Bölüm 14: Kör

793 82 108
                                    

Xiao Zhan şu an nasıl göründüklerini merak ediyordu.

O ve Yibo.

Eğer dışarıdan bakan biri onları izliyor ve ne söylediklerini duyamıyor olsaydı, ne görürlerdi?

Ne görmüşlerdi?

Yibo ona doğru bir adım atıyor, o geri çekiliyor.

Yibo ondan bir adım uzaklaşıyor, o yaklaşıyor.

Ne yapıyorlardı?

Ne yapıyordu?

Bana borçlu kalmanı istiyorum...

Beni sikmeni istiyorum...

Beni şımartan sen misin yoksa seni şımartan ben miyim?

Yibo ona doğru bir adım daha atmış, Xiao Zhan da arkaya doğru bir adım atmıştı.

Sersemlemiş ve sarsılmış gibi hissediyor ve anlamıyordu. Yibo'dan gerçekten bu kadar ürküyor muydu?

Bu kadar etkileniyor muydu?

Bu kadar kolay mı kapılıyordu?

"Yibo," dedi, sesinin çıkıp çıkmadığına emin olmasa da, lakin Yibo'nun gözleri canlanmıştı o yüzden onu duyabildiğine emindi.

"Eskisi gibi olalım. Birlikte. Bir zamanlar birbirimiz için neysek o olalım."

Yibo'nun yüzü kararmıştı...acı acı.

"Ben eskisi gibi olmak istemiyorum. Şimdiden itibaren ya ileri giderim ya da burada biteriz."

Xiao Zhan sözlerine inanamıyordu, ama biliyordu ki çocuk ciddiydi. Her bir kelimesinde.

Nutkunun tutulmasına sebep oluyordu.

Yibo bir adım daha atmıştı.

"Tanrı aşkına ya," Xiao Zhan bağırdı. "Kıpırdama!"

Yibo sırıtmış ve Xiao Zhan onun yüzünden o kendini beğenmiş ifadeyi tokatlayarak söküp almak istemişti ama ileriye doğru hareket edemiyordu. Yalnızca geriye...ondan uzağa gidebiliyordu.

"Niye?" Yibo sordu. "Eğer benden o kadar etkilenmiyorsan niye benim sana doğru gelmem seni bu kadar rahatsız ediyor? Gay değilsin değil mi?"

"Sen öyle misin?" Xiao Zhan da ona bağırmıştı, kalbi şimdi normal bir şekilde atmanın dışına kayıyordu.

"Hayır ama senden etkileniyorum. Aşırı derecede...ciddi bir şekilde."

"Ve bunu ileriye taşımak istiyorsun?" Xiao Zhan tıslamıştı. "Azdığın için arkadaşlığımızı bir kenera atmak istiyorsun?"

Yibo pufladı. "Ne arkadaşlığı? Ben kaza yapmadan önce en son ne zaman benimle konuşmuştun?"

"Bu kimin suçu peki?" Xiao Zhan kendini tutamayıp karşılık olarak bağırmıştı. Anında pişman oldu çünkü şimdi Yibo'nun gözleri kısılmıştı.

En son istediği şey onu bu bölgeye sokmaktı o yüzden yana doğru kaydı.

Ah, kapıyı kullanmadan kurtulabileceği ve kaçabileceği bir yol. Bunu gerçekten de göz önünde bulundurmaya da başlamış ve bakışlarını arkasına çevirmişti.

"Şimdi de kaçmak mı istiyorsun?" Yibo kuru kuru alay etmişti. "Yine mi?"

Bu egosuna dokunduğundan Xiao Zhan bunu görmezden gelemezdi. "Ne kaçması lan?" diye tısladı. "Besbelli aklını kaçırdığından seni kendinden kurtarmaya çalışıyorum ben."

The Winter Wind | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin