BÖLÜM / 40

3.9K 222 38
                                    

40. bölümü de deviriyor olduğumuza göre finale kaldı son sekiz bölüm. Bu yüzden tadını çıkararak okuyun lütfen. Oy ve yorumlarınızı da ihmal etmeyin. 🖤

Batu yeni arabasını kaldırımın kenarına park ederek bana döndü.

"Hala geç olmadığını biliyorsun değil mi? Hadi boş ver başka şirketi, görüşmeyi falan. Beraber bizim şirkete geçelim. Sana benim odamda masa ayarlayalım."

Oflayarak Batu'ya baktım. Onu bir türlü ikna edemiyordum. Malum mezun olduktan sonra artık çalışmamız gerekiyordu ve onun işi hazırdı. Babasının şirketinde direk işe başlamıştı ve beni de ısrarla yanına almaya çalışıyordu. Oysa onların şirketleri dış mimarla iç mimarları beraber çalıştırıyorlardı ama iç mimar sayısı oldukça azdı. Bense sadece kendi alanıma özel bir şirkette çalışmak istiyordum ama bir türlü Batu'ya laf anlatamıyordum.

"Buraya kadar gelmişken vazgeçeceğimi düşünmüyorsun, değil mi?" diye homurdandım. Masumca kafasını salladığında mimiklerinden etkilenmediğimi söyleyen bir bakış attım. Gözlerini devirerek önüne döndü ve "İyi tamam," dedi. "Nerede çalışacaksan çalış, karışmıyorum."

Çocuk gibi küsmesi yüzümde küçük bir tebessüm oluştururken uzanıp yanağını öptüm.

"Dargınlık yok Batu. Ben onca seneyi senin yanında çalışayım diye okumadım. Birazdan patronuyla görüşeceğim şirketi ne kadar araştırdığımı ve de ne kadar istediğimi benden daha iyi biliyorsun. Lütfen biraz olsun beni anlamaya çalış."

Batu derin bir nefes alarak bana döndü ve uzanıp elimi tuttu.

"Ben sadece senin her an yanımda olmanı istediğim için böyle davranıyorum. Sen bana bakma. İstediğin yere başvur. İstediğin yerde çalış prenses. Ben hep destekçin olacağım."

Uzanıp elimi tutan elini öptüm.

"Seni seviyorum ve teşekkür ederim."

"Bende seni seviyorum."

Batu'ya son kez bakıp bana şans dilemesini istedikten sonra arabadan indim ve şirkete doğru yol aldım. Şirkete girdikten sonra asansöre binip en üst kata çıktım. Şirketin sahibi Görkem Bey'in asistanın yanına gittim ve gülümseyerek "İş görüşmesi için gelmiştim," dedi.

Asistan önündeki birkaç şeye baktıktan sonra "Melis Hanım değil mi?" diye sordu.

"Evet."

"Bir dakika," diyerek telefonundan bir yeri aradı. Konuşmasına bakılırsa geldiğimi Görkem Bey'e bildiriyordu. Kısa sürede telefonu kapattıktan sonra bana dönüp "Görkem Bey sizi bekliyorlar. Lütfen beni takip edin," dedi. Daha sonra ilerleyerek Görkem Bey'in kapısını çaldı ve içeri girdi. Bende peşinden girdiğimde beni tanıttıktan sonra Görkem Bey'in talimatıyla odadan çıktı. Görkem Bey masasının önündeki koltuğu gösterip "Oturun lütfen," dedi. İşaret ettiği yere oturduğumda önündeki CV'mi incelemeye başladı.

"İstanbul Teknik Üniversitesi'ni dereceyle bitirmişsin."

"Evet, efendim."

Dosyayı biraz daha inceleyip bana döndü.

"Aslına bakarsan deneyimsiz olmana pek takılmıyorum. Şirketimin zeki ve genç kişilere ihtiyacı var ve sende bu ışığı görüyorum. Dosyana ve sana baktığımda başarılı olacağını düşünüyorum ve aslında bana kalsa hemen bugün başla derdim ama maalesef ki evli değilsin," dediğinde kaşlarımı kaldırdım. Şaşkınlıkla "Ne?" dedikten sonra kabalığımı fark edip devam ettim. "Şey çok affedersiniz, anlamadım yani."

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin