"kıskandın. deli gibi."

1.4K 186 341
                                    

Taehyung'un yanında uyanmak benim için ilk değildi.

Ama tamamen çıplak halde, yüzü boynuma gömülmüş şekilde uyuyan Taehyung'un yanında uyanmak önceden dile getirdiğim gibi ilklerimin de ilkiydi.

Son üç kelimenin tek karşılığı Taehyung olmuştu artık lügatımda.

Ondan önce uyanmış olmama biraz şaşırmıştım, yine de bu bozmak istediğim bir an değildi. Boynumda savunmasızca uyuyorken kalkıp romantik ortam hazırlamaya çalışmak için kahvaltı zırvasıyla ilgilenmek istemiyordum. Açıkçası yemek umrumda bile değildi.

Elimi geniş sırtında biraz oyaladıktan sonra ensesine, oradan da yumuşak tutamlarına çıkardım. Düşünmeyip sadece hissettiğim nadir anlardaydık yine. Ara ara saçlarına minik öpücükler bırakıyordum. Bundan huylanıp huylanmayacağına dair bir fikrim yoktu, yapmak istiyordum sadece. Hissettiğim sevgiyi ona dokunarak belki biraz da olsa azaltmaya çalışmaktı niyetim. Azalmayıp daha çok artması ise evrenin beni sinirlendirmeyen nadir orta parmaklarındandı.

Derken aklıma ansızın dün Taehyung'un bahsettiği mesele geldi.

Onunla bu derece ileriye gitmenin beni profesyonel davranmaktan geri tutacağını hiç düşünmemiştim. Genel olarak diğer projelerimdeki tavrım olsa Taehyung ile bu kadar ileriye gitmeyeceğimiz de bir gerçekti. Dengesiz davrandığı zamanlar onunla çekim yapmak bile istemiyordum. Bu kesinlikle lüksüm olan bir şey değildi, oyuncuydum ve hissetmemek bu işin doğasında vardı.

Taehyung hep farklı olmuştu bu yüzden. Kaderin hayatıma benden önce seçmiş olduğu kişiydi gözümde.

Onu seviyordum.

Gerçekten seviyordum ve yokluğu aklıma getirmek istemediğim kadar acı verici geliyordu. Bu uğurda belirli şeyleri feda etmeye de hazırdım. Sözleşmelerimde insanlar ile temas istemediğimi, bu sahneleri çekmeyeceğimi yazabilirdim ve hiçbir yapım ekibi beni kaybetmeyi göze almayacağı için sorgulamadan kabul ederdi.

Eski düşüncelerim yoktu artık. İnsanlara kurgu için dokunmak ve öpmek umrumda değildi, zaten hayatımda duyguları istemediğim için bu tip şeylerde ciddi adımlardan hep uzak durmuştum.

Şimdi ise kaybetmek istemediğim biri vardı. Varlığı ve bana hissettirdikleri hala korkutucu gelse de devam etmek istediğim tek kişiydi Taehyung. Gelecekte yanımda biri olacaksa ondan başkasını istemiyordum, şu saatten sonra düşüncemin değişmeyeceği de netti içimde.

Ve bu netlik beni eskisinden daha iyi hissettiriyordu.

Tek sorun içinde olduğumuz projeyi bırakamayacak oluşumuzdu. Arkamızda büyük şirketler vardı ve kafamıza eseni yapıp biz sevgiliyiz diyerek olaydan sıyrılamazdık. Bu insanların bizi ve kariyerimizi mahvetmesi bir saat almazdı çünkü.

Ben ise Taehyung haricinde birine dokunmak istemiyordum. Aynı zamanda birinin de ona dokunması tercihlerim arasında değildi. Bunun onun tarafından yaşandığını düşünmek bile beynimde şimşekler çakmasına sebep oluyordu. Şu saatten sonra öpücüklerinin tek sahibi ben olmalıydım.

Delirmek gibiydi bu his.

Sevdiğim zaman bu kadar sahiplenmek isteyeceğimi tahmin etmemiştim hiçbir zaman. İçimde uyuyan sahiplenme hissinden haberim bile yoktu, bu yüzden beni de şaşırtıyordu bu durum.

"Saat." Pürüzlü kalın ses beni düşünce aleminden süzülerek aldı. Bedeni hareketsizdi hala. Bu yüzden saçlarındaki elimi indirmeyip yanımızdaki komodine baktım. Benim telefonum pantolonumun cebinde kaldığı için onunkine uzanmıştım bakmak adına. Odasında duvar saati yoktu maalesef.

promaja, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin