63🔰 "Dört kedi ve ip yumağı"

2.7K 438 571
                                    

+200 vote +500 yorumYeni bölüm sınırı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

+200 vote +500 yorum
Yeni bölüm sınırı

🔰


Gelen bahar beraberinde tüm yetimhanede temizliği de getirmişti. Böyle durumlarda Tepe göz hiçbirimize göz açtırmaz köşe bucak tüm binayı temizlettirirdi. Akşamdan her yaş grubunun mahalli ayarlanmıştı. Bizimki yatakhanelerdi. Tüm yatakhaneler bizim yaş grubumuza dağıtılmıştı. En büyükler olarak demir yatakları çekip altlarının silinip süpürülmesi gerekiyordu. Tüm bu temizlik senede bir olduğu için berbat şeylerle karşılaşmamız kaçınılmazdı.

Ben, Samet, Mehmet ve Serhat aynı yatakhaneyi temizliyorduk. Zaten ne zaman ayrıldık ki birbirimizden? Düşünüyorum da diş fırçalamak olsun, lavaboya gitmek olsun her an beraberiz.

Ben yatakları çekerken -boyum onlara göre biraz kısaydı ama kollarım kaslıydı- Mehmet yerlere yatıp uzun süpürge ile süpürüyor, Serhat peşinden siliyor, Samet de çarşafları çıkarıp yenisi ile değiştiriyordu.

Yatakların altından neler çıkmadı ki.

Magazin dergileri mi dersin, küflü çakılar mı dersin, tuhaf çamaşırlar ve tabii ki olmazsa olmaz yiyecekler. Hepsini temizlemek uzun vakit alsa da hızlı yapmak zorundaydık. Öğle yemeğine kadar yarısı, akşam yemeğine kadar da tamamı bitmek zorundaydı.

"Kızların yatakhanesini de biz temizleseydik keşke."

Kızların binası erkeklerin binasının hemen yanındaydı ancak dersler ve yemeklerde birleşiyorduk. Arada koridor geçse de apayrı dünyalardaydık.

Serhat ve Mehmet kendi aralarında gülerlerken bir yastığın olmasından daha ağır olduğunu fark ettim. Kaşlarımı çatıp elimle yokladım ama normal görünüyordu. Üst kattaki ranzanın kime ait olduğunu bulmaya çalışırken yastığı da alarak aşağı indim.

"Ne oldu?" diye sordu Samet elindeki sileceğe dayanarak.

"Bilmiyorum. Ağır geldi biraz."

"İşemiştir yastığa ne olacak." Mehmet ve Serhat yine güldüklerinde ben yastığı incelemeye devam ediyordum.

"Ahaha çok komik lan." Samet çişli şakalardan nefret ediyordu. Eh ben de öyle. Yastıkta çözemediğim bir ağırlık varken dikiş yerlerinden fışkıran kılları fark ettim.

"Onlar bir kız saçı değil mi lan?" Mehmet endişe ile sorduğunda "Bunu anlamanın tek bir yolu var," dedi Serhat kenara koyduğu küflü çakıyı göstererek. "İçini açalım."

Aslında bunu pek etik bulmasam da itiraf edeyim ben de meraklanmıştım.

"Dikkatli aç ama belli olmasın," dedim yastığı Serhat'a uzatarak. Sadece dikiş yerlerinden birkaç yeri açtığında daha fazla kıl çıktı. Dördümüz birden sanki lanetli bir şeyi tutuyormuşuz gibi irkildiğimizde Serhat tüm dikişleri sertçe açtı ve önümüze kaç kilo olduğunu anlamadığım kadın saçı dökülüverdi.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin