GİZLİ GÜNAH (Günah Serisi-1)

29-Mutlu

Canlarım uzun bir aradan sonra merhaba! Sizleri beklettiğimin farkındayım ve bunun için lütfen kusuruma bakmayın. İnanın ameliyatım çok kolay geçip, sonrasında çabuk toparlasam da iş yerinde istediğim gibi verimli bir çalışma temposu yakalayamadım. Açıkçası bölümü yazacak vakit bulamadım bile. Ancak şimdi geldim, şahane bir bölümle geldim. Aşk dolu! 😍

Minik bir sahnede daha doğrusu cümle de bir dizi repliğini paylaştım. Alıntı yaptım. Hoşuma gitmişti çünkü :) 

DİĞER YB HAFTAYA SALI günü! Keyifli okumalar dilerim.. 

🍷 🍷 🍷 🍷 🍷 🍷

                                                     ***

            "Sanırım insan değer gördüğünde güzelleşiyor, her şey mümkünmüş gibi geliyor ona. Daha mutlu. Önceden yaşadığı hayatın ne kadar eksik olduğunu hatırlatıyor."

                                                     ***

🍷 🍷 🍷 🍷 🍷 🍷

"Çaresizce edilmiş talihsiz sözler..." diye mırıldandı onu durdurarak Hande.

Yağız da dönüp ona baktı. "Çok zorluyorsun. Yapma. Biraz olsun gururun varsa eğer yapma. O övündüğün zekanla git kendine bir gelecek kur. Ya da yapma, hayatını mahvetmeme izin vermiş ol. "

"Hayatımı mahvetmeyeceğim." dedi genç kadın soğukkanlılıkla ve Yağız'a hayatının şokunu yaşatacak o cümleleri kurmadan önce mırıldandı. Hayatında ilk kez kendine acımıştı.. Talihsiz sözlerdi değil mi? "Hayatımızı bir düzene sokacağım ama. Birlikte yapacağız. Sen, ben ve bebeğimiz. "

Yağız şok oldu.

Hande ise o öldürücü darbeyi vurdu.

"Hamileyim."

Yağız hayatının şokunu yaşıyordu şu an. Onun ne dediğini idrak etmeye çalışan zihni yanlış duymuş olabileceğini umdu. Hayır, hayır. Gerçek olamazdı. Zihni ona anlamsız bir oyun oynuyordu. Kötü bir oyun. Boktan bir şaka.

Ama.. Yüzünde mimik oynamıyordu. 

Doğruyu söylüyor.

Lanet olsun! O bakışları biliyordu Yağız, o bakışları çok iyi biliyordu. Allah kahretsin!

"Bir şey söylemeyecek misin? Yoksa şaşkınlıktan dilini mi yuttun?"

"Bunu yapmış olabileceğine inanmıyorum. Aklından ne geçiyordu, lanet olsun aklından ne geçiyordu!"

"Hiçbir şey ama sen de çok iyi biliyorsun ki tek başıma yapmadım. "

Yağız bunu kabul edemezdi. Başını salladı. Her şey berbat olmuştu. Kahretsin her şey berbat olurdu! Eliyle karnını işaret edip "Ondan kurtul." dedi.

Hande yutkundu belli etmeden. Bu cevabı duyacağını tahmin etse de bozulmuştu. Onun hiçbir zaman cesur bir adam olmadığını biliyor olsa da doğrudan böyle bir cevabı işitmek ona dokunmuştu. Alaycı bir gülüş takındı yüzüne. "Tam senin gibi mert, sözünün arkasında duran bir adamın sözleri.."

"Benim beynimin içi kaynıyor sen hala alay mı ediyorsun? Durumun ciddiyetinin farkında mısın, bebek diyorsun!"

"Evet ama burada durumun ciddiyetinin farkında olmayan biri varsa o da sensin." dedikten sonra kararlı bir şekilde devam etti. "Bu çocuğu doğuracağım Yağız. Sen ne dersen de senin çocuğunu doğuracağım."