E33◆

299 20 6
                                    

"Minaa okula geç kalacağız iki gündür ekiyoruz"

" Ahh 5 dakika daha!"

" Hadi!"

" Tamamm!" Yataktan kalktığımda Aleyna giyinmiş saçını yapıyordu. Harika bugün sevdiğim insanlar evlerine dönüyorlardı! Cenk, Zeynep ve Asya! Onların yanına gitmeliydim okuldan sonra.

Eve iki gündür gitmiyordum. Aleyna'da kalıyordum. Ailesi iş dolayısıyla çoğunlukla yurtdışında kalıyormuş.

Kıyafetlerimi çantama koydum. Aleyna'ya daha fazla yük olamazdım. Kıyafetlerimi değiştirdim. Lanet okula gidecektim. Kahvaltıya indim.

"Günaydın küçük peri!" Dedi kahkaha atarak. Hadi ama her şeyi hatırlatmak zorunda mıydı? Şuan yerin dibine girmek istiyordum.

" Günaydın! Deme öyle! Onu bana demedi demiştim"

" Kesin küçük peri! Hayır peri yi anladım da küçük ne alaka?"

" Ya bana ne soruyorsun! Sinir etme!"

" Iyi tamam. Güzelce kahvaltıyı yapıp çıkalım. "

" Tamam. Her şey için teşekkür ederim. Sana rahatsızlık verdim. Ben bugün eve dönerim babam da merak eder artık. "

" Yok artık ne rahatsızlığı saçmalama istediğin zaman gelebilirsin! Hatta zorunda hissetme kendini. Baban için gidiyorsan seni sıkmak istemem ama yani sen bilirsin. İstediğin zaman gel!"

" Çok teşekkür ederim. Çok iyisin!"

" Ah biliyorum! Sana benzemek bunu gerektirir" beraber kahkaha attı. Seviyordum bu kızı. Kahvaltımızı bitirdik. Beraber okula koyulduk.

* *

Berk bizi görür görmez yanımıza geldi ve sevgilisiyle fazlasıyla hasret giderdi!

Berk :" nasılsın Mina?"

" Iyiyim. Bu çatlak kız olmasa herhalde berbat olurdum" dedim samimice.

" Çatlak öyle mi? Peki küçük peri!"

" Aleyna! Saçmalama! Lütfen sus daha fazla ifşa olmasın"

Berk" hoop benim bilmediğim bir şeyler mi var?"

" yoo" dedik Aleyna ile birlikte.

" Öyle olsun" dedi Berk. Beraber sınıflara geçtik. Sırama su dökülmüştü.

" Ahh Hayır! Aleyna ben peçete alıp geliyorum"

" Tamam küçük peri!" Dedi sessizce. O sırada yanımızda yaratık geçiyordu ve kesin duymuş olmalı ki bize bakarak kahkaha attı.

" Inanmıyorum! Duydu! Ve yanlış anladı! Bu berbat bir şey! "

Aleyna'ya dünyanın en kötü bakışını gönderdikten sonra peçete almak için lavobaya gittim. Şuan dünyanın en kızarmış insanıydım!

Peçeteyi aldım lavobadan çıkarken yaratığın tekine çarptım. Hiç bir şey olmamış gibi yürümeme tabi ki de izin vermemişti!

" Küçük peri öyle mi!" Ellerimle yüzümü kapattım. Rezil oluyorum! Saçlarım ile de yüzümü kapatmada destek aldım.

"Bu kadar çabuk etkileneceğini sanmıyordum" dedi. Ne! Etkilenmek mi! Ani bir hareketle başımı kaldırdım.

"Ne diyorsun sen ya! Öyle bir şey yok! Yanlış anladın! Arkadaşıma 100 kere dedim anlamadı ve sen duydun! Pis orangutan!"  Yüzüme bakıp kendini gülmemek için zor tutuyor gibiydi ve birden bomba gibi patladı. Yüzündeki yaralar hâlâ duruyordu. Evet ben bu mala kahve ısmarlayacaktım!

EZIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin