2. BÖLÜM GALAKSİDEKİ YILDIZ

541 316 81
                                    

Küçük kız gecenin bir vakti yine evden kaçmıştı. O adama ve o kadına artık dayanamıyordu. Yağmurun altında çıplak ayaklarıyla koşa bildiği kadar koşmuştu. Etraftaki insanların bazıları ona acıyıp yardım etmek istemişti. Üzülmemek mümkün müydü o kıza.. Üstünde eski görünen bir kazak, dizlerine gelen bir pantolon ve morluklarla dolu ufacık bir benden. koşa bildiği kadar koştu. En sonunda minik bacaklarının yorulduğunu hissedip etrafına bakındı.

Sahile gelmişti. Yağmur ise çoktan durmuş gibiydi. Çok susadığını hissetti. Kenarda açık duran bir dükkana yöneldi. Yaşlı bir amca kasadaydı. Elini cebine götürdü. Titreyen minik elleri ile bütün parası olan ıslanmış, 5 lirayı uzattı adam.

" Şeyy... Bu para ile su alabilir miyim? "

Kızın halini gören adamın gözleri dolmuştu. Kasa bölümünden çıkıp kıza yaklaştı. Önünde eğildi hafifçe. Saçlarını okşadı kızın. kız ise korkak, utangaç ve ürkek bakıyordu. adam tekrar doğruldu. Bir poşetin içine meyve suyu ve kek koydu. Sonra kıza uzattı.

" Al bakalım küçük. "

Kız parayı adama uzatınca adam kızın elini itti nazikçe.

" Gerek yok küçük... Bunlar senin haksız yere yaşadıklarını biraz geçirsin. "

Kız mutlulukla gülümsedi. Adama defalarca teşekkür edip çıktı dükkandan.

Sahil kenarına gidip iştahla kekini yedi, meyve suyunu içti. Suyunu da bitirip çöplerini attı. Nerede olduğunu bile bilmiyordu. Etrafta gezinirken banklardan birine oturmuş, ağlayan bir genç adam gördü. Adamın yanına gitti.
Adam 20 yaşlarında görünüyordu. Yanına oturdu kız usulca. Adam sessiz sessiz ağlıyordu, kızın ağlayışları gibi.

Kız fısıldadı. " Senide mi baban dövdü abi ? "

Adam irkilip küçük kıza baktı. Göz yaşlarını silmeye çalıştı. Kızı incelediğinde yutkunamadığını hissetti. Nasıl bir cani, bu minik bende, böylesine bir şey yapabilirdi ?

Kız bir kere daha konuştu.

" Ama yok. sen çok iyi görünüyorsun. Seni baban dövmemiştir. Neden ağlıyorsun abi ? "

Genç adam burnunu çekti. Bir süre daha kızın gözlerine baktı. Kızın masmavi gözleri umut doluydu. Sanki yaşadıklarına inat mutlu olmaya çalışır gibiydi. Elini kızın yüzüne uzattı. Alnındaki en dikkat çeken morluğa dokundu.

" Bu... Nasıl oldu ? "

Kendi sorunlarını kızınkiler yanında çok önemsiz görerek kıza odaklanmıştı.

Kız derin bir iç çekti.

" Babam beni merdivenlerden itince alnım yere çarpmıştı. "

Adam ellerini geri kendine çekti. Yumruklarını sıktı. Nasıl bukadar serefsiz insanlar olabilirdi !

Bu sefer kız adama elini uzattı. Yanağına dokundu birden adamın. Kurumak üzere olan göz yaşlarını sildi gencin, ufacık titreyen elleriyle. Gülümsedi içtenlikle.

" Ama sen kocamansın ! Neden ağlıyorsun ki ! Hem seni babanda dövmemiş ! Yoksa karanlıktan mı korkuyorsun ? "

Kendi kendine kıkırdadı ve sır verir gibi adam yaklaşarak konuştu.

" Aslında bende korkuyorum karanlıktan. Şşş ! Sakın kimseye söyleme ama ! "

Adam şaşkındı. Kız bu haliyle ona iyi olup olmadığını soruyordu.

Gökyüzüne bakamaya başladı adam, kızı görüp sinirlenmemek için. Kız bir süre daha adamı işledikten sonra o da yukarı baktı. Konuşmaya devam etti ısrarla.

" Benim annem orada biliyor musun abi ? "

Dedi gökyüzünü göstererek. Devam etti.

" Ölünce melek olup oraya çıkmış. Seninde mi sevdiğin bir renkli kuş orada ? "

Kaşlarını çattı adam " renkli kuş mu ?

Kız gökyüzüne bakarak başını salladı.

" Evet, ben yukarı çıkanlara renkli kuş diyorum. İnsanlar normalde ölünce bembeyaz olurlarmış ama ben onları rengarenk görmek istiyorum. Eminim onlar rengarenk melekler olmak istiyorlardır. O yüzden renkli kuş diyorum onlara. "

Adam küçük kıza hayranlıkla baktı. Sonra başını salladı.

" Evet... Benimde renkli kuşum var orada "

Kız heyecanla adama baktı. Ayağa kalkıp elini tuttu adamın.

" Hadi abi ! Benimle gel ! "

Adam kaslarını çattı. Ama asla tereddüt etmeden ayağa kalktı. Kız adamı elinden tutup sürükleyerek götürdü bir yere. 20-25 dk sonra İzmir, Atatürk Meydanı' na varmışlardı. Kız adamı bir banka sürükledi. Bankın kenarında 5 tane sarı balon bağlıydı. Açıkladı kız

" Abi ! benim bir baloncu amcam var ! Hergün işini bitirirken artan balonları buraya bağlayıp bana bırakıyor. Ve ben de bir şey yapıyorum; balonu yukarı bırakıyorum ! Annem balonları çok sever. Ona hediye ediyorum balonları !Hadi sen de renkli kuşuna hediye et birini! "

Genç adam kızın o küçük yaşındaki hayal gücüne bir kere daha hayran kaldı. Kızın dediğini yaparak balonlardan birini de o aldı. Kız kıkırdadı ve balonların gerisini de o aldı. Adam kızın boşta kalan elini tutunca kız şaşkınca ona. Adam gülümseyince o da güldü. Genç adam konuştu.

" 3 deyince bırakalım balonları olur mu ? "

Kız heyecanla başını salladı. Adam gökyüzü baktı ve saymadan direk, " 3 " dedi. Kız ise sorgulamadan bıraktı balonları . Balonlar yukarı süzülürken kız el salladı balonlara.

" Görüşürüz balonlar ! Anneme onu çok çok çok sevdiğimi söyleyin. Tanımıyorum o kuşu ama onu da sevdim. "

Genç adamla balonların kayboluşunu izlediler. Genç adam kıza baktı. Bir süre birbirlerine baktılar.

Adam düşünüyordu. Kızı ne yapmalıydı ? O adama veremez di...
Ayağa kalktı ve kıza elini uzattı.

" Hadi küçük kız. Benimle gel. "

Kız tereddütle adama baktı. " Nereye ? "

Adam hafifçe eğildi kızı kucağına aldı.
" Ben senin şövalyenim küçük kız. Seni kurtarıyorum. "

Kız Heyecanla adama baktı.
" Gerçekten beni kurtarıyor musun şövalye ? "

Adam başını salladı.

" Gerçekten seni kurtarıyorum küçük kız... "

" Geceleri ağlayan bir kız "

SIRA DIŞI HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin