BÖLÜM / 33

3.3K 240 36
                                    

Oy ve yorumları unutmayalım lütfen ❤️

Bu arada daha önce de söylemiştim ama soranlar olmuş yine. Bölüm günlerimiz; salı-perşembe-pazar. Arada bir de bonus olarak fazladan bölüm atabiliyorum. 🖤

⚡⚡⚡

Sabah uyandıktan sonra elimi yüzümü yıkadım ve üzerimi değiştirdikten sonra aşağı indim. Dedemle anneannem çoktan masanın başına geçmiş kahvaltıya başlamışlardı. Ben "Günaydın," diyerek masaya oturduktan kısa bir süre sonra Batu da gelip "Günaydın," diyerek karşıma oturdu. Kahvaltı boyunca her zamanki gibi davranıp dedemle sohbet etti. Bu hali dün geceyi takmadığını gösterse de sormakta kararlıydım. İnandırıcı bir cevap almalı ve düşünmeyi kesmeliydim.

Kahvaltıdan sonra Batu'yla hazırlanıp evden çıktık. Tam bahçe kapısından çıktığımız an yan evin kapısından Yiğit çıktı ve "Melis!" diye bağırdı. Ona döndüğümde beklememizi işaret edip ayakkabılarını giydi ve hızla yanımıza geldi. O yanımıza gelene kadar Batu'ya baktım. İfadesiz bir yüzle Yiğit'i izliyordu.

Derin bir nefes alarak yanımıza gelen Yiğit'e "Günaydın," dedim.

"Günaydın, okula değil mi?"

"Hımhım, evet."

"Anayola kadar beraber gidebiliriz o zaman?" deyip güldüğünde bende güldüm. Batu yine Yiğit'le ilgilenmezken, dün gecenin aksine sadece düz düz suratına bakıyordu. Yiğit de Batu'nun arkadaş canlısı olmadığını anlamış olacak ki onunla konuşmaya tenezzül bile etmedi. Böylece Yiğit'le konuşarak ana yola kadar geldik. Batu ise bu esnada diğer yanımda sessizce yürümüştü.

Yiğit veda ederek yanımızdan ayrılınca sessiz bir şekilde yürümeye devam ettik.

"Anlaşılan o ki çocukla iyi anlaştın."

Batu'nun önüne bakarak söylediği şeyin üzerine ""Evet," dedim alayla. "Senin aksine arkadaş çevremi genişletiyorum."

"Arkadaş çevreni mi genişletiyorsun, yoksa kendine mi ayarlamaya çalışıyorsun?"

Durdum ve "Ne demek istiyorsun?" diye sordum sinirle.

"Ne anladıysan o," dedi benim gibi durarak.

"Dün gece neden öyle çocuk gibi davrandığını anlamadım. Şuan neden böyle konuştuğunu da anlamıyorum. Arkadaş edinmek suç mu? Yiğit'le senin aksine iyi anlaştım diye onunla sevgili mi olmam gerekiyor illa?"

"Senin niyetin arkadaş edinmekse bile o çocuğun düşüncelerinin bu kadar masum olduğunu sanmıyorum."

"Ne olmuş?" diye sordum daha da sinirlenerek. "Diyelim ki benimle çıkmak istiyor, ne var bunda? Beni rahatsız etmediği müddetçe ki etmiyor, eğer varsa bana olan ilgisini belli edebilir."

"Ha, yani çıkma teklifi ederse kabul edeceksin?"

"Ederim, etmem, bu seni hiç ilgilendirmez. Kendi bileceğim iş. Belki de Yiğit'le zaman geçtikçe çok iyi anlaşacağım ve ondan hoşlanacağım. Nerden bilebilirim? Belki de yaralarımı saracak olan kişi o olacak, olamaz mı?"

"Hah, yaralarını saracak öyle mi?" dedi alayla gülerek. Sonra birden ciddileşti. "Dikkat et prenses. Herkes yaralarını sarmak isteyebilir ama herkes seninle kanamak istemez. Madem yaralarını saracak birini arıyorsun iyi düşün. Acılarını anlamayan seni iyileştiremez. Seni gerçekten anlayan, seni gerçekten seven birini bulmalısın ki yaranı sararken kanamaktan korkmasın. Anlıyor musun? Yaranı sarmaları için değmeyen kişilere güvenme. Sonra yaran küçüleceği yere daha da büyür ve seni yutar. Bir daha da ondan asla kurtulamazsın."

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin