BÖLÜM / 20

3.8K 243 56
                                    

Sınav kâğıdımı teslim ettikten sonra sınıftan çıktım ve kendimi okulun dışına attım. Biraz önce YGS sınavından çıkmıştım ve tek parçaydım. Üstelik sanırım sınavım kötü de geçmemişti.

Bunların hepsi kutlanacak şeylerdi!

Sınava girdiğim okulun bahçesinde bir aşağı bir yukarı dolanırken bahçedeki ağaçların birinin altında sohbet eden Merve ablayla annemi görünce adımlarımı hızlandırarak yanlarına gittim ve oturdukları bankın boş yerine kendimi attım. İkisi de hızla bana dönünce konuşmalarına izin vermeden ellerimi öne uzattım ve konuşmalarını engelledim.

"Şşt, sakin olun. Çok iyi diyemem ama fena da sayılmazdı," deyip gülümsedim. Annem kolunu omzuma atıp beni kendine yasladı ve saçlarımdan öptü.

"İşte annesinin kızı!"

Annemin tepkisine gülerken "Geçmiş olsun canım," diyen Merve ablaya baktım ve teşekkür ettim.

"Ya sanki üstümden büyük bir yük kalktı gibi. Ayaklarım yere basıyor!"

Annem dediklerim üzerine gülerken "Hele dur bakalım. Sınavın büyüğüne de gir de ondan sonra rahatlarsın," dedi. Kolunun altından çıkıp ona kötü kötü baktım.

"Bir de psikolog olacaksın! Bu nasıl teselli?"

"E, ne yapacaksın kızım. Doğrular bunlar."

"Babam nerde?" diye sordum moralimi daha fazla bozmasını istemeyerek.

"Su almaya gitmişti," deyip kafasını kaldırdı. "Ah, bak işte geliyor," diyerek ileriyi işaret ettiğinde yerimden kalktım.

"Hadi o zaman gidelim. Eve gitmek istiyorum," deyip babama doğru ilerledim. Annemler de peşimden gelirken babamın açtığı kolunun altına girdim. Babam bir şey demeyip annem gibi saçımdan öperken gülümsedim. Sanırım şu hayatta şükretmem gereken en büyük şey ailemdi. Beni de birbirlerini de böylesine sevdikleri için çok şanslıydım.

"Üzgün olmadığına göre iyi geçmiş gibi, ha?" diye sordu babam sınavı kastederek.

"Valla baba şuan hiçbir şeyden emin değilim ama sanırım iyi geçti," deyip güldüm. O da gülerken annemlerin de yanımıza gelmesiyle okuldan ayrıldık ve eve döndük.

Eve girdiğimizde ilk işim koşarak merdivenleri çıkmak, odama girmek ve kendimi yatağa atmak olmuştu. Dün gece stresten uyuyamamıştım ve acayip uyku bastırmıştı. Üzerimi değiştirmeye hatta yorganın içine girmeye bile gerek duymadan gözlerimi kapadım ve kendimi derin bir uykunun kollarına bıraktım.

ღ ღ ღ

"Arkadaş ben mutluluktan neredeyse parti vereceğim, bu kız hala uyuyor!"

Duyduğum cırtlak sesle uyanırken yüzümü buruşturdum.

"Allah'ım bu sesle uyandırılacak kadar ne günah işledim?" diye mırıldandım gözlerimi açmadan. Popoma şaplak yiyince, sinirle "Bahar!" diye bağırdım ve gözlerimi açtıktan sonra kafamı kaldırıp sırıtarak bana bakan arkadaşıma doğru yastığımı fırlattım. Yastığımı eliyle tutup sırıtmaya devam etti. Gözlerimi devirip tekrar yattım ve gözlerimi kapadım.

"Defol git Bahar. Uykumun içine ediyorsun!"

"Ya Melis üç saattir uyuyormuşsun zaten! Hadi kalk, gezelim biraz."

"Benim uykum var," diye sızlandım.

"Gelince uyursun. Hadi bak Mert'le Egemen de gelecek birazdan."

Oflayarak yeniden doğruldum.

"Ne yapacağız peki?"

"Maç."

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin