29. GERÇEKLER

75.7K 3.3K 1.8K
                                    

Multimedya: Polat Zadeoğlu

Yağız, ben, Furkan ve yiğit beraber okuldan çıkıp yürümeye başladık. Tahmin ettiğim gibi üçü de çok iyi anlaşmışlardı.
Şimdi de eve gidiyorduk. "Yarın okul çıkışı bir şeyler yapalım mı?" Ses furkandan gelmişti.

Yiğit baş salladı. "Bana uyar." Furkan bir bana bir de yağıza baktı. "Olabilir." Dedi yağız ve bana baktı. Ben de dudaklarımı bilmem anlamında büzdüm. "Bilmiyorum, yarın olsun bakarız." Dediğimde Furkan baş salladı. O sırada efe koşarak yanımıza geldi. Biz de durup beklemeye başladık.

"Abla Meriç abi bizi almaya gelecekmiş, az önce aradı. Yalnız biraz beklememiz gerekiyor." Dediğinde sadece başımı salladım ardından yiğitlere döndüm. "Siz gidin isterseniz, yarın görüşürüz." Yiğit cıklayıp yanımız da ki banka oturdu. "Yok gülüm siz gidin önce." Dediğinde Furkan da sırıtarak bankın tepesine oturdu. "Bu çocuk haklı kuzen, hem bir işim yok benim." Efe de onların yanına oturunca yağıza baktım.

Çok gariptir ki bugün çok normal ve iyi davranmıştı. Dalga geçmesini ve şaka yapmasını saymazsak.

Ellerini pantolonunun cebine koydu ve dudaklarını birbirne bastırdı. Bu ifade hiç fark etmediğim gamzelerinin ortaya çıkmasını sağlamıştı. Vay canına, ben bunu nasıl hiç fark etmemiştim?

"Benim de bir işim yok, abin gelene kadar bekleyebilirim." Dediğinde sanki aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını hafifçe çattı. "Sakın bana o gün markette gördüğüm abin olduğunu söyleme." Dehşetle bakmıştı. Hafifçe sırıttım. "Maalesef o." Derin bir nefes verip ellerini cebinden çıkardı ve saçlarından geçirdi.

"Olsun tanışmış oluruz." Daha çok kendisine söylemiş gibiydi. Omuzunu patpatladım. "Koçum biraz relax. Hem neyden korktun bu kadar? Anlamadım." Dedim sırıtmamı gizlemeye çalışarak. Bana inanmaz bir bakış attı.

"O gün bana nasıl baktığını görmedin mi Asya?" Tek kaşını kaldırarak sormuştu. Dudaklarımı birbirine bastırıp bakışlarımı ondan çektim.
O sırada Gökhan yanımıza geldi, sırıtarak.

"Selam." Dediğinde herkes ona döndü. "Aleykümselam Gökhan, ne oldu?" Dedi yiğit. Gökhan bana bakıp sırıttı. "Ee güzellik sen ne yapıyorsun?" Göz devirdim. "O kelimeden senin yüzünden soğudum Gökhan." Gökhan sanki iltifat etmişim gibi baktı. "Neyse yarın görüşürüz." Dedi ve uzaklaştı.

Furkana gökhandan az çok bahsetmiştim, en azından şimdi nasıl biri olduğunu daha iyi anlamıştı.

"O kim?" Yağızın sorusuyla yiğit derin bir nefes verdi. "Asyanın eski sevgilisi, kısacası şimdilik zararsız, takıntılı bir pisliğin teki." Furkan kabadayı gibi burnunu çekti. "Dövelim mi lan bunu?" Yiğit cıkladı. "Yok kanka zamanında zaten çok dayak yedi. İyice salaklaştı garibim." Dedi üzgün bir tavırla. Dayanamayıp hafifçe güldüm.
Efe de bana katıldı, o sırada yanımızda siyah son model bir Mercedes durdu. Meriç tüm ihtişamıyla arabadan inip yanımıza geldi.

"Ne yapıyorsun güzelim?" Dedi ve aramızda çok samimi bir ilişki varmış gibi kolunu omzuma atıp saçlarımı öptü.

Biraz şaşırmıştım, efe de benim gibiydi. Diğerleri ise yadırgamıyordu. Meriç herkes de tek tek gözünü gezdirdi. Yağıza gelince durdu.
Hafifçe gözlerini kıstı. Tamam işe el atmanın zamanı geldi. "Tanıştırayım, bu Yağız aynı sınıftayız, arkadaşım. Zaten geçen gün görmüştün." Yağız zora ki bir gülümsemeyle elini uzattı. Meriçe nasıl hitap edeceğimi bilmediğim için sadece yağızı tanışmıştım.

Meriç de elini uzatıp yağızın elini tuttu. "Meriç, Asya'nın abisiyim." Abisiyim derken vurgulamıştı. İstemsizce tebessüm ettim.

Meriç ardından elini çekip bana döndü. "Asya şimdi hastaneye gitmemiz gerekiyor." Dediğinde hafifçe kaşlarımı çattım. "Neden ki?" Gülümsedi. "Kontrol zamanı tekrardan geldi, o yüzden." Dediğinde aklıma bana dedikleri geldi. Hâlâ dün gibi hatırlıyordum. "Daha sonra kriz geçirip başıma kalma da uğraşamam ona göre." Sanki onun da aklına gelmiş gibi alt dudağını dişleyerek gözlerime baktı.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin