FİNAL🩸 "İnan bana"

4.8K 532 453
                                    



🔳🔳🔳🔳

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









🔳🔳🔳🔳

Yıldızı parlatmayı ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen 🌟

Mükemmel editler, kesitler ve çizimler için sosyal medyada bizi takip edin 👇🏻

instagram ❤️
hakugu
wat_profesyonel
bbeyzasah
korkakfedai_2

🔳🔳🔳🔳🔳




Buğulu gözlerim önümü görmeme engel olsa da yürümeye devam ediyordum. Partinin verildiği evden uzaklaşıp taksi durağına doğru yürüdüm. Uzaktı ama yürümek de iyi geliyordu. Ceketimi bile giymeden incecik elbise ile duruyordum. Geceleri ılık oluyordu normalde, bu geceyi saymazsak. Tenim soğuk ile diken diken olsa da elimde taşıdığım ceketi giymemekte ısrar ediyordum. Üşürsem eğer, düşündüğüm tek şey soğuk olurdu. Ve eğer düşündüğüm tek şey soğuk olursa biraz önce yaşanan olayı daha çabuk unutabilirdim.

Topuklu ayakkabılar hem çok ses çıkardığı hem de ayağımı acıttığı için durup çıkardım ve onları da diğer elime aldım. Yalın ayak yürümek hiç kolay değildi, üstelik yer de soğuktu. Yürümeye devam ediyordum ama ne yol bitmek biliyor ne de taksi durağı geliyordu. Kaldırımda yürüsem bile araçların hızlı geçişleri ürkütüyordu. Korna sesleri havaya karışırken adımlarımı hızlandırdım. Daha hızlı yürümek de işe yaramamıştı. Gelmesi gereken gelmiyor, bitmesi gereken bitmiyordu. Ayaklarım yavaşladığında yolun kenarına bir araç yavaşladı. Her kimse camı indirip bir süre bana baktı. Sonrasında tamamen durup araçtan indi. Önüme geldiğinde yere bakıyordum.

"Heyzır?"

Bu ses Meriç'e aitti. Onu partide görememiştim burada ne işi vardı? Yaş dolu gözlerimi ona kaldırdığımda endişe ile bana bakıyordu.

"Sana ne oldu böyle?"

Bir şey demek için ağzımı açacaktım ama tek kelime çıkmadan öylece kaldım. Ne diyecektim ki? Haris'i zaten kabul etmiş değildi. Bir de ben olanları anlatırsam iyice kötü olacaktı.

"Gel seni eve bırakayım."

"Ben bırakırım."

Aynı anda yeni bir tanıdık ses işittim. Ama bu ses o kadar tanıdıktı ki, duymamla içimde bir şeylerin kırılması bir oldu.

"Ben sana değil, Heyzır'a soruyorum."

Meriç sinirle Haris'e karşılık verdiğinde Haris de bize doğru yürüdü. En az benim kadar dağınık görünüyordu. Pelerinini ve eldivenlerini çıkarmış, koştuğu için olsa gerek saçları dağılmıştı. Nefes nefese "Ben de sana cevap veriyorum, ben götürürüm," dediğinde Meriç daha fazla dayanamayıp Haris'in yakasından tutarak sıktı.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin