16.BÖLÜM UYUSAM KIZAR MISIN ?

176 76 26
                                    

" Yaklaşma "

" Yaklaşma sen de düşeceksin "

Uçurumun kenarında, ölümün kıyısındaydı ama hâlâ başkalarını düşünüyordu.

" Tamam sakin ol nolur. "

Sesim titriyordu, ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

" Ömer yapma. Tamam mı, bak ben burdayım, hâlâ yanındayım. Gitmiycem söz... "

" Onlar da söz vermişti be Arya, bana söz verme. Bana söz veren kim varsa tek tek alınıyor hayatımdan. "

Sesi acı ve çaresizlik doluydu bunu o kadar derinden hissetmiştim ki kalbim acıyordu.

Defalarca yapmıştı bu intihar girişimlerini ama her seferinde bir şekilde ikna etmiştim.

Sadece benim iknalarım değildi onu hayata bağlayan, onun da hevesi vardı, karşına çıkan her zorluğa rağmen onun da yaşamaya hevesi vardı.

Her seferinde gösteriyordu bana, her zorluğa rağmen yaşayabileceğini.
Ama bu sefer... Bu sefer cidden ağırdı yaşadığı şey. Onu tutamayacağımdan korkuyordum.

" Ben gitmem. Beni alamazlar. "

Dedim çaresiz bir şekilde. Dönüp bana bakmıştı, o bi bakış bile benim için ne büyük bi umuttu.

Yüzüne gülümsedim sakin kalmaya çalışarak onu daha da entişelendirmemeye çalışarak.

Tutamadığı göz yaşları yanağından süzülürken sulu gözleriyle o da gülümsemişti bana.

" Beni alamazlar, Ömer. Beni alamayacaklar. "

Akmasına izin verdiğim göz yaşlarım boğazımda büyük bir yumruk olmuştu.

" Yapma... " Dedim titreyen sesimle.

" Hadi gel evimize gidelim, lütfen. " Dedim ona yaklaşmaya çalışarak.

" Evimiz.. Bizim hiç evimiz olmadı Arya. Yalan söyleme bana. " Diyip acı bi şekilde gülümsemişti.

Bi an da diz çökmüştü Ömer, derin bir nefes alıp yanına koşacaktım ki, elini kaldırıp durmamı işaret etmişti.

" Yaklaşma! "
" Tamam sakin ol bişey yapma, yaklaşmıycam. "

Durduğundan emin olduktan sonra arkasını döndü bana ve dizlerini kendine çekip kafasını gömdü. Ağlıyordu... Sessizce ama hıçkırarak...

" Gözünden düşen her damla içimi parçalayacak kadar acı doluydu

" Ağlama " dedim ağlarayak... Bende dizimin üstüne çöktüm.

" Ömer, hatırlıyor musun abini ziyaret ettiğimiz günü. Hastanede... "

Kafasını kaldırıp bana bakmıştı, umudu tükenmiş kan çanağı gözleriyle.

" Abimin öldüğü günü niye hatırlayayım ki "

Haklıydı, kim Abisinin öldüğü günü hatırlamak ister ki. O gece feci bir şekilde öldürülmüştü abisi ama hatırlaması gereken bi nokta vardı

Abisinin söyledikleri... Onu heo sakinleştirdi, ne zaman sinirli, öfkeli ve hüzünlü olursa aklına hep abisini getirmeye çalışırdım. Şimdide öle yapmıştım ve şimdi bana bakıp konuşmamı bekliyordu.

" Ne demişti abin hatırlıyor musun ? "

Dedim gözümden akan yaşları elimin tersiyle silmeye çalışarak.

" O gün bunu duyduğunda ne kadar da sevinmiştin ' yaşıyacam lan bu hattı ' diye bağırmıştın bi anda. Abin ne de mutlu olmuştu. "

" Hatırlıyorum. "

SIRA DIŞI HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin