5. YANMIŞ ÇİÇEKLER

498 313 250
                                    

Oy verip paragraf yorumları bırakmayı unutmayalım lütfen. Keyifli okumalar dilerim. Yorumlarda olacağım^^

Anıl Piyancı, Ateşe Verdik ♪












Bir ateşti geçmişe yanaşma şeklim.

Bir ateşti anılarımı yok sayma şeklim.

Ve bir ateş olacak, intikam alma şeklim.

Yanan günlüğümü daha fazla izlemeden başımı ağaca yasladım. Gözlerimde o ateşin yansıması, sıcaklığı ve kızgınlığı vardı. Edward'da ateşi söndürdü. Gözleri, paramparça olmuş ve yanmış günlüğümdeydi. "İyi misin?" dedi, kısa bir süre sonra bana bakarak. Garip hissettiğimi belirttim sadece, hatta berbattı şu an ki hislerim. "Normal bence," diye karşılık verdi ciddi bir şekilde. "Az önce içinde anılarının olduğu günlüğü yaktın."

"Öyle gerekiyordu."

"Bir söz verir misin bana?" Kafamla onaylayıp kendimi ona çevirdim. "Bana yardım edeceğine dair." Kaşlarımı çatıp konuşmasını bitirmesini bekledim, sözler ağzından yavaş yavaş çıkıyordu. "İkimizde enkaz altındayız. Enkazdan kurtulup kendimize gelme konusunda, benimle olur musun? Her zaman, iyisinde ve kötüsünde yanımda olacağına dair söz verir misin?"

Cevabım oldukça netti. "Söz veriyorum." diye karşılık verdim. "Her zaman yanındayım ama neden benden böyle bir söz vermemi istedin? Zaten anlaşma da ikimizin de isteği gerçekleşene kadar yanında kalacaktım. Tek fark bu sözün her daim geçerli olacağı."

"Çünkü kalbime bir şey batıyor." dedi üzüntüyle. "İlaca ihtiyacım var, bunu garanti hâle getirmem gerekiyordu ve sözünde duracağını biliyorum." Konuşurken duraksıyordu sürekli, o an dikkat ettiğim şey Edward'ın duygusal yönünü sadece bana göstermesi oldu.

"İyi misin sen?" diye sordum tereddütle.

"Daha iyi olacağım." diye yanıt verip ayağa kalktı. "Olacağız. Artık gidelim mi?"

"Olur ama bir şey sormak istiyorum." Kaşlarını çatarak elini uzattı destek almam için. Ben de elinden tutup kalktım.

"Tabii ki," dedi ama ben konuşmak yerine Edward'ın üzerine, göğsüne yaklaştım. O sadece eliyle kolumu tutmakla yetindi. "Almira, ne yapıyorsun?" diye karşılık verdi ona yaklaştığımı görünce, birbirimize normalinden daha da yakındık.

"Seni kokluyorum," dedim sakin bir ifade ile, çok normalmiş gibi. Başta anlamadı sebebini ama, "Sen sigara mı içiyorsun?" dememden sonra konu açıklığa kavuştu. "Çakmağı öyle verince... Ormanda bir başınasın. Üzerinde kokmuyormuş aslında." O an biraz utandım, yanaklarımın kızardığını tahmin edebiliyordum.

"Hayır." diye yanıt vardı Edward. Gözleri önce benimkilerle buluştu, sonra da yanaklarıma indi. Yüzünde hafif bir gülümseme oluştu bana bakarken.

"Önceki sefer yanında çakmak yoktu ama, yani buraya ilk geldiğimizde."

"Vardı," dedi gülümseyerek. "Sen benim ateş yaktığımı görmedin. Yine vardı üzerimde." Gözlerimi sağa sola kaçırmaya başladım, ne diyeceğimi bilemedim ama o bu durumdan çok memnundu. "İçiyorum deseydim ne yapardın?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PANZEHİR AKTİFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin