15. Uyanan çocuk

18.4K 1.1K 1K
                                    

Merhaba aşklarım

Keyifli okumalar

Demir bir an ne yapacağını bilmeden bana baktığında, ona tüm samimiyetimle gülümsedim. "Gerçekten sıktı." Dedim neşeyle. Hızla yanımıza geldiğinde Züleyha Hanım'ın elini bırakıp Demir'in elini avucuna hapsettim. "Züleyha Hanım lütfen tekrar deneyin." Deyip Demir'e baktığımda umutla annesine bakıyordu. "Anne... Annem lütfen elimi sık." Dediğinde sesi titredi ve sol gözünden bir damla yaşa düştüğünü gördüm. Züleyha Hanım elini tekrar sıktığında Demir ile gözlerimiz ilişti. Yaşlı bakışları neşeyle doluydu. Ve yine gözlerindeki küçük çocuğa şahit olmuştum.

Ve hayat var oldukça umut da vardır...

🖤

Züleyha Hanım'ın bakışlarındaki neşe kalbime ilkbaharı getirdi. Kuruyan ağaçları canlandırıp, Kalbimde, çiçekler açtırdı. Bir anne ile çocuğunun duygu dolu anlarına şahit olmuştum. Onların mutluluğuyla yanağıma düşen sayısız göz yaşlarını elimin tersiyle silip, Demir'e tebessüm ederek baktım. Annesinin elini sımsıkı tutmuş, kafasını annesinin göğsüne yaslayıp mutluluktan ağlıyordu. Ve ben bir canavarın da ağlayabileceğine şahit olmuştum. Demir'in, kalbinin köşesinde hapis olan küçük bir çocuk saklıydı. O küçük çocuğun birine ihtiyacı vardı. Sıcak bir ele merhametli bir kalbe ihtiyacı vardı. Canavarlar da aslında bir zamanlar çocuk değiller miydi? Onlar da temiz ve saf değiller miydi?

Demir'in dudaklarından çıkan hıçkırıklarla birlikte Züleyha Hanım'da ağlıyordu. Anne oğul içindekileri birbirine göz yaşlarıyla dile getirirken, kapının açılmasıyla Adnan Bey ne olduğunu anlamadan bize tedirgince baktı. "Ne oldu? Demir oğlum, Zümra ne oldu?" Dudaklarımın kenarı tebessümle kıvrıldığında, "Züleyha Hanım, elini sıktı." Dediğim. Adnan Bey'in kaşları şaşkınlıkla havalanırken, heyecanla Demir'in omzuna dokundu. "Demir müsaade et oğlum kontrol edeyim." Sesindeki mutluluk görülecek derecedeydi. Demir burnunu silip geri çekildiğinde sabırsızca konuştu. "Amca annem... Annem elimi sıktı. Bu iyi bir şey değil mi? Uzun zaman sonra iyi bir şey." Kendisiyle konuşup, kendisine anlatmaya çalışıyordu sanki. Adnan Bey profesyonelce Züleyha Hanım'ı yatağına yatırıp, onu kontrol etmeye başladı. Gözlerine küçük bir ışık verip, elini avucuna aldı. "Yenge kendini fazla zorlama ama yapabiliyorsan bu sefer benim elimi sıkabilir misin?" Bana dönüp, "Zümra, babamlara haber verebilir misin?" Diye sorduğunda, kafamla onaylayıp odadan çıktım. Arkamdan, "Demir oğlum nasıl oldu bana anlat." Dediğini işittim.

Heyecanla salona girdiğimde, Valide Hanım ile göz göze geldik. Yüzümdeki gülümsemeyi büyüterek. "Züleyha Hanım elini oynattı." Dediğimde, Valide hanım duydukları karşısında donakaldı. Kadir Bey soğukkanlılıkla ayağa kalktığında sevinçten göz bebeklerinin titrediğine şahit oldum. Hazan, Mert ile Yiğit duyduklarıyla hızlı davranarak Züleyha Hanım'ın odasına yöneldiler. Asuman Hanım ise Valide Hanım'ın elinden tutarak önümden odaya doğru yöneldiler. Kadir Bey de onları takip ederken, arkalarından küçük adımlarla kapıdan içerideki kocaman aileyi izledim. Odadaki herkes fazla mutlu ve heyecanlılardı. Herkes umutla dolan bakışlarını Züleyha Hanım'a çevirmiş merakla izliyorlardı. Valide Hanım dudaklarından okuduğum kadarıyla dua ediyordu.

Adnan Bey, yakın arkadaşı olan bir doktoru aramış durumu bildirmişti. Yakın arkadaşı birazdan eve geleceğini söylemişti. Demir annesinin elini sıkıca tutmuş yanı başında bekliyordu. Yüzündeki gülümseme bir an bile eksilmiyor aksine daha büyüyordu. Gözlerim sulu sulu olduğunda elimi kalbimin üstüne sıkıca bastırıp nefes almaya çalıştım. Yıllar sonra bu küçük umut kırıntısı bütün ailenin havasını değiştirmişti.

ZümraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin