Vi blir fulgt

1.9K 165 614
                                    

|Vi blir fulgt : Takip ediliyoruz|

-

"Kahve içmek istiyorum Yibo."

Önüne bırakılan kızarmış tereyağlı çöreğe bakan genç, buharı tüten çöreklerden birini eline alırken ayakta dikilen sevgilisine huysuzca baktı. Dudaklarını büzdüğü için dudağının altını süsleyen ben bir anlığına kaybolmuştu. Az önce çörekler için giden Yibo, sevdiği erkeğin yeni isteği üzerine hemen otomata doğru yürümeye başladığında masadakiler şok içerisinde sıcak çöreğe aç gözlerle bakan gence döndüler.

Sean Xiao fakültenin giriş katındaki büyük rengarenk masalara oturmuş, önündeki çöreğe iştahla bakarken, sevgilisi kahve almak için hızlı adımlarla otomatın önündeki sıraya girmişti.

Buraya kadar her şey normaldi.

Ancak bu durum sabahtan beri sürüyordu. Zhan istediği bir şeyi huysuzca Yibo'ya söyleyip mızmızlanıyordu.

"Ders notlarımı sınıfta unutmuşum Yibo."

"Merdivenleri kullanmak istemiyorum Yibo."

"Yemek yemek istiyorum Yibo."

Sabahtan beri söylediği her sözün ardından Yibo'nun fakültede koşturarak Zhan'ın istediklerini tek kelime etmeden yerine getirmesi, artık kenarda sessizce ikiliyi izleyen Finn'in sabrını taşırmıştı.

"Kalkıp kendin alsana. Sabahtan beri çocuğu oradan oraya koşturuyorsun."

Zhan umursamazca önünde duran çöreği ikiye bölüp içerisindeki salam düşmeden koca bir ısırık aldı. Badem gözleri elindeki yiyeceğe öyle dalmıştı ki masada oturan Bjørn, Anette ve Finn'i umursayacak hali yoktu. Giydiği ekstra boğazlı kazağı boynunu kaşındırmaya başlamıştı. İçine düşen kaşıma dürtüsüyle boynunu hafifçe kaşımaya çalışırken, Anette yaslandığı yerden doğrulup Zhan'a yaklaştı.

"Norveç eksi derecelere düşse bile, kirpiğin soğukta donsa bile boğazlı kazak giyemeyen Sean Xiao bugün oldukça kalın bir kazak giymişsin, şaşırtıcı."

Anette kısık gözleriyle Zhan'ı incelerken, Zhan derince yutkunarak elindeki yarım çöreği ağzına attı. Bu bakışların altında nasıl olağan davranacağını bilemeden gürültülü bir şekilde boğazını temizlemiş, bakışlarını masada oturanlardan kaçırmıştı. Yanındaki kız yeniden konuşacağı an, masaya bırakılan bol köpüklü latte ile Zhan yanına oturan sevgilisine baktı. Yibo'nun sakin adımlarına alışmış olan fakülte onun koşuşturmasına şaşırırken, genç olan yetiştirdiği sıcak kahvenin Zhan'ı rahatlatacağını düşünerek yanına oturdu.

Zhan ise soğumadan gelen kahve yüzünden, dudaklarını birbirine bastırıp gülümseyerek yanaklarındaki gamzeleri sergilemekten geri durmamıştı. Sakince kahveden aldığı yudumun ardından kendisini beklentiyle izleyen Yibo'ya göz kırptı. Kahveyi Yibo getirdiği için tadı bir başka güzeldi.

Diğerleri ne olduğunu anlamaya çalışırken Zhan'ın hassas hareketlerini başından beri bilen Bjørn sinsi bir gülüşle sessiz kaldı, keyifle arkadaşlarının soru işaretleriyle dolu yüzlerini izledi.

Sonuçta Zhan dün kendisini arayıp gece yurda gelmeyeceğini söylemişti. Sonrasını tahmin edebiliyordu. Hele ki fakülteye geldiğinden beri oturduğu yerden sınav dışında kalkmayan Sean'ı görmek yeterliydi. Öğleden beri Zhan merdivenleri çıkarken çaktırmamak için Yibo'nun koluna girip adımlarını hızlandırmaya çalışmıştı ve bu durum gün boyu sürmüştü.

Fakat Bjørn'u güldüren şey Zhan'ın gittiği dersliklerde Yibo'nun dersinin olmamasıydı. Yibo Norveç dili ve Edebiyatı'nı okumuyordu ki. Lakin genç olan tüm gün Zhan nereye giderse gitsin ona eşlik edip ekstra özen göstermişti. Zhan'ın yürümemesi için yemekten ders notlarına kadar ihtiyacı olan her şeyi ses çıkarmadan getiren Yibo'yu fark edemeyen bir tek aptal Finn ve etrafa saf saf bakan Anetteydi.

Stjernestøv | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin