❉ Yabani| Bölüm 13 ❉

80.3K 2.8K 527
                                    

Ne kadar sessiz kaldığımı hatırlamıyorum. Ya da ne zamana kadar bu kadar dalgın olduğumu.

Sessizliği bölen tek şey Karan'ın ara sıra aramasıydı.

Önümde daha önce hiç görmediğim ağaçların şekillerini ezberlemeye çalışıyordum.

Neden yaptğımı bende bilmiyordum. Ama benim için iyi bir uğraştı. Karan da bu durumdan pek rahatsız da değildi zaten.

"Nereye gideceğimizi sormayacak mısın?"

"Söyledin ya."

"Sadece bir cinayet mahali dedim ve sen hemen kabul ettin mi açılımını sormadan?"

"Evet." Dedim ilgisizce, ardından konuşmaya devam ettim.

"Benim sorularıma genelde cevap vermiyorsun. Biliyorum. O yüzden kendimi yormayı bıraktım."

Tehlikeli bir şekilde gülerken adem elmaları belli oldu. Ve bu onu oldukça erkeksi ve yakışıklı görünüyordu. Zaten öyleydi de.

Allah'ım, tövbe tövbe ya. Adamın neyine dikkat ediyordum. Allah sahibine bağışlasındı.

"Sana sinir oluyorum. Biliyor musun?"

Bir anda dilimden nasıl dökülüvermişti bilmiyorum. Dilimi ısırırken Karan'ın bu sefer kaşları alayla çatıldı.

"Bu kadar kısa sürede nasıl karar verdin bana sinir olduğuna?"

"Yaşadıklarım yeterince yetti."

"Bu kadar uzun bir dilin vardı madem, neden evlenmek istemediğini söylemedin?"

Düşünmeye başladım. Defalarca karşı çıkmıştım, evet ama içimden.

Eskiden çok sessiz ve içine kapanıktım ben. Buraya gelince her düşündüğümü dile getiren biri olmuştum.

Hazar'ın şaşırması bu yüzdendi ya. Beni hep sessiz, pasif biri gibi görüyordu. Ben kendime büyük bir koza örüp, yeni bir benle çıkmıştım oradan. Ve bu onu şaşırtmıştı.

"Bu küçük dilin neredeydi eskiden?"

Düşüncelerimi Karan'ın sorusu böldüğünde ona döndüm. "Sen Mardinli değilsin galiba, sence beni dinlerler miydi?"

Biraz daha düşündükten sonra önüne döndü.

Ağaçlık orman geride kalırken, sadece alt gövdesi bulunan, yapraksız ağaçların arasında buldum kendimi. Bu manzara beni derinden sarsarken, sarı bantlı bir bölgenin önünde buldum kendimi.

Ürperti her tarafımı yokluyordu. Ağlamak istiyordum ama ağlayamıyordum. Nasıl bir histi bu?

Sarı şeridin önü bir sürü insan kaynıyordu. Karan tüm ciddiyetiyle bana dönüp, "Aden, her ne olursa olsun dışarıya çıkma!" Demişti.

Sanırım bunu söylerken ayağımın kırık olduğunu unutmuştu. Ya da kara mizah yapmıştı kendince.

Arabadan çıktığında, tüm heybetiyle üniformalı adamlar arasından gidişini izledim Karan'ın.

Oradaki çoğu insandan uzun olduğu için hâlâ kafasını ve omuzlarını görüyordum. Biriyle konuşuyordu. Kim olduğunu göremiyordum malesef ki.

YABANİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin