Yirmi Sekizinci Bölüm

154K 9.5K 4.1K
                                    

Sezen Aksu - Ben de Yoluma Giderim

Çağan Şengül - Tablo

Merhaba,

Nasılsınız? Yoğun ve yorgunum ben. Umarım siz iyisinizdir ❤

Önce oy verelim.

💫

Yazardan...

Savaş, Asu'nun odadan çıkmasıyla pijamasını çıkartarak pantolon giydi. Asu'nun kızaran yanakları ve ablasının gelişiyle yaşadığı küçük çaplı telaşı onu keyiflendirmişti. Birbirlerinin hayatlarına dâhil oldukça çok daha sıkı bağlarla bağlanıyordu kalpleri.

Gardırobun aynasından epey dağılmış olan saçlarını üstünkörü düzeltti. Çenesini sıvazladı. Uzayan sakallarını kısaltmayı aklına not etti.

Yatağın örtüsünü düzgünce örtüp kirlilerini alarak odadan çıktı. Banyodaki kirli sepetine kirli çamaşırlarını atarak tıkırtıların geldiği mutfağa geçti.

Ablasının elindeki çaydanlığı ocağa yerleştiriyor olduğunu gördü. "Günaydın abla,"

Beril kızgınlıkla bedenini kardeşine döndürdü. "Günaydın Savaş Bey, bir ablanız olduğunu hatırladınız demek,"

Savaş'ın kaşları havalandı. "Hayırdır, niye bozuk atıyorsun durduk yere?"

"Sence Savaş. Yaralanmışsın, benim bundan günler sonra haberim oluyor. Ben senin ablan değil miyim? Ya sana bir şey olsaydı!" diyerek kardeşini azarladı.

Beril, eşinin ailesinin memleketinde -Gaziantep- olduğundan Savaş, annesine bıçaklanma olayından bahsetmesini istememişti. Ablasının telaşlanıp tatilini yarıda kesip erken dönüş yapacağını biliyordu.

Savaş ablasının evhamlı hâliyle başını onaylamazca sallayıp konuşmaya başladı. "Abla abartılacak bir mevzu değildi. Küçük bir bıçaklanma,"

Beril hâlâ kırgındı. "Ben iyi bilirim o küçük yaralanmaları," diye söylendi.

Savaş ablasının dolu dolu bakan gözlerini görünce sarıldı. "Evham yapacağını bildiğimden haber verdirmedim. Ciddi bir durum olsa annem beni dinlemez haber verirdi sana,"

Dayanamayıp kollarını Savaş'ın gövdesine doladı. "İyisin ama değil mi?"

"İyiyim," dedikten sonra ablasının saçlarını öptü. "Yeğenimi niye getirmedin?"

Beril küçük bir sesle burnunu çekti. "Babası sabah ana okuluna bıraktı,"

Savaş geri çekilip ablasının yanağını öptü. "Hemen de ağlıyorsun, sulu göz," diye alayla güldü.

Beril gözlerini sildi. "Ne yapayım, duyunca çok endişelendim. Hem haberim olmayınca sinirlendim de."

Savaş ablasının huyunu bildiğinden iç geçirip koridora baktı. Asu hâlâ gelmemişti.

Bu bakış Beril'in gözünden kaçmamıştı elbette. Şüpheyle karışık sordu. "Evde biri mi var?"

Savaş ağırca başını salladı. "Asu burada,"

Beril şaşkınca, "Öyle mi?" dedi. "Birlikte planınız mı vardı?" deyip yüzünü buruşturdu. "Ya ben de çat kapı geldim. Kız yanlış anlamıştır beni şimdi."

Savaş ablasının saniyeler içinde yazdığı senaryoya güldü. "Çat kapı gelmen şok etmiştir eminim. Kahvaltıyı birlikte yaparız, sıkıntı değil. Sen masayı hazırlamaya başla. Ben Asu'ya bakayım,"

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin