Bölüm 13: Teslim Olmak

726 90 117
                                    


Ne?

Xiao Zhan, Yibo'nun mesajını tekrar ve tekrar okumuş ve sonra doğrulup oturmuştu.

"Ne demeye çalışıyorsun? Niye yalancıymışım?"

Yibo cevap vermemişti o yüzden birkaç dakika geçtiğinde ve çocuğu boğma isteği tehlikeli bir şekilde arttığında, bir mesaj daha gönderdi.

"Yibo!"

Sonra Yibo cevap vermişti.

"Zhan-ge, eğer sana çirkin ve adil olmayan bir şey yapmış olsaydım, senin bana söyleyeceğine inanmıyorum. Sen beni kendinden uzaklaştırmayı ve bir daha da asla konuşmamayı tercih ederdin."

Kendimden uzaklaştırmak mı? Xiao Zhan okuduğu şeye inanamıyordu.

"Yani sen benim pasif agresif* olduğumu mu söylüyorsun?"

"Evet,"  Yibo yanıt vermişti. "Tam da onu diyorum."

Xiao Zhan puflamış ve bakışlarını ekrandan uzaklaştırmış, inanamayarak odada gezdirmişti. Bu çocuk.

"Gerçekten beni tanıdığını sanıyorsun öyle mi?  Diye geri mesaj attı.

Buna, Yibo cevap vermemiş. Onun yerine şunu yazmıştı.

"Bana, sana yaptığım çirkin ve adil olmayan bir şeyi söyle. Hemen şimdi."

Xiao Zhan yakalanmış gibi hissediyordu, ama bu kadar kolay vazgeçmeyecekti.

"Yok. Olsaydı sana söylerdim."

"Yalancı," Yibo onu tekrardan suçlamış, Xiao Zhan'ın öfkesi alevlenmişti.

"Siktir git!"

Mesajı kendini tutamayıp göndermiş ve sonrasında gözlerini kapatmıştı. Kalbi küt küt atıyor, ateşi çıkıyordu.

Alnında duran eliyle yatakta geriye yaslandı ve sakinleşmeye çalıştı. Bir kez daha, Yibo onu gereksiz bir şekilde tahrik etmeyi başarmıştı ve de rahatlıkla! Cidden, bu çocuğun onun üzerinde ne tür bir etkisi vardı? Telefonunu yanına koymuş ve bakmamaya karar vermişti ama sonra aklına bir fikir geldi ve telefonu geri aldı.

"Peki ya sen? Bay 'ben çok şeffaf ve açık sözlüyüm?' Sen niye benim sana yaptığım çirkin ve adil olmayan şeyleri söylemiyorsun?"

"Epeyce var aslında,"  Xiao Zhan'ı şaşırtacak şekilde Yibo buna cevap vermişti. "Bana Pekin'de kaldığın oteli söyle. Geleceğim. Sana o zaman söylerim."

Xiao Zhan kaşlarını çatmış ve dolandırmadan cevap yazmıştı.

"Şimdi söyle. Mesajla."

"Hayır,"  Yibo reddetmişti.

Xiao Zhan tekrar pufladı. "Keyfin bilir!"

Bu sefer gerçekten telefonu ulaşamayacağı bir yere fırlatmış ve telefon yatağın diğer tarafına düşmüştü. Uyuması lazımdı ama Yibo...o lanet velet. Cidden.

Ekranındaki ışık sönmüştü ama çok geçmeden tekrar yandı. O yüzden telefona uzanmış ve Yibo'nun mesajını açmıştı.

"Beni görmek istemiyor musun?" Diye soruyordu ve Xiao Zhan'ın öfkesi yeniden alevlendi.

"Siktiğimin veleti!" Küfretmişti. "Sen kendinin kim olduğunu bilmiyor musun? Biri seni tanımadan evden çıkabilir misin?"

Yibo sessizleşmiş, Xiao Zhan beklemişti.

The Winter Wind | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin