BÖLÜM 6

18.8K 725 94
                                    

"Hande nerede?" diye fısıldadım Kerim'in yanında otururken. "Birkan abim mesaj atmış, Beren bacağını indirsin diyor," dedi Kerim fısıldayarak. Bacağımın nerede duracağını mı söylüyordu artık, pes! 

"Hande, Berk'in yanına gitti. Partiye gidecekmiş," Ağzım açık şekilde Kerim'e döndüm. "Nasıl? Bana izin vermezler diyordu!" dedim, fısıldaşmamızı bozmayarak. "Annesine söylemiş. Tamam demiş Zerrin teyze. Aytuğ da yanındaymış," Oflayarak önüme döndüğümde Barkın abim yüksek sesle konuştuğu için küçük bir sessizlik olmuştu. "Neyi paylaşamadınız yine?" dedi göz kırparak. Kafamı iki yana sallayarak cevap verdim. "Önemli değil," dedim, abimi geçiştirerek. Abim bana laf attığında gözler Kerim ve benim üzerime çekilmişti.

"Beren kızım, bizi güldürdün vallahi. Her gününüz böyleyse Çetin'den şanslısı yoktur," dedi Dinçer amca, araya girerek. Histerik bir şekilde güldüğümde Kutay abim araya girdi. "Sormayın, Baran'ın başına gelen, hiçbir şey... Bunun ortağı var birde, Emir. Eşimin kardeşi. İkisi bir olduğunda etrafı ateşe verirler-"

"Vay! Dinçer amcam, Cihan'ım! Sero'm!" Emir yüksek sesiyle salonun girişinde belirdiğinde Kerim ile gülmeye başladık. "Alın işte, iti an çomağını da hazırla demişler," dedi Kutay abi, lafını tamamlayarak. Emir, kollarını yukarı doğru kaldırarak misafirlere doğru yürürken, Cihan ve Dinçer Bey'in yüzlerinden şaşkın oldukları belliydi. "Emir! Oğlum nerelerdesin sen ya," dedi Dinçer Bey kollarını iki yana açarak. 

Kutay abim, Barkın abim, Birkan abim... Odadaki herkes büyük bir şokla Dinçer Bey ve Emir'in sarılışını izlerken Kerim ile gülmemizi bastırmaya çalışıyorduk. Şuan odayı terk etmemiz gerekiyordu. Baran Kamranoğlu'nun da öldürücü bakışları üzerimizdeydi. 

"Senin ne işin var burada ya? Çetin'im, Emir'i nereden tanıyorsunuz?" dedi Dinçer Bey şaşkınlıkla, Emir'den ayrılırken, Emir de kendini Cihan'ı ve Sero'sunun kollarına atmıştı. "Emir'i sen nereden tanıyorsun Dinçer? Emir, bizim evin çocuğudur. Elimizde büyüttük. Baki'den bahsetmiştim ya, onun oğlu," Emir, Dinçer Bey'in eşine doğru koşarken "Leyla teyzem!" diye bağırdı. İkisi sarılırken diğerleri oturmuştu.

"Emir, oğlum, Çetin'i tanıdığını neden söylemedin hiç?" dedi Dinçer Bey, hala olayın şokundayken. Emir, Dinçer Bey'in dediğine kulak asmadan, Leyla teyzesinden ayrılıp Baran'ın yanına gittiğinde ona da sarılmıştı. "Baran abim," dedi yine yüksek sesiyle. Kutay abim 'zevzek' diye mırıldanırken Sezin abla yavaşça Kutay abinin bacağına vurmuştu.

Tüm ev halkı Emir'e bakıyor, açıklama bekliyordu. Emir de Cihan'ın oturduğu koltuğunun tepesine oturup konuşmuştu. "Ne bileyim ben Dinçer amca, sormadın ki Çetin amcamı!" dedi Emir, önemli bir şey değilmiş gibi. Kutay abim ters ters Emir'e bakarken Dinçer Bey'e döndü. "Dedim ben size Beren'in ortağı diye!" dedi Kutay abim, bana bakarak. Dinçer Bey kahkahalara boğulduğunda eliyle dizine vuruyordu.

"Doğru, doğru. Anlatmazdı Emir... İlahi Çetin, evine adım attığımdan beri ortalık cümbüş yeri! Şanslı adamsın sen!" Garip olan biz miydik yoksa Dinçer Bey'in ailesi miydi karar vermeye çalışıyordum. Bizim klasik bir akşamımızdı bu... Ayrıca, kimse kendini şanslı görmüyordu. 

Annem dudaklarını büzüp kafasını iki yana sallamıştı. "Ah, Dinçer Bey birde bize sorun onu," dedi yakınır gibi. Leyla Hanım gülümseyerek Emir'e bakmıştı. "Her gün kulaklarını çınlatıyoruz, niye hiç arayıp sormadın sen? Cihan da ulaşamadı sana. Seren'im de. Ortalıktan kayboldun, haberlerde bile gördük seni," dedi Leyla teyze, üzülmüş bir şekilde.

"Çetin, Kerim için aradığında seni tanıyabileceği aklıma gelmemişti doğrusu," dedi Dinçer Bey, Emir'e dönüp. "Haydi bakalım, sofraya geçelim. Orada konuşalım. Masayı bekletmek olmaz. Buyur Dinçer," dedi babam, ayağa kalkıp yolu gösterirken. Dinçer bey ve ailesi, arkalarından babamlar, Erhan amcalar mutfağa doğru yol alırken biz bize kalmıştık.

HERANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin