gerilim anı aklımdan çıkmıyordu.

Dün gece Meltem bana gelmişti. Daha doğrusu çizimlere yardım etmesi için davet etmiştim. Meltemde ailesinin şehir dışında olduğunu söyleyip davetimi kabul etmişti.Berkan ile konuşmamız bittiği gibi balkonda çizim yapan Meltem'in yanına gitmiştim. O esnada Meltem'in telefonuna mesaj gelmesiyle Meltem telefonunu alıp mesajı okuduğu gibi bana söyleyince donup kalmıştım. Yakalanmanın verdiği kötü his ile elim ayağım birbirine dolaştı. Meltem'e yeni bir hat alacağımı söyleyerek şu anki numaramı vermesini engellemiştim. Ama bulduğum bu çözüm kısa süreliydi.

Esnemem üzerine elim ile ağzımı kapattım. Dün gece uyuyamıştım ki. Bunun nedeni numara falan değildi. Nedeni; her şey güzel giderken Berkan'ın her şeyi öğrenip benden nefret edebilme ihtimali beni çok ama çok korkutuyordu.

"Sana ulaşmak neden bu kadar zor?"

Ses ile gözlerim karşımda oturan Berkan'ı buldu. Beyaz tişört ile siyah kot pantolon giymişti. Saçları özenle geriye taranmıştı. Gözlerimi yavaşça gece karası gözlerine çevirdim. Benden cevap bekliyordu. Hadi bakalım Lalin , ayıkla pirincin taşını.Boğazımı temizleyip gülümsedim.

"Aynı bölümü okuyor olmasak seni bulmam imkansız Lalin!"

Masaya doğru hafif eğilip kurduğu cümle ile yüzümdeki sahte gülümseme silindi. Bir tane karton bardağı bana uzatırken"Kahve iç. Az da olsa gerginliğini alır!" demesiyle gerginliğim bir kat daha arttı. Ah Lalin Ah! Başından beri ya bu iddiaya girmeyecektin ya da iddiaya girdiğinde anonim kalıp onun karşısına çıkmayacaktın. Al işte yalanların ilmek ilmek ayağına dolanıyordu.

"Hattımı değiştirmek istedim. O yüzden numaramı alamadın!" dememle geriye yaslandı ve gözleri yüzümde gezindi. Birkaç saniye sonra gözlerini masaya çevirmesiyle benim de gözlerim masayı buldu. Üzerinde yeni aldığım hat vardı ve zarfında duruyordu. Yutkunmadan edemedim.

"Sana ulaşmamın nedeni müzik yarışmasına az kaldı. Bir şarkı seçip başlasak mı?"

Kaşlarım yukarıya kalktı. Yarışma vardı değil mi? Gözlerimi yumup "Unutmuşum ben onu ya. Aklım baya dolu!" derken geriye yaslandım.

"Neden aklın o kadar dolu ki? Bir sorun mu var ?"

Derin bir iç çektim. "Var. Başlayan sınavların stresi sonra senin hep aklım-"cümlem yarıda kaldı. Çünkü ne söylediğimi idrak ettiğim gibi susmak zorunda kaldım. Berkan'ın gözleri gözlerimden ayrılmazken tek kaşı yukarıya kalktı.

"Beni mi?" diye sorması ile boğazımda yer edinen yumru ile duraksadım. Uçurum hangi taraftaydı? Kendimi ya atmalıyım ya da kesmeliydim. Salak Lalin Salak!!! Lanet olası beynim eror vermiş gibi yalanda üretemiyordu. Bakışları yüzümde gezinirken masadaki karton bardağı ellerimin arasına aldım ve dudaklarıma götürüp bir yudum aldım. Sıcak kahve boğazımdan geçerken az da olsa rahatlamaya çalıştım.

"Lalin!"

Berkan'ın ismimi tekrarlamasıyla söyleyeceklerimi az da olsa kafamda toparlamıştım. Aslında doğaçlama takılacaktım. Karton bardağı masanın üzerine bırakıp Berkan'a baktım. Yüz ifadesinden benden cevap beklediği çok belliydi.

İDDİA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin