Katilin Kelebekleri ¦ ChanBaek (Tamamlandı)

1.7¦ Sarhoş (M)🦋

''Sehun partisine davet etmiş.''

''İşi gücü yok muymuş?''

''Sonuçta o narkotik polisi ve zaten aylardır operasyonlarda, bir günde olsa dinlenmeye hakkı var.''

''İyi, git sen. Merak etme, kaçacak değilim.''

''Aslında seninle gitmek istiyorum.''

''İçkiye dayanıksızım, sarhoş olursam katlanamazsın bana. Gerek yok, sen git.''

''Baekhyun ben senin her haline katlanabilirim.''

''Yalancı.''

''Eminim sarhoşken kızaran yanaklarınla çok güzelsindir.''

Baekhyun, yastığı eline alıp Chanyeola fırlattı. ''Sensin güzel be!''

********

Sehunun partisinden sonra Sehun bizi bırakmıştı. ''Baekhyun ağlamayı keser misin? Bir yerin mi acıyor? Ne oldu? Baekhyun endişeleniyorum.''

Göğüsüme kafasını yaslamış olduğum, yanakları kızarık ve ağlayan çocuk mu bir katildi? Buna inanmak çok zor.

''Ben böyle biri olmak istemedim.''

''Böyle biri mi?''

''Ben böyle olmak istemedim...''

Aklıma Baekhyunun dediği şey gelmişti. 

''İçkiye dayanıksızım, sarhoş olursam katlanamazsın bana. Gerek yok, sen git.''

Demek ağlıyordu her içişinde.

Baekhyun'un yanaklarına ellerimi koydum. ''Biliyorum, biliyorum Baekhyun. O yüzden sana yardım etmek istiyorum.''

Aniden Baekhyun çok beklemediğim bir şey yaptı ve o tatlı güzel dudaklarını benim dudaklarımla buluşturdu. Sarhoştu, ayırmak istedim ama benimde kafamda dumanlanıyordu. 

PeriCeren'den:

Chanyeol, Baekhyunla kendini ayırınca Baekhyun'un boynuna doğru indi. Ellerini Baekhyun'un sırtına soktu ve yavaşça kasıklarına indi. Baekhyun'un boynuna izler bırakmadan önce üstünü çıkardı, daha sonra ise izlerin yerini öptü. Baekhyun, Chanyeol'a yaklaşıp Chanyeol'un alt dudağını ısırdı. Chanyeol, ellerini kasıklardan çekip Baekhyun'un tişörtünün altından geçirdi ve daha sonra üstünden çıkarıp göğüs ucunu yavaşça sıktı. Baekhyun, kısık bir sesle inledi. Chanyeol, Baekhyun'un tişörtünü sıyırıp pembe göğüs uçlarının görünmesini sağladı. Yavaşça yalamaya başladığında Baekhyun'un kızarık olan yüzü daha da çok kızarmıştı. ''Chan... Chanyeol...'' Baekhyun, ilk defa adıyla hitap etmişti. ''Seni seviyorum, Baekhyun.'' dedikten sonra Baekhyun'un göğüs ucunu ısırdı. ''Ah..!'' Baekhyundan ses çıkınca Chanyeol gülümsedi. ''Sesini çok seviyorum, duyduğum en güzel ses.'' Chanyeol, bir kez daha ayışığının camdan yüzüne yansıyan çocuğun yüzüne baktı ve ayışığı gibi hoş bir ışığa sahip bu çocuğu öptü.

Ertesi sabah Chanyeol, gözlerini açtığında yanında uyuyakalan yarı çıplak bir Baekhyun beklediği en son şeydi. Dün geceyi hatırlamaya çalışırken Baekhyun'un boynundaki izleri gördü. Eli istemeden dudağına gitti, acıyla elini çekti. Dudağını Baekhyun mu ısırmıştı? Dün gece neler olmuştu böyle? Baekhyun, yavaşça gözlerini açtı ve karşısında yarı çıplak Chanyeol'u gördü.

''Sen neden çıplaksın ve benim yanımdasın?''

''Benim yatağımda olan sensin ve sen neden yarı çıplaksan bende ondan yarı çıplağım.''

Baekhyun kendine bakmadan yataktan kalkacakken başı döndü ve sendeledi. Chanyeol kolundan tuttu ve düşmesini engelledi. ''Yavaş ol, ikimizde fazla kaçırdık.'' 

''Sana demiştim değil mi? İçkiye dayanıksızım diye hm?''

''Ah evet, her şeyi beklerdim ama ağlamanı değil.''

''İçince her şeyi tekrar yaşıyorum, sanki hala o çocukmuşum gibi. Başka ne yaptım?''

''Şey demiştin 'Böyle olmak istemedim' sanırım bunu demiştin.''

''Peki, bu durumun ne alakası var?'' dedi önce kendi göğüsünü sonra Chanyeol'un göğüsünü göstererek. ''Hatırlamıyorum onu, başım çatlıyor.'' Baekhyun, banyoya gitti ve dar olmayan pantolonunu çıkardı. Boxerını da indirip kalçasına baktı, ağrı da hissetmeyince derin nefes verdi. Boxerını giyip pantolonunu da geçirdi ve aynanın karşısında kendisine baktı. Boynunda izler ve göğüs ucunda ısırık izleri vardı. Hala bir miktar hassaslığı vardı. Baekhyun, daha sonra kapatıcı sürmeyi aklına not ederek banyodan çıktı ve odaya girip tişörtünü aradı.

''Merak etme, düşündüğün şeyi yaptığımızı düşünmüyorum.''

''Nasıl diye sormak istemiyorum, sadece tişörtüm nerede?''

''Bu mu?'' dedi Chanyeol ayak ucundaki beyaz tişörtü alarak. ''Evet, ver onu bana.''

Chanyeol uzattı. ''Sende üstüne bir şeyler giy, tuhaf bir hava saçıyorsun.''