36. İTALYA

60.8K 3.1K 1.2K
                                    

Bu bölüme sınır koyacağım, keyifli okumalarr.

Sınır:400 oy, 200 yorum şimdilik bu kadar yeterli bence.

Bu arada multimedya: Çağrı Zadeoğlu

Yeni yılımız hayırlı olsun, mutlu seneler herkesee.

3700 kelime

Efenin odasında bilmem kaç saattir oturup dizi izliyordum. Neredeyse 1 sezonluk dizi bitirmiştim. IQ'mu  burada ki olayları çözmek için değilde dersler için kullansaydım eğer, şu an daha farklı yerlerde olabilirdim.

"Asya kalk hadi, odan temizlendi." Polat'ın sesini duymamla düşüncelerimden aniden kurtuldum.
Bakışlarımı ona çevirdim, ne ara gelmişti bu adam ya?

"Hayır bugün burada kalacağım, efe benim odamda kalsın. Artık o oda da kötü travmalarım var." Polat garibimin bir suçu yoktu ama birinden sinirimi çıkarmam lazımdı.

Yavaş adımlarla yanıma gelip oturdu. "Güney şerefsizi sözde intikam almak için yapmış, eğer biraz daha burada kalırsan yanına gelip özür dileyecek ve seni daha da sinirlendirecek." Bir an sadece Polat'ın beni anladığını sandım. Aslında öyleydi de, çoğu zaman bir şeyleri düzeltmeye çalışan ve her seferinde yanımda biten kişi oydu.

Bilgisayarı kapatıp bağdaş kurdum. "Böyle saçma bir şey yapmasına da gerek yoktu." Dedim parmaklarımla oynayarak.
"Yarın okul yok, ben de işe geç gideceğim..." Konuşmasıyla beraber başımı kaldırıp ona baktım. Elini ensesine atıp bakışlarını odada gezdirdi. "Benim odamda kal eğer kendi odanda kalmak istemiyorsan. Belki beraber film de izleriz." Şaşkınca baktım. "Gerçekten mi!" Dedim hafif yüksek bir sesle. İçten bir gülümseme gönderdi. "Gerçekten."

Hemen ayağa kalktım. "Üstümü değiştirip geliyorum." Dedim ve hızlıca odadan çıkıp kendi odama girdim. Odaya göz gezdirmeden dolabımdan pijamalarımı alıp giyindim. Aynı şekilde geri odadan çıktım. Çıkmamla Polat'a çarpmam bir olmuştu. "Yavaş." Diyerek geri çekildi. "İyi misin?" Başımı aşağı yukarı salladım.

"Gel o zaman." Tam kendi odasına girecekken onu durdurdum. "Bekle, öyle kuru kuru gitmez. Ben mısır patlatıp yiyecek bir şeyler hazırlayayım." Dedim ve merdivenlere yöneldim. "Beraber hazırlayabiliriz." Deyip peşimden gelmeye başladı.

Salonda kimse olmadığı için direkt mutfağa girdik. Hemen mısırları alıp patlatma işlemine koyuldum. Polat da dolaptan bir şeyler çıkarıyordu.

Birkaç dakika içinde hazır olduğunda büyük kaselere patlamış mısırı koydum. Polat'ın içki şişesini alıp bir bardağa onu doldurduğunu görünce kaşlarımı çatıp yanına geçtim. "Ne yapıyorsun sen?" Dediğimde bana bakmadan cevap verdi. "Gördüğün gibi." Elinde ki şişeyi aldım. Bardağı da kenara çektim.

"Bugünlük içme, olmaz mı?" Dediğimde derin bir nefes aldı. "Olur Asya." Dedi ve patlamış mısırları alıp mutfaktan çıktı, arkasından bakmayı bırakıp alkolsüz içeceklerle ben de çıktım.

Polat'ın odasına girdiğimde elimdekileri masaya bırakıp ona baktım. Leptop'u açıyordu.
Birkaç saniye sonra işi bitmiş olacak ki bana bakmadan eliyle gel işareti yaptı. Yanına gidip yatağa oturdum.
"Ne izlemek istersin?" Deyip karşıma oturdu. "Korku filmi," dediğimde kaşlarını çatık başını iki yana salladı. "Hayır Asya." Dedi keskin bir sesle.

"Ya hadi, korkuyor musun yoksa?" Dedim küçük bir sırıtmayla, şu an hedefim onu gaza getirmekti. "Israr etme, korku filmi falan yok." Oflayarak filmlere baktım. En sonunda kan,vahşet, dehşet, aksiyon ve cinayet içerikli bir film açtım. Belki buradan cinayetlerini hatırlayıp katil olduğunu bana söylemeye karar verirdi.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin