18. İHALE

89.6K 3.7K 2.3K
                                    

Multi: Fırat

3600 kelime, iyi okumalar

Arabayı çalıştırdığın da arkama yaslanıp kemerimi taktım.

-bu arada çiğköfteciye gitmekte ciddi miydin?

Diye sordum, Bana bakmadan konuştu.

-hayır, sen seviyorsun diye dedim. Bir de fazla iştahım yok zaten.

Dedi ve devam etti

-ya sen? Eğer istiyorsan gidelim

Diye sorunca omuz silktim, benim de fazla iştahım yoktu.

-hayır çok aç değilim ama bir cafeye gidelim

Dedim, kafasını onaylarcasına salladı.

-güzel bir yer biliyorum oraya gidelim

Dedi, bir şey demeyip önüme döndüm.
15 dakika süren yolculuğumuz çok sessiz geçmişti, ve hala varamamıştık.
Bu sessizliği bozan telefonumun zil sesi oldu.

Telefonumu çıkarıp arayana baktım, yiğit arıyordu.

-kim?

Meriçten gelen soruyla ona döndüm

-sanane

Dedim ve telefonu açıp kulağıma götürdüm.

-nerdesiniz lan siz?! O şerefsize ver hele!

Yiğitin aniden yükselmesiyle gülmemek için alt dudağımı ısırdım.

-sanane yiğit, ben sana hiç o kızla ne konuştuğunu soruyor muyum?

Dedim alayla

-ya kanka şey

Deyip sustu

-neyse yiğit hadi kapatıyorum

Deyip telefonu kapattım.

-arkadaşın olan yiğitti değil mi?

Duyduğum şeyle kaşlarımı çatıp meriçe döndüm.

-sen nerden biliyorsun?

Dediğim de gözüm ellerine kaymıştı, direksiyonu sıktığı için eli beyazlamıştı.

-sen söylemiştin

Dedi biraz gergin çıkan sesiyle, bu işte bir bokluk vardı ama hadi hayırlısı.

-doğru ben söylemiştim

Dediğim de direksiyonu sıkan eli gevşedi ve rahat bir nefes verdi.
Ben de geri önüme döndüm.
Aradan birkaç sessiz dakika geçti.

-birkaç ay önceye kadar aile diye bir kavram kalmamıştı bizim için.

Meriçin dediği şey baya ilgimi çektiği için bir şey demeden dinlemeye başladım. Dinlediğimi görünce gülümsedi ve devam etti.

-o kız, yani ezgi artık dayanılmaz olmuştu. Her gün eve arkadaşlarını getiriyordu. Gerçi arkadaşları da düzgün değildi. İlk başlar da bir şey demedik ama bu çok sık tekrarlanınca artık abim,güney ve Aral karşı çıkmaya başladı, polatı biliyorsun bir şeyin tekrarlanmasından nefret eder.

Dediğin de göz devirdim, cidden bunu iyi anlamıştım.

-gün geçtikçe daha da garipleşiyordu. Eve geç gelmeler, odasından hiç çıkmaması, sürekli erkek-kız arkadaşlarını eve çağırması gibi

Derin bir nefes verdi.

-biliyor musun? Sevgili yapmasına falan karşı değildim, sadece benimle paylaşsın istiyordum. Neyse işte ezgi ile Polat abi bir gün büyük bir kavga etti, bu yüzden İtalya'ya gittik.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin